* Fotoğraf: Pixabay
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde yaptığı yazılı açıklamada, Meclis’te kabul edilen sağlıkta şiddet yasasının, caydırıcı etkiyi azaltabilecek “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB)” içermesine rağmen önemli bir adım olarak gördüklerini ifade etti.
17 Nisan “Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü” bütün illerde ve büyük bir katılımla gerçekleştirildi. TTB Başkanı Prof.Dr.Sinan Adıyaman’ın Ankara İbn-i Sina Hastanesi önünde anma öncesi yaptığı basın açıklaması:#SağlıktaŞiddetSonaErsin#SağlıktaŞiddetleMücadeleGünü #17Nisan pic.twitter.com/X8MdXd3LZT
— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) April 17, 2020
Yetkililerden, “Sağlıkta Dönüşüm Programını” durdurmalarını, hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik dil ve söylemlerini değiştirmelerini ve ceza arttıran yeni yasayla birlikte uygulandığında sonuç verebilecek olan “sağlıkta şiddete sıfır tolerans” içerikli bütün önerilerini dikkate almalarını talep ettiler.
2012 yılında çalıştığı hastanede hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü, “sağlıkta şiddete karşı mücadele günü” olarak ilan edilmişti.
17 Nisan “Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü” anmalar:
— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) April 17, 2020
İstanbul - Adana- Diyarbakır - Samsun pic.twitter.com/aiKRQer8vN
“Gece gündüz sağlık hizmeti vermeye devam ediyoruz”
TTB’nin açıklamasında, COVID-19 pandemisiyle birlikte, iş yükü ve virüse muhatap olma bakımından hekimlerin ve sağlık çalışanlarının en büyük risk grubunu oluşturduğu ifade edildi:
“Bu risk, salgının ilk ayında binlerce sağlık çalışanının COVID-19 nedeniyle tedavi görmek zorunda kalmasına ve onlarcasının hayatını kaybetmesine yol açmış durumda.
“Her gün olduğu gibi bugün de, ülkemizdeki kamu-özel bütün hastanelerinde, Aile Sağlığı Merkezlerinde, İlçe Sağlık Müdürlüklerinde, ambulans ve evde bakım hizmetlerinde, işyeri hekimliği birimlerinde, muayenehanelerinde, ilaç temini yanında maske dağıtmak zorunda bırakılan eczanelerinde yüzbinlerce sağlık çalışanı başta COVID-19 olmak üzere bütün hastalıklara gece gündüz sağlık hizmeti vermeye devam ediyoruz.
“Ve bu atmosfere rağmen sağlıkta şiddetin fiilen kendisi ve yaygın olarak gölgesi sağlık kurumlarında varlığını sürdürüyor.
“Kötü yönetilen “maske dağıtımı” süreci eczanelerde şiddete de varan tartışmalara yol açarken, yapısal nedenlerle beklentisi karşılanmayan hasta yakınları hastanelerde karşılarına çıkan hekim ve sağlık çalışanına hakaret ve şiddet göstermeye devam ediyor.
“Bilinmelidir ki biz hekimler ve sağlık çalışanları COVID-19 dahil her türlü sağlık sorununda üzerimize düşen bütün görevleri yapmaya hazırız.
“Ancak ne salgın dönemlerinde ne de olağan dönemlerde bize yönelen ve yönelecek olan şiddetin mazur görülmesine, olağanlaştırılmasına tahammülümüz kalmadı.” (AS)