Türk-İş'e bağlı sendikaların, dört ayrı işyerinde DİSK üyesi işçileri istifaya zorladığını vurgulayan Çelebi, tüm emek örgütlerini "Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerinin asgari düzeyde kabul edildiği özgür ve demokratik bir düzenleme için işbirliği yapmaya" çağırdı.
Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Hak-İş'i, "hükümet desteğini yanına alarak Türk-İş'ten üye koparmaya çalışmakla" suçlamış; Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise iddiaları, "İşçiler, sendikalarıyla Katolik nikahı içinde değildir. Diledikleri zaman ayrılma hakları var" diyerek yanıtlamıştı.
Hak-İş Türk-İş'e, Türk-İş DİSK'e karşı
"Emekçilerin özgür iradelerini yok sayan, baskı ve tehdit ile tercih haklarını yok eden davranışlar kabul edilemez" diyen Çelebi, Türk-İş'e üye sendikaların son dönemde dört ayrı işyerinde DİSK üyelerine baskı yaptıklarını savundu:
* Gebze'de, yıllardır toplu sözleşmeli olan Çolakoğlu'nda, Türk-İş'e üye Türk-Metal, işverenin davetiyle ve silahlı kişilerle DİSK/Birleşik Metal İşçileri Sendikası (Birleşik Metal-İş) üyelerini sendika değiştirmeye zorladı.
* Bursa'da Grammer ve Ankara'da Erkunt işyerlerinde de DİSK/Birleşik Metal-İş'in örgütlenme çalışmaları sırasında benzer olaylar yaşandı.
* Tekstil sektöründe ise, Söke'de kurulu Lee işletmesinde, DİSK/Tekstil'de örgütlenen işçiler karşılarında Türk-İş üyesi Teksif sendikasını buldular.
Hukuki işlemler sürüyor
DİSK yöneticileri, "siyasi iktidarla veya işverenle anlaşmalı olarak sendika seçme hakkını önleyenlerin, işçilerin sendikalara duyduğu güveni zedelediğine, işçi sınıfını örgütsüz ve toplu sözleşmesiz bıraktığına" dikkat çekti:
"İşverenle işyerine gelen, işçinin gözünde işverenin emrindedir; işveren vekili olarak kabul görür. Böyle bir örgüte işçiler saygı göstermezler. Bizim de bu tür davranışlar sergileyenlere karşı ortak tavır almamız gerekir."
Çelebi ve Çam, konfederasyonlar arasındaki anlaşmazlıklardan çalışanların ve sendikaların zarar gördüğüne, işverenlerin ise ucuza, kayıt dışı ve keyfi biçimde işçi çalıştırma olanağına kavuştuğunu vurguladı.
DİSK yöneticileri, Türk-İş yöneticilerinden Hak-İş için ileri sürdükleri iddiaları gerçekleştiren sendikalarına karşı Hak-İş'e aldıkları tavrı almalarını istedi.
"12 yasaları, sendikal örgütlenmeyi engelliyor"
"12 Eylül zihniyetiyle yapılmış 2821 ve 2822 sayılı yasalarla özgür ve demokratik sendikal işleyişi engellediğini" vurgulayan Çelebi ve Çam, tüm emek örgütlerini, Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerinin asgari düzeyde kabul edildiği özgür ve demokratik bir düzenleme için ortak irade koymaya çağırdı.
Anayasa'nın 90. maddesinde yapılan değişikliğin, ILO sözleşmelerinin yasa yerine konulmasına imkan verdiğini vurgulayan DİSK yöneticileri, taleplerini şöyle sıraladı:
* İşçiler notere gitmeden istedikleri sendikaya üye olabilmeli ve ayrılabilmeli.
* Toplu sözleşme yetkisi bakanlık kayıtlarına göre değil, işçilerin özgür iradesine göre belirlenmeli ve işçilerin tercihlerini özgürce kullanabilecekleri bir ortam sağlanmalı.
* Grev hakkı gerçekten yaptırım gücüne kavuşturacak şekilde yasaklamalardan ve kısıtlamalardan arındırılmalı. (BB)