"Meksika, Asya ve son olarak da Türkiye'de yaşanan krizlerin, bu çözümsüzlüğün en açık kanıtı " olduğunu savunan TMMOB, Türkiye'de, uygulanmakta olan politikalar yerine yeni bir siyaset anlayışı getirilmesini istedi.
Taleplerini dile getirmek için, Ankara'da 27 Temmuz'da yönetim kurulu üyeleri ile birlikte, 28 Temmuz'da ise üyeleri ile birlikte miting yapmaya hazırlanıyor.
"Ülkemizin ve halkımızın bugününü ve geleceğini karartan uluslar arası finans kuruluşlarının güdümündeki programlardan vazgeçilmeli, ülkemizin ve halkımızın çıkarlarını temel alan politikalar uygulanmalıdır" sözleriyle başlayan bir basın açıklaması yapan TMMOB'nin talepleri de şöyle:
Öncelikle politik bir yapısal dönüşüm gerçekleştirilmelidir. Mevcut siyasal anlayışlarla devam edilmesi, çözüm arayışlarını baştan sonuçsuz bırakacaktır.
Bağımsız, demokratik ve sosyal hukuk devletinin gerçekleşmesi için, kendi halkını potansiyel suçlu sayan 1982 Anayasası yürürlükten kaldırılmalı, demokratik katılımla yeni bir Anayasa hazırlanmalıdır.
* Buna bağlı olarak yasalardaki anti-demokratik hükümler ayıklanmalı, demokratikleşmeye katkı sağlayacak yeni yasalar çıkarılmalı, uygulamalar da bu anlayışa koşut hale getirilmelidir. Demokrasinin maddi koşullarının yaratılabilmesi için kitlelerin ve örgütlerinin eşit yararlanabileceği ortamların yaratılması sağlanmalıdır. Öncelikle Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası bu doğrultuda değiştirilmelidir.
Bilim ve teknoloji politikası temelinde insan ve doğal kaynaklarımızı üretime yönlendirecek, bir ulusal kalkınma stratejisi benimsenmelidir.
Eşitlikçi, özgürlükçü ve eşit paylaşımcı bir yönetim anlayışı benimsenmeli ve bunu güvence altına alan yeni bir anayasa yapılmalıdır.
Planlı ekonomiye dönülmeli ve sosyal anlayışlar çerçevesinde kamu yönetimi yeniden şekillendirilmeli; örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve hukukun üstünlüğü yeniden sağlanmalıdır.
Rant ekonomisinin yerine, planlı üretim ve istihdama, dengeli büyümeye dayalı bir ekonomik anlayış benimsenmelidir.
Her alanda tam bağımsızlık esas alınmalı ve uluslararası tahkim reddedilmelidir.
Teknoloji geliştirmeye ağırlık verilmeli ve teknolojinin geniş kesimlerin refahına kullanılması sağlanmalıdır.
Dış borçlar ödenmemelidir.
İç borçlar sıfırlanmalıdır.
Bankacılık sektörü rantı esas alan değil ortak birikimleri yeniden ortak üretime aktaracak bir modele dönüştürülmelidir.
Başta İMKB olmak üzere tüm uluslararası mali piyasalara kaynak aktarmaya neden olan yapılar dağıtılmalıdır.
Kısa vadede ücretlilerin konumunu iyileştirmek için ücretler en azından yüzde yüz artırılmalıdır.
Basında tekelleşme engellenmeli ve başta basın emekçilerinin özgürlüğü olmak üzere basın özgürlüğü sağlanmalıdır.
Kırsal kesimin durumunu düzeltmek için ilgili banka yeniden yapılandırılmalıdır. Köylülerin borçları silinmelidir. Kırsal kesim ile kentler arasındaki farklılığın ortadan kaldırılmasına yönelik bir program ivedilikle yaşama geçirilmelidir.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler, faiz yükünden kurtarılmalıdır.
Yargı üzerindeki baskı kaldırılmalı ve yargı bağımsızlığı sağlanmalıdır.
Bütçeler sosyal devlet anlayışı temel alınarak hazırlanmalı; silahlanma ve militarizm hedefli değil, halkın toplumsal gönencini esas alan bütçeler oluşturulmalıdır.
Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik başta olmak üzere tüm temel mal ve hizmetlerden herkesin eşit ve gereksinimi kadar yararlanabileceği bir yapı oluşturulmalıdır.
Üniversitelerde bilimsel ve yönetsel özerklik sağlanmalı, eğitim, parasız olmalıdır.
Her alanda grevli ve toplu sözleşmeli sendikal haklar verilmelidir.
Kamu kurum ve kuruluşları kamusal hizmeti ülke çıkarları doğrultusunda en etkili şekilde verme anlayışıyla, üretimde rol alan bütün tarafların söz ve karar sahibi olduğu bir yapılanmaya dönüştürülmelidir.