Bu sabah (2 Eylül) Aliağa'daki Tüpraş İzmir Rafinerisi'nde sabah işe gelen işçiler tesis kapısında servislerden inerek toplandı. Petkim işyerinde çalışan ve gece vardiyasından gelenlerle birlikte eyleme başlayan işçiler, işbaşı yapamama kararı aldılar.
Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı İbrahim Doğangül, Tüpraş İzmir Rafinerisi'nden "Petkim'in ana üretim maddesi olan naftanın dışında hiçbir ürün sevkıyatının yapılmayacağını" belirtti. Eylemden dolayı rafineri kapısı önünde yüzlerce tanker kuyruğu oluştu.
Öztaşkın: Amaçları Türkiye pazarını ele geçirmek
Petrol-İş Sendikası'na üye yaklaşık bine yakın işçiye hitaben konuşan sendika genel başkanı Mustafa Öztaşkın, Türk-İş'in konfederasyon olarak meseleye sahip çıkması gerektiğini belirtti.
Öztaşkın "Bugün, Tüpraş'ın satış süreci, kritik günlerinden birini yaşıyor" diye başladığı konuşmasında şunları söyledi.
"Tüpraş'a talip olarak Türkiye'ye ve yarınlarımıza talip olan yerli ve yabancı şirketler bugün itibarıyla belli oluyor. Bu nedenle bugün tüm Tüpraş çalışanları olarak Aliağa, Batman, Kocaeli ve Kırıkkale Tüpraş işletmelerinde işbaşı yapmayarak ve akaryakıt ürünleri sevkıyatını durdurarak Tüpraş'ın ülkemiz için taşıdığı önemin altını bir kez daha çiziyoruz. Tam 44 yıldır bu ülke ve bu toplum için üreten Tüpraş'a, kimlerin hangi niyetlerle talip olacağını bizler gayet iyi biliyoruz ve tüm Türkiye de bu gerçekleri bilsin istiyoruz" dedi.
Tüpraş'a talip olanların ülkenin geleceğine talip olduklarını belirten Öztaşkın, "Tüpraşa teklif vermek için yeterlilik alan yabancı şirketlerin çoğunda devlet hisseleri var. Burada amaç belli; ortak amaçları Türkiye pazarını ele geçirmek. Bir çoğu da dünya pazarı için Türkiye'yi atlama tahtası yapmak istiyorlar. Türkiye Tüpraş'ı satmakla geleceğini satmaktadır" dedi.
"Türk-İş'in tavrı yeterli değil"
Türk-İş'in özelleştirmeye karşı yeterince tavırlı olmadığını belirten Öztaşkın, "Türk-İş masaya yumruğu vurmalıdır ve yanımızda olmalıdır, meydanlara inmelidir. Konuyu emek platformuna taşımalıdır. Özelleştirmeye karşı olan siyasi partiler de, yalnızca söylemde değil eylemde de göstermelidir. Bunu görmek istiyoruz" diyerek konuyu Türk-İş Başkanlar Kurulu'na götüreceklerini söyledi.
"Tüpraş'ın kurulması için tarlaları istimlak ederek elinden alınan vatandaşların da 'Buralar bizim babamızın arazileriydi, buraları bizden devlet olarak fabrika kuracağım diye aldınız. Buraları satamazsınız' diyerek eyleme geçmesi gerekir" dedi.
"Tüpraş satılırsa, rafineri faaliyetleri durur"
Tüpraş'ın ülke ekonomisi için ne derece önemli olduğunu halkımızın bilmediğini vurgulayan Mustafa Öztaşkın, "Tüpraş'ın satışı ile ilgili toplumun bilmesi istenmeyen gerçekleri" şöyle sıraladı:
"* Tüpraş Türkiye pazarındaki yüzde 69'luk payı ile ülkemizin lideridir.
* 2005 yılında çıkan Petrol Piyasası Kanunu ile Tüpraş'ın artık dağıtım ve pazarlama şirketi kurma hakkı da vardır.
* Tüpraş'a talip yabancı firmaların asıl niyeti, kendi ürettiği ürünleri ithal edip Tüpraş'ın ağı yardımıyla ürünlerini ülkemizde rahatlıkla pazarlamaktır; yani Tüpraş ihalesine girecek şirketlerin asıl hedefi Türkiye pazarına sahip olmaktır.
* Eğer Tüpraş satılırsa, Türkiye Tüpraş'ın rafineri faaliyetlerinin durdurulması ve son teknolojiye sahip işletmelerimizin bir terminal ve depolama istasyonuna dönüşmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.
* Tüpraş'a talip yabancı firmaların sahip oldukları kamu payları kamuoyunun dikkatinden sürekli kaçırılmaktadır. Hükümet, Tüpraş'ın elimizde kalan son %51'lik hissesini satmaya uğraşadursun diğer ülkeler, sektördeki şirketleri yetmiyormuş gibi, bizimkileri de almaya uğraşmaktadırlar. Onlar, Türkiye sanayisinin bir numaralı şirketi Tüpraş'ı ele geçirmek için uğraşmakta kendi çıkarları gereği haklıdır; fakat hükümet ülkemizin değerlerini ve çıkarlarını 'babalar gibi satma' hakkına asla sahip değildir. Çünkü dünyada stratejik önemi ve yüksek kar oranları nedeniyle petrol sektörü, devletlerin kontrolü kaybetmeyi göze alamadıkları bir sektördür."
"Tüpraş ve Petkim birleştirilmeli, entegrasyonun adımları atılmalı"
Gözünü Tüpraş'a diken bu firmaların tamamının entegre yapılandığını, bu firmaların rafinaj, petrokimya, dağıtım-pazarlama, taşıma gibi faaliyetlerin hepsini kendi bünyelerinde topladığını da belirten Öztaşkın şöye dedi:
"Unutulmamalıdır ki bir zamanlar bizim işletmelerimiz de sektörde entegreydiler, ancak özelleştirme nedeniyle hepsi dağıtıldılar. Bugün gelinen noktada artık açıkça görülmüştür ki entegre yapının dağıtılması Türkiye'ye zarar vermiştir. Zararın neresinden dönülse ülkemiz ve toplum için kardır. Bu nedenle biz Petrol-İş Sendikası olarak diyoruz ki; sanayimizin gözbebeği iki kuruluşumuz, Tüpraş ve Petkim vakit geçirilmeden birleştirilip sektörde entegrasyonun ilk adımı atılmalıdır.
"Tüpraş'a talip olan yerli firmalar için ise çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Tüm Türkiye bu firmaları zaten yarım yamalak ödedikleri vergilerden, yatırımdan sürekli kaçmalarından ve işsizliğin artışına yaptıkları katkılardan dolayı gayet iyi tanımaktadır. Sektörde hiçbir deneyime sahip olmayan, sıfatı yerli, kendi yabancılarla iç içe geçmiş bu firmalar, Tüpraş'tan uzak durmalıdırlar. Yerli gruplar ülkemiz ve toplumumuz için bir iyilik yapmak istiyorlar ise Tüpraş'a talip olmak yerine yeni Tüpraşlar kurmaya talip olmalıdırlar. Tüpraş ise kamuda kaldığı müddetçe yeni Tüpraşlar kurmaya talip olabilecektir. Bugün, buradan hükümete bir kez daha sesleniyoruz; toplumun sesini duy, Tüpraş'ı satma, yenisini kuralım." (TK)