TÜPRAŞ'ta örgütlü Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası'nın (Petrol-İş) avukatı Gökhan Candoğan, kararı bianet'e değerlendirdi; "Karar, TÜPRAŞ'ın kamuya döneceği anlamına geliyor" dedi.
"Yürütmeyi durdurma kararı, iptal kararıyla aynı sonuçlara sahip. Koç Grubu'na ödediği para iade edilmeli; TÜPRAŞ kamuya dönmeli. Aksi bir uygulama suç oluşturur."
Candoğan, Kurul'un üç dosyayla ilgili karar verdiğini anlattı.
* İhale şartnamesinin iptali davasında yürütmeyi durdurma kararı verildi.
* İhaleyi sonuçlandıran ihale komisyonunun kararının iptali davasında da yürütmeyi durdurma kararı verildi.
* TÜPRAŞ'ın yüzde 51'inin blok satışıyla ilgili ÖYK kararının iptali davasındaysa, yürütmeyi durdurma talebi reddedildi.
Candoğan, bu son kararın, "idarenin isterse yeniden ihaleye çıkabilmesi" anlamına geldiğini söyledi.
Danıştay 13. Dairesi, daha önce Petrol-İş'in yürütmeyi durdurma taleplerini reddetmiş, sendika bunun üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na itirazda bulunmuştu.
Bu konuda nihai kararı verecek olan Kurul'a itiraz olanağı bulunmuyor.
Candoğan: Karar hemen uygulanmalı
Avukat Candoğan, kararın pratikte uygulanma olanağının bulunmadığına dair yorumlar için de şunları söyledi:
"İdare hukukundan anlamayanlar ortalığı bulandırmaya çalışıyor.Bu kararın derhal uygulanması gerekiyor. Uygulanması son derece kolay ve hiç tereddüt olmayan bir nokta.
"Devir daha yeni gerçekleşti. Koç Grubu'nun il yaptığı da, devrin ertesi günü, 121 kişiyi emekliye ayırarak işten çıkarmak oldu."
Kararın uygulanmasının Türkiye'nin hukuk devleti olduğunun ispatı anlamına geleceğini söyleyen Candoğan, " İdari yargı çok anlamlı bir karar verdi. Ülkede hukukun Koç için ayrı,
yurttaş için ayrı olmadığını gösterdi" dedi.
Candoğan, TÜPRAŞ'ın satışıyla ilgili ayrıca, Rekabet Kurulu kararına ve süre uzatım kararına dair davaların sürdüğünü de anımsattı.
Bu arada, kararın ardından, İMKB'de işlem gören TÜPRAŞ, Koç Holding ve Aygaz hisseleri geçici olarak işleme kapatıldı.
Tüpraş için 12 Eylül'de yapılan özelleştirme ihalesinde en yüksek teklifi 4 milyar 140 milyon dolar ile Koç-Shell grubu vermişti.
Koç-Shell ortaklığının 26 Ocak 2006'da parayı Özelleştirme İdaresi'nin hesaplarına aktarmasıyla devir işlemi tamamlanmıştı.
Petrol-İş, bunun ardından yaptığı açıklamada, Koç-Shell arasındaki anlaşmaların "Tüpraş'ta alınacak en kritik kararlarda inisiyatif Shell'e geçtiğini" gösterdiğini söylemiş, TÜPRAŞ'ın satışında üretim, yatırım ve istihdam güvencesinden hiç söz edilmezken, yönetim ve pazarlamanın kontrol ve denetiminin, küçük ortak Shell'in lehine yapılan ve halktan gizlenen sıkı anlaşmalarla düzenlendiğine dikkat çekmişti.
Sendika şu noktaları vurgulamıştı:
* TÜPRAŞ'ın ithal edeceği ham petrolün yüzde 40'ının Shell'den alınması koşulu, Türkiye'nin bu özelleştirmeden kazanacağı söylenen paradan (4,1 milyar dolar) daha fazlasını Shell, bir yılda kazanacaktır.
* Dış kredilerle oluşturulan borçlu Enerji Yatırımları A.Ş.'nin TÜPRAŞ ile birleştirilmesinin yolunun açılacağını göstermektedir. Devlete vergi verilmeyecek, çağrı muafiyetine de uğrayan küçük yatırımcı mağdur olacaktır.
* Rafinaj ve petrol ürünleri pazarında oluşacak tekelci yapı halka yüksek fiyatlar olarak yansıyacaktır.
* Halka yerli sermayeye satış olarak sunulan bu özelleştirme işlemi, TÜPRAŞ'ın yönetim, üretim, yatırım, istihdam, mali pazarlama politika ve kararlarında kontrol ve denetiminde, küçük ortak olmasına rağmen Shell'i belirleyici konuma getirecektir. (TK)