Haberin Kürtçesi için tıklayın
Yaklaşık yirmi STK'nin bir araya geldiği Diyarbakır Çocuk Çalışmaları Ağı Dersim'in Ovacık ilçesi Bilgeç köyünde meydana gelen mayın patlamasında yaşamını yitiren iki çocukla ilgili olarak bir açıklama yayınlayarak, yaşam hakkı ihlalinin bir kez daha yaşanmaması için duruma dair taleplerini sıraladı.
Kara mayınlarının kullanımının ulusal ve uluslararası sözleşmeler tarafından yasaklandığının belirtildiği açıklamada, Ottowa Sözleşmesi hatırlatıldı.
"Sözleşme, Türkiye'de 2004 yılında yürürlüğe girdi. Sözleşmeye göre Türkiye 2014 yılına kadar mayınları imha etmeli, mayınlı alanları temizlemeli, sivilleri mayınlardan ve atıklarından korumak için bilinçlendirme çalışmaları yapmak bu alanları işaretleyerek güvenli yaşam alanları oluşturmalıydı.
"64 ülkede 100 milyonu aşkın kara mayını var"
"Ancak Türkiye bu yükümlülüğünü yerine getirmek için ek süre talep etmiş. 2022 yılına kadar sınırları ve sınırların iç bölgelerinde bulunan bütün mayınları temizlemeyi taahhüt etmiştir. Ayrıca Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesine göre devlet iki temel ilke olan çocuğun yaşam hakkını ve çocuğun üstün yararını gözetmekle sorumludur ve yükümlüdür."
Dünyada 64 ülkede 100 milyonu aşkın kara mayını bulunduğunu belirten Diyarbakır Çocuk Çalışmaları Ağı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'de ise kara mayını sayısının 1 milyon civarında olduğu belirtilmektedir. Yine Türkiye'de depolarda imha edilmesi gereken 3 milyon mayın bulunmaktadır.
"Türkiye Ottowa sözleşmesine taraf devletler arasında anti-personel mayın varlığı ile birinci sıradadır. Dünyada kara mayınları raporlarını
hazırlayan Landmine Monitor 1999 yılı raporundaki verilere göre bölgemizde güvenlik tesislerinin etrafına 39 bin mayın döşenmiştir."
Buna göre Diyarbakır Çocuk Çalışmaları Ağı taleplerini şöyle sıraladı:
"Mayın Eylem Merkezi bir an önce çalışmaya başlamalı"
- Türkiye ilgili tüm kurumlarla işbirliği yaparak sözleşme yükümlülüğüne göre 2022 yılına kadar sınırları içinde bulunan bütün mayınları temizlemek taahhüdünü derhal yerine getirmelidir. Sivillerin ve çocukların yaşam hakkını korumalıdır.
- Ottowa Sözleşmesi kapsamında Türkiye gerekli iç hukuk düzenlemelerini yapmalıdır. Sivilleri ve çocukları mayınlardan ve savaş atıklarından korumak için bu malzemelerin bulunduğu bölgeleri temizlemelidir.
- Riskli bölgeler işaretlenmeli ve mayınlı bölgeler hakkında bölge halkına bilgi vermelidir.
- 2015 yılında kurulan Milli Savunma Bakanlığı Mayın Eylem Merkezi bir an önce konu ile ilgili çalışmaya başlamalıdır.
- Ottowa Sözleşmesinin ruhuna aykırı bir şekilde düzenlenmiş olan ve kapsamı ihale-arazi kullanımı olan, 2009 yılında çıkarılan 5903 sayılı yasa sivillerin ve özellikle çocuklann üstün yararını gözeterek, bir an önce gerekli düzenlemelerle sözleşmeye uygun hale getirilmelidir.
- Sivillere ve çocuklara mayın ve çatışma atıklarından kendilerini koruyabilmesi için risk eğitimleri verilmelidir.
- Konu ile ilgili STÖ'lerden görüşler alınmalı ve işbirliği yapılmalıdır.
Ne olmuştu?
15 Temmuz Pazartesi günü Dersim'in Ovacık ilçesi Bilgeç Köyü kırsalında iki çocuğun hayvan otlattığı sırada patlama meydana gelmiş.
Patlamada iki kardeşten 8 yaşındaki Ayaz Güloğlu olay yerinde hayatını kaybetmiş, dört yaşındaki Nupelda Güloğlu ise ağır yaralı şekilde kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.
Patlamaya ilişkin bianet'e konuşan Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, çocukların yaylada bulunan ailelerin çocukları olduğunu belirtmişti.
Tunceli Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada ise patlayıcının PKK tarafından önceden bölgeye yerleştirildiğini ve çocukların patlayıcıya bastığı belirtilmişti. (AÖ)