Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, COVID-19 aşılama sürecine ilişkin açıklama yaptı.
İstanbul Tabip Odası’nda yapılan toplantıya TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Güray Kılıç yer aldı.
Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Gaziantep-Kilis, Hatay, İzmir, Mersin, Urfa, Tekirdağ ve Van-Hakkari tabip odalarının yöneticileri ise toplantıya online olarak katıldı.
TIKLAYIN-"Diyarbakır'da günlük vaka 2 bine ulaştı, servisler doldu"
"İktidar mücade yerine idare ediyor"
Toplantının açılış konuşmasını TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı yaptı. COVID-19 pandemisinde yeni bir alevlenme ile karşı karşıya kalındığını belirten Korur Fincancı, buna bir de Türkiye’nin farklı noktalarındaki yangın ve sel felaketlerinin eklendiğini söyledi.
Korur Fincancı, “Ne yazık ki bütün bu acılarla mücadele etmek ve doğru müdahale etmek yerine idare etmeyi tercih eden bir iktidar ile karşı karşıyayız” dedi.
Dr. Şebnem Korur Fincancı'nun okuduğu açıklama özetle şöyle:
Bilindiği üzere pandemi ile mücadelenin ve onu nihayete erdirmenin en önemli araçlarından biri aşılamadır. Bilim ve salgınlar tarihi aşıların ve toplumun geneline ulaşmış aşılamanın yaşamı ve geleceği nasıl kurtardığı örnekleri ile doludur. Bu açıdan COVID-19 pandemisini nihayete erdirmenin de yolu her kesime ulaşmış yaygın aşılama ile olacaktır.
TIKLAYIN-"Bilimsel bilgiler ışığında toplumu aşılanmaya çağırıyoruz"
"Delta varyantı daha bulaştırıcı"
Delta varyantının yaygınlaşması nedeniyle, salgının daha da sert bir döneme girmesi yaygın aşılamanın önemini ve ciddiyetini artırmıştır. Salgın sürecinin uzaması Delta varyantında gördüğümüz üzere daha bulaşıcı özellikli değişimlerin ortaya çıkmasına yol açabilecektir. Varyantların ortaya çıkışı uzamış salgın sürecinin doğal yansımasıdır.
Öteleme, erteleme bu nedenle tehlikeli sonuçlar doğurur. Henüz elimizde etkenle temastan önce veya temas sonrasında, hastalık sürecinde istediğimiz ölçüde etkili yaygın kullanılabilir ilaç seçeneğinin bulunmadığını biliyoruz.
TIKLAYIN-Aşı oranı düşük illerde vakalar birkaç kat arttı
"Türkiye hedefin çok gerisinde"
Bu nedenle ilaç dışı korunma yöntemlerinin ne denli önemli olduğunun da farkındayız. Maske, mesafe ve temizliğin yanı sıra kalabalık ortamlardan kaçınmak ve havalandırma önlemlerinin öne çıktığı bu evrede en temel gücümüz aşılanma oranlarını yükseltebilmektir.
Delta varyant nedeniyle toplum bağışıklığının sağlanabilmesi için aşılama oranının yüzde 80-85 düzeyinde gerçekleşmesi gereklidir. 04 Ağustos itibariyle ülkemizde iki doz aşılanan kişi sayısı 27,8 milyondur, bir başka deyişle 16 yaş üzeri nüfusun yüzzde 43,95’i, genel nüfusun ise ancak yüzde 33,27’si iki doz aşılanmıştır ve bu veriyle Türkiye bu hedefin çok gerisindedir.
TIKLAYIN - Prof. Dr. Bulut: Önümüzdeki 10 yıl yeni pandemiler olacak
"Aşıya karşı tereddütler bilimdışı"
Bugün salgın yanı başımızdayken ve yoğun bakımlarda yatan ya da pandemi nedeniyle kaybedilen hastaların tamamına yakını aşısız iken, aşılamanın koruyuculuğuna ilişkin onlarca veri varken hala aşıya karşı bir tereddüt, ilgisizlik ya da olumsuz yaklaşımların olması tümüyle bilimdışıdır.
Aşı olmayarak pandemiden birey olarak korunabileceğini düşünenlerin kendisi adına aldığı risklerin başkaları için bir tehlike ya da tehdit oluşturabileceğini görmeleri gerekmektedir.
TIKLAYIN-COVID-19 aşıları ve sık sorulan sorular
"Aşının keyfi bir yanı yok"
Kişiler bireysel tercihlerde bulunabilirler ancak metro, otobüs, uçak gibi toplu taşıma araçlarına binenlerin, fabrika, okul, banka, lokanta, otel, market gibi toplu yaşanan ya da kalabalık insan gruplarının bir arada bulunma olasılığı bulunan yerlere girenlerin aşı olmuş olmalarının gerektiğini bilmeleri gerekmektedir.
Bu işin artık ertelenebilir ya da keyfi bir durumu yoktur. Aşı olmaksızın kapalı mekanlarda bulunmak bir serbestlik meselesi, bir hak değil bir sorumsuzluk ve başkasına zarar verme davranışıdır ve kabul edilemez.
TIKLAYIN-Veli-Der: Aşılama yapılsın, yüz yüze eğitim başlasın
"Aşı olursanız çocuklar okula gidebilecek"
TTB ve tabip odaları olarak aşıya karşı tereddüdü olan yurttaşlarımıza seslenmek isteriz. Siz aşı olursanız virüse karşı kendinizi korumakla kalmayacaksınız, aynı zamanda çocuklarımız okula gidebilecekler, çocukluklarını yaşayabilecekler.
Siz aşı olursanız kargo çalışanları ölmeyecek. Siz aşı olursanız yoğun bakım yataklarına gereksinimi olan hastalara yani hastalarınıza yer bulunabilecek.
Siz aşı olursanız olağan sağlık hizmetlerine erişimde kronik hastalıkların tedavi sürecinde aksamaması, onkolojik vakaların erken tanı ve tedavilerinin yürütülebilmesi konusunda yaşanan sorunlar giderilebilecektir.
TIKLAYIN-TESK'ten aşı olmayanların çalıştırılmaması için genelge
"Aşı olursanız işyerleri kapanmayacak"
Siz aşı olursanız lokantalar kapanmayacak, tiyatrolar sahnelerini açacaklar. Siz aşı olursanız müzisyenler intihar etmeyecek, pandemi sürecinde işlerini kaybedenler tekrar çalışmaya başlayacaklar.
Sağlık Bakanlığı’nı halkımıza aşı olma konusunda net bir mesaj vermeye, aşı tereddüdüne karşı tüm kaynakları ile yaygın bir kampanya oluşturmaya çağırıyoruz. Yetkilileri bu konuda etkili düzenleme yapmaya, toplu bulunulan ortamlarda aşı olunmasını ölçüt alan ek önlemler almaya davet ediyoruz."
Hekimler: Bilime ve aşıya güveniyoruz
Basın açıklamasının ardından tabip odaları yöneticileri salgına ve aşılama çalışmalarının kendi illerindeki seyrine ilişkin aktarımlar yaptı.
Şeffaflıktan yoksun yaklaşımdan aşı tedarikindeki sıkıntılara, bölgesel eşitsizliklerden aşı tereddüdünü besleyecek uygulamalara iktidarın pandemi politikasını eleştiren tabip odalarının yöneticileri hep birlikte "Biz hekimler bilime ve aşıya güveniyoruz. Siz de güvenin. Yaşamak ve yaşatmak için aşılanalım" dedi. (RT)