Eylem sırasında açıklama yapan Şube Başkanı Kiraz Biçici, "genel affın toplumsal bir ihtiyaç olduğunu" belirtti.
Genel af talebi dışında Demokratik Halk Partisi (DEHAP) yöneticisi Gülbahar Gündüz'e yapılan işkenceyi de protesto ettiklerini vurgulayan Biçici, şu bilgileri verdi:
Genel af talebi 16 yıldır gündemde
* İHD, yıllar önce "ayrımsız genel af ilan edilmeli, cezaevlerindeki insan hakları ihlallerine son verilmelidir" talepleriyle ilk çalışmalarını başlatmıştı. Aradan 16 yıl geçmesine rağmen bu talebimiz gündemden düşmedi.
* Bugün bir kez daha insan hakları ve özgürlüklerin gelişmesi, Kürt sorununun demokratik ve katılımcı bir şekilde çözülmesi, demokratikleşme ve sivilleşme için genel af talebimizi yineliyoruz.
* Toplumsal yapı, yasaklar, baskılar, tabular, açlık, eşitsizlik sürekli suç ürettti. Cezaevleri tıklım tıklım dolmuş, çıkarılan geçici ve ayrımcı "Salıverme" yasaları da cezaevlerinin boşalmasını sağlayamamıştır.
* Türkiye en çok cezaevi açan ülkeler içinde ilk sıralar da yer almaktadır. 1981-2003 yılları arasında cezaevlerinde 300'ü aşkın kişi saldırılar ve kötü koşullar nedeniyle yaşamını yitirmiş, halen yüzlerce kişi acil çözüm bekleyen sağlık problemleriyle karşı karşıyadır.
"Yüksek güvenlik cezaevleri kamuoyundan gizleniyor"
* İnsan hakları ihlal odaklarından biri olan F Tipi Kapalı Cezaevlerinde, mahpusların bir bölümü halen ölüm orucunu sürdürüyor. Bugüne kadar 107 insanımız F Tipi Cezaevlerinin kapatılması talepleriyle yapılan eylemlerde yaşamını yitirdi.
* F Tipi Cezaevinin yarattığı sorunlar ve ihlaller bitmemişken, yeni yapılması düşünülen Yüksek Güvenlikli Cezaevleri ve L Tipi Cezaevlerinin mimari projelerinin kamuoyundan gizlenmesi ve bu yöndeki çalışmaların sivil toplum örgütlerine ve meslek kuruluşlarına kapatılması, bu cezaevlerinin de birer insan hakları ihlal odağı olacağı kaygısını doğurmaktadır.
* İşkenceye dayalı ifadeler, adil olmayan yargılamalar, itirafçılık yasası gibi ahlaki olmayan yasalar cezaevlerini hep beslemiştir.
* Toplumsal barışın temeli "pişmanlık-itirafçılık yasaları" ile değil ayrımsız genel af ile sağlamlaşır. Bu nedenle insan hakları savunucuları olarak; önceki yıllarda defalarca gündeme getirilen ve çözümden çok sorun yaratan "pişmanlık yasası"na karşı olduğumuzu açık bir biçimde ifade ediyoruz.(NK/BB)