İçişleri Bakanlığı kararıyla 19 Ağustos günü görevden alınarak yerlerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı ve Van Büyükşehir Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan İstanbul’da basınla bir araya geldi.
Elitte World Otel’de düzenlenen basın toplantısına HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç ve HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan da katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk, 19 Ağustos’tan bugüne yaşananları aktardı.
“Kayyum atamalarında bir algı yaratılıyor” diyen Türk sözlerine konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben belediyeyi 426 milyon borçla devraldım. İşçilerin, memurların parasını güçlükle ödeyebildik. Belediyede bir kuruş yok. Farklı yerlere para aktardığımız konusunda devamlı açıklamalar yapılıyor.
"Hesaplarımız açık, 2,5 yıl müfettiş belediyede kaldı. 30 Mart Cumartesi günü işe alım yapılmış. Birini hırsızlığını yakaladığımız için attık. Futbol kulübünden 77 kişi, belediyeden maaş alıyor. Tamamı belediye kadrosuna alınmış,biz bunları çıkardık. Kendi akrabalarımı aldım, 4 kişiyi aldım. Koruma olarak yanıma aldım. Bunu ileri sürüyorlar.
"Bu siyasetin kimseye faydası yok"
“Şayet İstanbul'un durumu belirsiz olmasaydı 1 Nisan'da kayyum atanacaktı. Bugüne kadar yaptığımız siyasette barış içinde kardeşçe yaşanabilir bir Türkiye yaratma mücadelesi verdik. Fakat bugün yürütülen siyasette Kürtler potansiyel tehlike olarak görülüyor. Bu siyasetin kimseye yararı yok.
“Ortak değerler etrafında bir araya gelerek demokrasi mücadelesi vermezsek, toplumda derin bir kutuplaşma yaşanacak. 46 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Barış konusunda hiçbir zaman olumsuz olmadım. Bugün de çok sancılı bir sürecin içindeyiz, demokrasiye inananlar ciddi ve ortak bir tavır ortaya koymalı."
“İktidarda devlet aklını görmüyoruz”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın HDP’li vekillere yönelik "Elimizde dosyalar var. Meclis açıldığında gereğini yapacağız" şeklindeki açıklaması sorulan Türk şöyle devam etti:
“İktidar duygusallıkla hissi hareket ediyor devlet aklının olmadığını görüyoruz. Bu şekilde hareket edildiği için yarın milletvekilleriyle ilgili süreç başlayabilir. Bunu engelleme gücümüz yok. Bunu engelleyecek olan ortak demokratik değerler etrafında buluşan insanların refleksleridir. Suskun bir toplumda bir şeyleri değiştirmek mümkün değil.
"1972 yılında parlamentoya girdim. 46 yıldır aktif siyaset içindeyim. Zor sancılı süreçler yaşadım ama barış, demokrasi ve çözüm konusunda umutsuz olmadım. Bugün de çok sancılı bir sürecin içindeyiz. Akılla mantıkla demokrasiye inananlar süreçle ilgili ortak bir tavır koydukları sürece yönetenleri etkileme şansımız var."
Mızraklı: Gençlere ne anlatacağım
Mızraklı ise şunları söyledi: "16 Nisan'da biz göreve başladık. İlk işimiz 103 buçuk trilyon lira borç ödemek oldu. Tüm işlemlerimiz resmi olarak kayıtlı ve tüm işlemler içişleri bakanlığından eş anlı olarak görülüyor. Bu suçlamalara kargalar güler. Mızrak çuvala sığmıyor. HDP'yi, Kürt demokratik siyasetini yerel alandan süpürme girişimidir bu. Ben şimdi dönüp topluma, gençlerimize ne anlatacağım? Devlet bu kararla beraber dağın yolunu açtı. Eğer demokratik siyasete kapıları kapatırsanız sonucu ve bedeli çok ağır olur."
Özgökçe - Ertan: Belediyeler halkın evi olmaya başlamıştı
"Kayyumun kadın çalışmalarına herhangi bir müdahale oldu mu?" sorusuna Bedia Özgökçe Ertan ise "Daha önceki süreçte kayyum atanmasından hemen sonra sığınma evi kapatıldı. Alo şiddet hattı, kadın, şiddet birimleri kapatıldı. Kadın belediye otobüsleri şoförleri taciz edildikleri için ayrıldı, kadın futbol takımı lağvedildi. Çalışmalarımıza yeniden başladık ancak yeniden kayyum atandı. Yeni müdürler geldikten sonra, kayyum süresince binalar herkese kapalıydı. Yıllar sonra belediyeler halkın evi olma işlevi olmaya başladı. Kadınlar bakımından dezavantajlı durum yaşanıyor" dedi. (RT)