Fotoğraf: AA
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi depremin neden olduğu barınma, beslenme, hijyen ve sanitasyon sorunlarının, sağlıklı içme suyu elde edememesi ve sağlık hizmetine ulaşamaması gibi durumların bulaşıcı hastalık salgınları için zemin hazırladığını açıkladı.
Bugün yazılı açıklama yapan TTB, elektrik, su, kanalizasyon gibi alt yapının zarar görmesinin de su ve besin kaynaklı hastalıkların ortaya çıkma riskini artırdığını ifade etti: “Ayrıca deprem sonrası kalabalık yaşamın sürdürüldüğü geçici yerleşim yerlerinde bulaşıcı hastalık riski yüksektir ve ciddi salgınlar görülebilir.”
“Kızamık, ishal, grip, enfeksiyon hastalıkları”
TTB, deprem koşullarının oluşturduğu riskler ve hastalıklarla ilgili şu bilgileri verdi:
“6 Şubat 2023 depremi düşünüldüğünde ve mevsimin soğuk oluşu, barınma ve beslenme koşulları, temel sağlık hizmetlerindeki olası aksamalar bir arada değerlendirildiğinde akut solunum yolu enfeksiyonları (Influenza, SARS CoV-2, streptokok enfeksiyonları vb.), kızamık, temas ile bulaşan hastalıklar (Uyuz, bit, mantar vb.) ve ishalli hastalıkların görülme olasılığı yüksektir.
Yaşadığımız depremin şiddeti, etkilediği alanın büyüklüğü ve birinci basamak sağlık hizmetlerindeki (bağışıklama, ana-çocuk sağlığı hizmetleri, çevre sağlığı çalışmalarında) aksamalar ile bulaşıcı hastalıklara yönelik çalışmaların duraklaması, enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklığını, şiddetini ve salgınların görülme riskini arttırır.”
Hangi önlemler alınmalı?
Açıklamada, deprem sonrası bulaşıcı hastalık çıkmaması için yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
- Afetin olduğu bölgede sık ve/veya endemik görülen bir enfeksiyon hastalığı varsa dikkat edilmelidir. Çünkü afet koşullarının neden olacağı bu hastalık sayısında artış ve salgın beklenebilir.
- Özellikle çocuklarda rutin bağışıklama programlarındaki aksama, aşı ile korunulan hastalıkları ortaya çıkabilir. Örneğin, düşük bağışıklık oranı, yetersiz beslenme, kalabalık yaşam ortamı kızamığın hızla yayılmasına yol açar. Kızamık, zatürre gibi komplikasyonlar çocuklar için hayati tehlike oluşturmaktadır.
- Önceki olağan dışı durumlardan edindiğimiz olumsuz deneyimler, özellikle kalabalık yaşam koşullarının olduğu geçici yerleşim yerlerinde, kızamığın ölümcül olabileceğini ve salgınlara yol açabileceğini göstermiştir.
- Kızamığa karşı aşılama, yerinden olmuşların toplu yaşama geçmesiyle birlikte, soğuk zincir malzemeleri, aşı ve uygulayıcı personel sağlanır sağlanmaz başlatılmalıdır. Bu topluluklarda yaşayanların olağandışı durumlar öncesi yüksek bir aşılanma düzeyine sahip olmaları bu önceliği değiştirmez.
- Pandeminin ve mevsimsel koşullar nedeniyle akut solunum yolu enfeksiyon etkenlerinin ortamda yaygın bulunması; beslenme/barınma sorunları, yaşanan afet kaynaklı sağlık ve tedavi hizmetlerine erişimin kısıtlanması ile birleştiğinde solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığının ve şiddetinin artması beklenmektedir.
- Mevsimsel grip aşısı yaptırmamış gebelere ve 65 yaş üstüne ve grip için yatkınlığı olanlara 1 doz grip aşısı yapılmalıdır.
- Yenidoğan tetanosunun gelişmemesi için 15-49 yaşları arasındaki tüm kadınlar rutin doğum öncesi bakımın bir parçası olarak tetanosa karşı aşılanmalıdır.
- Tüberküloz hastalarının düzenli izleminin ve ilaç kullanımının kesintiye uğraması, hastaların sağaltılamaması dirençli olgulara yol açabilir.
- Kalp hastalığı, diyabet, kronik akciğer hastalıkları gibi kronik hastalıkların sağaltımındaki düzensizlik veya kesilmeler, bu hastalarda enfeksiyon hastalıklarının daha kolay ortaya çıkmasına ve ciddi komplikasyonlar oluşturmasına neden olabilir.
- Su ve gıda sanitasyonundaki yetersizlikler, uygun tuvalet, çöp ve atık alanlarının bulunmayışı ishalli hastalıkların görülme sıklığını arttırabilir. Özellikle ilerleyen dönemde havaların ısınmasıyla birlikte bu risk ve bağlantılı sağlık sorunları daha da önem kazanacaktır.
- İshalli hastalıklarda sıvı alımının sağlanması için önlemler alınmalı, ailelere bilgi verilmeli ve dehidratasyon belirtileri görülürse su ve tuz kaybı için ORS paketleri dağıtılmalı ya da ailelere hazırlanmasıyla ilgili bilgi verilmelidir.
- Hava şartları nedeniyle şu an için düşük bir olasılık gibi görünse de ileride vektör kontrolü çalışmalarındaki aksamalar sıtmanın endemik olduğu bölgelerde sıtma olgularının artışıyla sonuçlanabilir.
- Halk sağlığını korumak için, uygun sanitasyon, atık bertarafı, gıda hijyeni ve böcek/kemirgen üremesini önleyici tedbirlerin alınması gereklidir.
Bulaşıcı hastalıkların kontrolü için temel öneriler:
Uygun geçici barınma koşullarının sağlanması
Uygun beslenme koşullarının oluşturulması
Temel sağlık hizmetlerinin verilebileceği uygun birinci basamak sağlık birimlerinin kurulması
Rutin bağışıklama hizmetlerine başlanması
Gebe, kadın ve kız çocuklarının acil üreme sağlığı hizmetlerine erişiminin sağlanması
Etkilenen kişi sayısı ve özelliklerinin saptanarak kayıt altına alınması bu kişilerin gereksinin duyduğu sağlık hizmetinin sunulması
Temiz ve güvenli su sağlanması, atıklar, çöpler, tuvaletler, hayvan ölülerinin uygun şekilde toplanması ve zararsız hale getirilmesi ile ilgili çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini gerçekleştirebilmek için ilgili kurumlar ile işbirliği içinde çalışılması
Maske tedariki ve kullanımının önerilmesi
Dezenfektan temini ve dağıtımı
- TTB, yurttaşların temel kişisel hijyenlerine dikkat etmesinin ve el yıkamasının, bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması ve yayılmasını önlemek açısından önemli olduğunu ekledi.
- Temiz su temini ile ilgili bilgi notu.
(AS)