Komisyon ikinci oturumda da uzmanları dinlemeyi sürdürdü. Fatma Şahin başkanlığında toplanan komisyon da, Diyanet İşleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı Abdurrahman Akbaş, hazır bulundu.
Araştırma komisyonuna,kadın kuruluşlarından Ankara Barosu Kadın Hakları Kurul Başkanı Müjde Avcıoğlu, Kadın Danışma Vakfi'ndan Nazik Işık ve Gazi Hastanesi Kadına Dönük Şiddeti Önleme Çalışma Grubu Sorumlusu Salime Tarihçi dinlendi.
Töre ve namus cinayetleri ile kadın ve çocuklara yönelik şiddetin nedenlerini araştırmak için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun dünkü toplantısında Diyanet işleri Başkanlığından, konuyla ilgili ayet ve hadislerin yer aldığı dokümanlar istendi.
Cuma hutbeleri çözüm için önemli
İlk toplantıda, Feminist araştırmacı Leyla Pervizat'ın "Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'da bu komisyonda olmalıdır" Sözleri etkili oldu ve Başkan Bardakoğlu olmasa da, Diyanetten bir yetkili, ikinci oturumda hazır bulundu.
Pervizat, ilk oturumda, Diyanet'in ve dinin hayatımızda önemli yeri olduğuna değinerek,"8 Mart 2004'te, Dünya Kadınlar Günü basın bildirisi yayımlandı. Her gittiğim yerde o bildiriyi dağıtıyorum. Bardakoğlu, geri dönüşüm verebilen bir insan ve camilerde yapılabilecek, namus cinayetleriyle ilgili Cuma hutbeleri cinayetleri sona erdirmek açısından önemli" demişti.
Kuran, cinsiyet ayrımına karşı
Diyanet işleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı Abdurrahman Akbaş, özellikle son 5 yıldır şiddet konusuna eğildiklerini, şiddetin insan haklarını ihlal eden bir durum olduğunu söyledi.
Akbaş, bir vatandaştan gelen mektupta yöneltilen, "Evlilik dışı ilişkilerde tavır ne olmalıdır, İslam ne tavsiye ediyor?" sorusuna, "Kuran'ın, cinsiyet ayırımına karşı olduğu" yanıtını verdiklerini ve "Hz. Peygamberin hayatını örnek gösterdiklerini" anlattı.
Diyanet işleri Başkanlığı'nın yaptığı çalışmalara değinen Akbaş, bu yıl içinde konuya yönelik 387 konferans düzenlediklerini bildirdi. Akbaş, bu hafta, "ailede devamlılık esastır" konusunun işleneceği hutbe okunacağını belirtti.
'Alo Şiddet' hattı
Ankara Barosu Kadın Hakları Kurul Başkanı Müjde Avcıoğlu ise töre ve namusun ayrı kavramlar olduğunu, namus cinayetlerinin mutlaka TCK kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Avcıoğlu, Sığınma evlerinin sayısının yetersizliğine değinerek, belediyelerin sığınma evi açmasını önerdi. Yasal zorunluluk olmasına karşın belediyelerin sığınma evi açmadıklarını da sözlerine ekledi.
Güldünya Tören'in kardeşleri tarafından öldürülmesiyle gündeme gelen töre cinayetleri için Meclis'te kurulan komisyonda, Ankara Barosu Kadın Haklan Kurul Başkanı Müjde Avcıoğlu kadına yönelik şiddeti durdurmak için,"Alo Şiddet Hattı" kurulmasını da teklif etti.(AD)