Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Temel Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Zarife Seçer, ortaokullarda 45 olan sınıf geçme puanının Türkçe dersi için 70'e, diğer dersler için 50'ye yükseltilmesi kararına ilişkin Anadolu Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
İlkokullarda ve ortaokullarda çocukların dil becerilerini ölçmeye yönelik araştırmalar yaptıklarını belirten Seçer, akademik çalışma sonuçlarının, Türkçe dil becerisi yeterince gelişemeyen çocukların dönem derslerinde ve ikinci dili öğrenmede zorluklar yaşadığını gösterdiğini söyledi.
"Temel eğitimde öncelikle Türkçe dil eğitimine yönelik önlemleri hayata geçirdiklerini" belirten Seçer, "ilkokullarda sınav değil süreç odaklı ölçme sistemini getirdiklerini, çoktan seçmeli sorularla yapılan sınavlara son vererek dinleme, konuşma, okuma ve yazma olmak üzere 4 dil becerisinin destekleneceğini ve ortaokuldaki sınavları da buna göre şekillendirdiklerini" vurguladı.
RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI
Türkçe'den 70 alamayan, sınıfı geçemeyecek
"Son 5 yılın verilerini değerlendirdik"
Seçer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Öğrencilerin son 5 yıla ilişkin Türkçe dersindeki verilerini, sahadan idarecilerin ve öğretmenlerin görüşlerine de başvurarak masaya yatırdık. Çok güçlü veri sağlayan araştırma sonuçlarımız, Türkçe dersi ile ilgili aldığımız önlemlerin bir ihtiyaç, bir gereklilik olduğunu ortaya koydu. Türkçe dersleri bundan sonra üzerinde en çok durduğumuz konuların başında gelecek.
"Türkçe için arzuladığımız başarı seviyesi, rastgele aldığımız bir karar değil. Bu konuyla ilgili hedefimiz, ileride öğrencilerimizin öğrenim hayatına sirayet eden öğrenme kayıplarını en aza indirgemek."
"3-6 yaş çocukların dil becerisi geliştireceğiz"
Seçer, Türkçe dil becerisi ile ilgili aldıkları diğer çalışmalarla ilgili de bilgi verdi, özellikle 3-6 yaş grubundaki çocukların dil becerilerini desteklemeye yönelik Türkçe Söz Varlığı Projesi'ni yürüttüklerini ifade etti:
"Bu yaş grubunda ilk kez dil becerilerine ilişkin bir araştırmaya başladık. Dil öğretiminde 'sihirli yıllar', okul öncesi dönemdir. 36 aylıktan itibaren çocukları okul öncesi eğitim kurumlarına kabul ettiğimizden 3-6 yaş aralığını araştırıyoruz. Teknolojinin yanlış kullanımının bu yaş grubunda da olumsuz etkiler yarattığını öngörüyoruz."
(RT)