Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi de, ''gerekçesi ne olursa olsun şiddet ortamının derhal ve önkoşulsuz sonlandırılması için çaba göstermenin mesleklerinin en sıradan gereği ve temel ilkesi olduğunu'' söyleyerek Erdoğan'la görüşen heyette yer alan Gençay Gürsoy'a destek verdi.
TTB Merkez Konseyi yaptığı açıklamada, hekimlik mesleğinin ancak şiddetten arınmış ve barış ortamında istenen düzeyde verilebileceğini vurguladı.
Derin devlet destekçilerinin bildik suçlamaları
TİHV, Başkanı Yavuz Önen imzasıyla yaptığı açıklamada, "17 Ağustos Çarşamba günü kendilerini 'vatan kurtarıcısı', Başbakan ile görüşen heyetin sözcüsü İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy'u da 'bölücü', 'hain' olarak niteleyen bir grup hekimin yaptığı basın açıklamasını maalesef okuduk. Söz konusu açıklama derin devlet tetikçilerinin, siyasi muhaliflere, insan hakları, demokrasi ve barış savunucularına karşı kullandığı bildik suçlamalardan ibarettir."
Açıklamanın "ifade özgürlüğüne, demokratik katılım haklarına karşı görüşleri ve kişi bütünlüğüne yönelik tehditler içerdiğini" belirten Önen, "İTO Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı kurucu üyesi Prof. Dr. Gençay Gürsoy'un yıllardan beri büyük özveriyle sürdürdüğü kesintisiz mücadelesine saygı duyduğumuzu ve kendisiyle dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz" dedi.
"İTO'nun tarihinde ihanete izin verilmemiştir" açıklaması
"Türk Hekimleri Büyük Ortadoğu Projesinin Figüranı Olmayacaktır" başlıklı açıklama, Gençay Gürsoy'un sözcülüğünü yaptığı yurttaş heyetinin Başbakan Erdoğan'la Kürt sorunu üzerine görüşmesinin ardından yapılmış, imzacıları Gürsoy'un İTO Başkanlığından istifa etmesini istemişti.
16 Ağustos tarihli açıklamadan kimi bölümler şöyle:
"İstanbul Tabip Odası yönetici organlarında görev almış hekimler olarak, görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı duyduk. Kürt sorunu, Türkiye'de demokratik hak ve hürriyetler açısından çözülmüştür. Kürt kökenli yurttaşlarımız her alanda demokratik haklarını elde etmişler, haksızlıklar ve baskılar büyük ölçüde bertaraf edilmiştir.
İstanbul Tabip Odası Başkanı'na soruyoruz: Kürt sorunu konusunda hangi demokratik hak eksiktir? Eksik olan Türkiye'yi bölme hakkı mıdır?"
(...)
"İstanbul Tabip Odası Başkanları görevlerini, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine, Cumhuriyete ve Atatürk Devrimi'ne kast eden projelere göre tanımlayamazlar.
İstanbul Tabip Odası'nın tarihinde ihanete izin verilmemiştir ve bundan böyle de verilmeyecektir. Maalesef Mevcut İstanbul Tabip Odası Başkanı bulunduğu makamı, Türkiye Cumhuriyeti'ni teslim almaya yönelik projelerin hizmetine sunmuştur. Bu eylemleri ile Türk tabiplerini temsil niteliğini yitirmiştir. Türkiye'ye ve meslek örgütümüze daha fazla zarar vermeden Başkanlık görevinden istifa etmelidir."
Açıklamaya, Arıoğul'un yanı sıra, İTO Genel Sekreterleri Prof.Dr. Kürşat Yıldız, Doç.Dr. İrfan Gökçay, Dr. Turgut Adatepe, Dr. Rıfat Yücel, Yönetim Kurulu Üyeleri Prof.Dr. Attila Altunel, Doç.Dr. Aysel Altan, Doç.Dr. Yeşim Erbil, Dr. Hikmet Çevik, Dr. Cevat Bayrak, Türk Tabipler Birliği Delegeleri Prof.Dr. Osman Şadi Yenen ve Dr. Cengiz Konuksal imza atmışlardı. (TK)