Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Elektrik, Kimya, Makine ve Maden Mühendisleri Odaları Muğla, Yatağan’daki termik santralde iki işçinin hayatını kaybetmesine ilişkin açıklama yaptı.
Olayın işçi sağlığı ve iş güvenliğinin önemini ortaya koyduğunu ifade eden mühendis odaları, çözüm için düzenleyici bir mevzuata ihtiyaç olduğunu ifade etti.
19 Temmuz’da gerçekleşen olayda santraldaki kazanları besleyen kömür bant sistemi çökmüş 11 kişi yaralı kurtarılırken iki işçi göçük altında kalarak yaşamını yitirmişti.
“Sermaye ve devlet işçilerin canını önemsemiyor”
TMMOB’un kazaya ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
“Tarım, maden, inşaat, enerji, imalat sanayi vb. bütün sektörlerde kullanılan makina ve ekipmanların normal bakım ve onarımı düzenli olarak yapılmalı, bakım ve onarımın düzgün yapıldığı, makina ve ekipmanların çalışanlar için bir risk oluşturup-oluşturmadığı periyodik bakımlarla kontrol edilmeli.
“Her kazanın teknik bir nedeni vardır, bu kazanın da olası teknik nedenleri vardır. Ancak iş kazalarının/cinayetlerinin ortak nedeni, sermaye ve devletin işçilerin canını önemsememesidir.
“Özelleştirme ve taşeronlaşma riski arttırır”
Yatağan işçileri 447 gün özelleştirmeye direndiMuğla’daki Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ve kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı işçiler 2012’den 2014’e kadar 447 gün direnmişti. 6 Aralık 2014'te Tes-iş ve Maden-iş sendikaları özelleştirmeyi durduramadıklarını ancak gelinen noktada işverenle anlaşma sağlayarak mevcut kazanımlarını koruduklarını açıkladı. İşçilerin direnişi sona erdi. Kemerköy ve Yeniköy termik santralleri ile taşınmazları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda yapılan ihalenin ardından 2,67 milyar dolara IC İçtaş Şirketi’ne; Yatağan Termik Santrali ve taşınmazlar ise 1 milyar 91 milyon dolarla Elsan Elektrik'e satıldı. Yatağan Termik Santrali 1981’de, Yeniköy Termik Santrali 1987’de ve Kemerköy (Gökova) Termik Santrali 1994’te kuruldu. Termik santrallerinin toplam kurulu gücü sırasıyla 630- 420- 630 megawatt. |
“Özelleştirme, taşeronlaşma ve kiralama gibi yanlış uygulamalarla kamu kurum ve kuruluşlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan bilgi ve deneyim birikimi kaybediliyor ve adeta bu tür iş kazalarına çağrı yapılıyor.
“Teknik bilgiye dayalı bakım mekanizması gerekli”
“Yatağan Termik Santralında kömür taşıyıcı sistemde ve taşıma kolonlarında gerekli onarım ve yenilemenin yapılmamış olması, yalnızca bilgi yetersizliği ve tecrübesizlik olarak değerlendirilmemeli.
“Teknik bilgiye dayalı bakım ve denetim mekanizmalarının olmadığı bir sistemde bu kazalar artarak devam edecektir.”
“İSG Yasası yetersiz”
Açıklamada iş kazaları sonucu toplu ölümlerin artması nedeniyle 2012’de çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Yasası’ndaki yönetmeliklerin defalarca değiştirilmesine rağmen kazalar ve iş cinayetleri artarak devam ettiği de hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:
“Bu yasa, iş sağlığı güvenliği konusunu işverenden çok uzmanlara ve hekimlere yükledi. Ayrıca yasa yayımlandığından bu yana iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin işyerlerine verecekleri hizmet süresi sürekli olarak azaltıldı.
“Zira amaç, uzman, hekim ve diğer sağlık personelinin işyerlerine maliyetini azaltmaktı.
“İşverenin sorumluluğu yasada yok”
“Yasa ile işyeri hekimi, mühendis, teknik eleman, hemşire ve diğer sağlık personeline verilecek eğitim hizmetleri, dışarıdan satın alma yoluyla ticari danışmanlık hizmetlerine dönüştürüldü. Uzmanlar yanlarında ücretli olarak çalıştıkları işverene bağımlı kılınmış; iş kazalarında işverenlerin sorumluluğu ortadan kaldırıldı.
“Yasadan sonra, yüzlerce eğitim kurumu ve iki binin üzerinde Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) kuruldu, fakat yapılan düzenlemeler sonucu bunlar kapanmaya başladı.”
İş kazaları nasıl önlenmeli?TMMOB, başta Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere tüm kamu yönetimine, iş kazalarını engellemek adına şu önerilerde bulundu: * Bakanlıklar ve ilgili tüm kamu kurumları, kamusal denetim yükümlülüklerini yerine getirmelidir. * Periyodik kontrollerinin yapılması zorunlu olan makina ekipman listesi genişletilmeli, tarım, maden, inşaat, enerji, imalat sanayi vb. bütün sektörlerde kullanılan makina ve ekipmanlarının düzenli periyodik kontrollerinin yapılması mevzuata eklenmelidir. * İSG hizmetlerinin “piyasa koşullarında” verilmesi anlayışı dışlanmalı; toplum çıkarı, kamu hizmeti, kamu denetimi anlayışı hâkim olmalıdır. * Örgütlenme, toplu sözleşme ve grev hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalı; esnek, güvencesiz, taşeron çalışma biçimleri yasaklanmalıdır. * İSG ile ilgili düzenleme ve uygulamalar, ayrımsız, kısıtlamasız bütün işyerlerini ve her statüdeki tüm çalışanları kapsamalıdır. Düzenlemeler “işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasının öncelikle işverenin görevi olduğu” ilkesinden hareketle yapılmalıdır. * İşyerinde tutulan bakım-kontrol raporlarının İSG Kurulu tarafından takibinin yapılması sağlanmalıdır. * Bakanlık eliyle işletmeler için hazırlanan risk değerlendirme raporlarında belirtilen eksikliklerin yerine getirilip getirilmediği kontrol edilmeli, giderilmesi yönünde çalışmalar yapılmalıdır. * İşyerlerinin denetimi sayıca artırılmalı, idari yaptırımlar ve para cezası da artırılmalı ve mutlaka uygulanmalıdır. * Çalışan temsilcilerinin işyerlerinin büyüklüğüne göre belirlenecek süre ile işyerinin bütününde her gün gözlem yapması ve rapor etme olanağı yaratılmalı ve iş güvenceleri olmalıdır. |
(TP)