Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek, 3 Kasım Genel Seçimleri öncesinde, siyasi partilerin sağlık sektörüne yaklaşımlarını böyle değerlendirdi.
Sayek, Mersin Tabip Odası'nın düzenlediği "Malpraktis (Tıbbın Kötü Kullanımı) ve Sağlık Sorunları" paneline katılmak üzere Mersin'e geldi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Salonu'nda gerçekleştirilen panele İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Fincancı Korur ile TTB Hukuk Danışmanı Av. Mustafa Güler de konuşmacı olarak katıldı.
Çözüm, sağlık ocaklarında
Panelin açılış konuşmasını Sayek yaptı. Hastanelerde uygulamaya konulan "vardiya sistemini" eleştiren Sayek, bu sistemden Sağlık Bakanı Osman Durmuş da dahil olmak üzere hiç kimsenin memnun olmadığını söyledi.
"Vardiya hekimler için onur kırıcı, ülke için israf. Bu sistem güya hastane kuyruklarını eritmek amacıyla başlatıldı. Ancak, asıl amaç, yeterli ödeneği olmayan hastanelerin döner sermaye gelirlerini artırmak."
Sayek, hastanelerde bekleme süresini azaltmak için birinci basamak sağlık hizmeti veren sağlık ocaklarını aktif hale getirmek gerektiğini söyledi.
Hükümet bize danışmadan taslak hazırlıyor
Sağlık Bakanlığı'nın "Tıbbi Hizmetlerin Kötü Uygulanmasından Doğan Sorumluluk Yasa Taslağı"nı TTB'ye ve hekimlere danışmadan hazırladığını vurgulayan Sayek, "Tıbbın kötü kullanımının ardında, hekim hatasından çok sistem hatası aranmalıdır" dedi.
Hekim değil TUS adayı yetişiyor
Prof. Dr. Fincancı, sermayenin sağlık yatırımlarına girmesinden sonra koruyucu hekimliğin terk edilerek tedaviye dayalı hekimliğin yaygınlaştığını vurguladı. Hekimlerin teknoloji ürünü cihazların başındaki teknisyenlere dönüştüğünü söyleyen Fincancı, şu noktalara dikkat çekti:
* Hemen her ilde bir tıp fakültesi bulunmasına rağmen, buralarda 1. basamak sağlık hizmetlerinde görev yapacak pratisyen hekimler değil, Tıpta Uzmanlık Sınavı adayları yetişiyor.
* Bundan sonra ortaya çıkan manzarayı "düzenleyeceğim" diyen devlet, hastayla hekimi başbaşa bırakıyor.
* Mersin SSK Hastanesi Acil Servisi'nde görevli bir hekim günde 400 hastaya bakmak zorunda kalıyor. Bunun anlamı, 400 kişiye sağlık hizmeti verilemediğidir.
* Devlet, sorunları çözmek adına yasa çıkarmaya çalışıyor. Yasadan beklenen sorunları ortadan kaldırmak, sorumluyu bulup cezalandırmak. Oysa olması gereken, sorunu başlamadan bitirmektir. Zararı cezalandırmanın kimseye faydası dokunmaz.
* Sağlık Bakanlığının hazırladığı Tıbbi Hizmetlerin Kötü Uygulanmasından Doğan Sorumluluk Yasa Taslağı yine meslek örgütlerine danışılmadan hazırlandı. Tasarı, mevcut diğer yasalarla da çelişiyor. (BB/NK)