Tunceli Valiliği'nin "Her Eve Beyaz Eşya" yardımına başvuran Ali Baba Mahallesi sakinleri kamyonların gelmesini beklerken düşündüklerini anlatıyor.
Yeter Ağın: Sosyal yardımlaşma ve dayanışmadan bizim eve geldiler, evin durumuna bakıp, neye ihtiyacım olduğunu sordular. Gerekli olan ihtiyaçlarımı söyledim. Şimdi eşyaların gelmesini bekliyorum.
"Sonuçta seçim özgürlüğü diye bir şey var"
Huriye Örk: Dün akşam bize bir televizyon getirdiler. Elektrik süpürgesi ve 4 aylık ev kirasını söyledim. Ama onlar daha ortada yok. Bizden giden parayla bu yardımlar geliyor. Bu sebeple AKP’ye oy kullanmak gibi bir zorunluluğumuz da yok. Sonuçta seçim özgürlüğü diye bir şey var.
Hatice Gerçek: Bize gelecek olan beyaz eşyalar, önceden oturduğumuz eve gelmiş fakat ev değiştirdiğimiz için eşyalar geri gitmiş. Kanepe, kira ve fırın gibi ihtiyaçlarımın olduğunu söyledim. Şimdi eşyaların gelmesini bekliyoruz. Yardım verdiler diye oy vermek zorunda değiliz ama Allah razı olsun.
Hanım Susa: Beyaz eşyalar için bizde başvurduk. 2 kanepe ve çamaşır makinesi yazdılar. Şimdi heyecanla bu eşyaların gelmesini bekliyoruz. Biz beyaz eşya için oyumuzu satmayız. Eğer oy için verirlerse hiç vermesinler. Aslında bu tür yardımlar çözüm değil. İşsizlerimiz çok, beyaz eşya yerine iş verselerdi daha iyi olurdu.
Hatice Oral: Biz kendimiz gidip yardım için başvurduk. Buzdolabı ve kanepe yazdırdık. Daha getirmediler. Eşyaları bekliyoruz. Çocuklarımız oyunu kime verirse bende ona vereceğim.
Çetin Toyam: Buzdolabı, çamaşır makinesi gelecek. Yardımlardan çok memnunum. Sayın Valimize çok teşekkür ederim. Bu yardımlar kesinlikle AKP’nin "oy yardımı" değildir.
Muhtar Cevahir: İhtiyaç sahiplerine veriliyor
Mahalleye yardım dağıtımında Vali Yardımcısı Oğuz Alp Çağlar ve Mahalle Muhtarı Sakine Cevahir de vardı.
Cevahir "Benim mahalle fakir bir mahalledir. Köylerin boşaltılmasından dolayı bütün yoksul insanların çoğu bu mahallede yaşıyor. Devlet gerçekten güzel bir yardım yaptı. Eşyalar gerçekten ihtiyaç sahibi olanlara verildi. Tüm mahalle sakinlerine, ihtiyaçları sırasıyla dağıtılacak. Devlete çok teşekkür ederim" diye konuşurken, Çağlar açıklama yapmaktan kaçındı.
"Para yardımı yapsalar daha iyi olur"
Eşyaları alanlarsa şöyle konuşuyor.
Ali Abbas Doğan: Çamaşır makinesi ve buzdolabı aldım. Allah razı olsun devletten. Devlet bize bir kapı açtı. Biz çok memnunuz. Yetkililer benim durumumu biliyor. Herkes de yardımcı olmaya çalışıyor. Sağ olsunlar.
Sultan Doğan: Allah razı olsun. Sayın Valimiz, her ay benim kiramı ödüyor. Ben fakir bir insanım. Onlara çok teşekkür ederim. Muhtarımıza da teşekkür ederim. Fakat benim çocuklarım boşta. İş yok. İsterim ki çalışıp para kazansınlar. Kimseye muhtaç olmasınlar. Bu konuda yardımcı olsalar daha memnun olurum. Herkese teşekkür ederim.”
Hediye Küçükoğlu: Ben kanser hastasıyım. Ayda bir doktora gitmek zorundayım. Eşim de diyaliz hastasıdır. Memur geldiği zaman bilgisayar, çamaşır makinesi, müzik seti, cep telefonu ve kira yardımlarına yazıldım. Bağ-Kur'lu olduğumuz için önce bizi bu yardımlardan silmişlerdi. Muhtarın desteğiyle tekrar yazmışlar. Dün bir televizyon geldi. Onu da bizim muhtarın sayesinde getirdiler. Bize parasal olarak yardım etseler daha iyi olur. Aldığımız maaş yetmiyor. Aldığımız parayı da kiraya veriyoruz. Kiracıyız eşyayı alıp nereye koyalım.
"Bizim de ihtiyacımız var"
Yardımlar dağıtılırken, onları izleyen bazı ailelerse "Bizler de yeşil kartlıyız, bizim de ihtiyacımız var" diye konuştu.
Yardımları dağıtan şoför Hünkar Gülsili de, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın daha önce dağıttığı kömürlerin, gerçek sahiplerine ulaşmadığını anlatıyor:
“Dağıtılan yardımlar gerçekten ihtiyaç sahiplerine gitsin. Biz iş gereği çok dolaştığımız için bu tür yardımların dağıtımına tanık oluyoruz. Daha önce dağıtılan kömür yardımları ihtiyaç sahiplerine gitmedi. Kömürü alan bazı kişiler aldıkları kömürü bir başkasına sattılar. Umarım beyaz eşyalar ihtiyaç sahiplerine gider, kömür gibi olmaz. Muhtarlar onaylıyor ama burada aşiretçilik, akrabalık var. Dağıtılan yardımların yeşil kartlılara verildiği söyleniyor. Fakat bizim de tanıdığımız yeşil kartlılar var, onlara neden verilmedi? Biz yardımların gerçek sahiplerine gittiğine inanmıyoruz." (TK)
Tunceli Emek gazetesinin haberini yeniden düzenleyerek yayınladık.