TTB, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yı bağımsız bir heyet olarak muayene etmek amacıyla Adalet Bakanlığı'na başvurduklarını ancak bugüne kadar yanıt alamadıklarını belirterek Gülmen ve Özakça'nın bir an önce serbest bırakılmasını ve işe iade edilmesini talep etti.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kovulan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık grevinin 121. gününde.
Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) Merkez Konseyi’nin TTB Toplantı Salonu'nda gerçekleştirdiği basın toplantısında basın açıklamasını Prof. Dr. Tükel okudu.
"23 Haziran'da başvurduk"
TTB olarak, Adalet Bakanlığı’na, 23 Haziran 2017 tarihinde, bağımsız bir heyet olarak cezaevini ziyaret etme ve Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı muayene etme talebini ilettiklerini, ancak bugüne kadar bir yanıt alamadıklarını belirten Tükel, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin belirlediği standartlara bağlı olarak Gülmen ve Özakça'yı bağımsız bir heyetle muayene etme taleplerini kamuoyu önünde yineledi.
Tükel, tıbbi durumlarına ilişkin bilgi alınamaması dolayısıyla, kamuoyunun da Gülmen ve Özakça'nın sağlık durumları konusunda endişeli olduğunu kaydetti.
"Gülmen ve Özakça yataktan kalkamamaya başladı"
Edinilen bilgilere göre, Gülmen ve Özakça'nın kilo kayıplarının, halsizlik ve güçsüzlüklerinin arttığını, yataktan kalkamamaya başladıklarını belirten Tükel, uzamış açlığın, kişinin yeterli sıvı ve vitamin almamasının ciddi ve ağır klinik tablolara yol açabileceği uyarısını yineledi.
"Erken dönemde organizma açlığı tolere edebilirken, uzamış açlık, tüm sistemleri ve organları etkileyerek ağır enfeksiyonlara, kalıcı bozukluklara, organ yetmezliklerine ve ölüme yol açabilmektedir. Uzamış açlıkta ölüme neden olan başlıca sorunlar, enfeksiyonlar, sıvı elektrolit dengesizlikleri, kalp ritim bozuklukları, Wernicke ensefolapatisi, çoklu organ yetmezlikleridir."
"Açlık grevindekilere müdahale etik değil"
Dünya Tabipler Birliği Tokyo ve Malta Bildirgelerinin ilgili maddelerini hatırlatan Tükel, "Hekimlik ilkelerimiz ve mesleki yaklaşımımız gereği, açlık grevlerini hiçbir koşulda önermiyoruz. Ancak, açlık grevlerine girenlerin açlık grevlerini sonlandırıp sonlandırmama hakkının kendilerinde olduğunu, hiç kimsenin zorla tedavi edilemeyeceğini, insan hakları, hasta hakları ve evrensel etik ilkelerimiz uyarınca kabul ediyoruz. Bu ilkeler doğrultusunda, cezaevlerinde çalışan hekimler ve açlık grevi ile ilgilenmek üzere görevlendirilmiş hekimlerin açlık grevi yapanlara zorla müdahale etmeleri, etik olarak doğru değildir ve bu tür müdahale hiçbir merci tarafından yapılmamalı ve de yapılması istenmemelidir" diye konuştu. (NV)