Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada, mahkemenin istediği telefon kayıtlarını daha önce göndermeyen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yeni bir gerekçeyle bir kez daha istenen bilgileri göndermedi.
Dink davasında mahkemenin istediği telefon kayıtlarını daha önce "özel hayatın gizliliği" gerekçesiyle göndermeyi reddeden TİB, ikinci talebe de olumsuz yanıt verdi. TİB "Baz istasyonu sorgusu yapılabilmesi için arayan numara, aranan numara arama tarihi, arama saati, dakikası ve arama süresinin açıkça yazılarak gönderilmesi halinde gereği yerine getirilecektir" diye yanıt verdi.
Akılalmaz gerekçe
TİB'in mahkemeden istediği bu bilgiler, mahkemenin TİB'den bilgi istemesinin nedeni aslında. Mahkeme bu bilgiler ışığında Dink'in katledildiği gün cinayet yerinde konuşan şüpheli kişilere dair bilgi edinmeye çalışıyor. Mahkeme arayan ve aranan numaraları bilmediği için bunları TİB'e soruyor, TİB de aynı soruları mahkemeye yönelterek cevaplıyor.
TİB'in gönderdiği yanıtta şu ifadeler yer alıyor: "Mahkemenizce gönderilen yazıda talep edilen baz istasyonu sorgusunun yapılabilmesi için aşağıda belirtilen şekilde temsili görüşme yapılması gerekmektedir.
Baz istasyonu sorgusu talep edilen GSM işletmecisi ve/veya işletmecilerine ait numaradan (Avea, Turkcell, Vodafone) her biri için ayrı ayrı olmak üzere diğer işletmecilere ait (GSM veya sabit hat) herhangi bir numara aranmak suretiyle yapılacak, en az bir dakikalık görüşmelerin, arayan numara, aranan numara, arama tarihi, arama saati, dakikası ve arama süresinin açıkça yazılarak gönderilmesi halinde gereği yerine getirilecektir. Bilgi ve gereğini arz ederim."
TİB'in istediği temsili görüşmeler ise Dink Ailesi'nin avukatları tarafından 2008'de test aramaları yapılarak TİB'e gönderilmişti.
Mahkeme istiyor, TİB vermiyor
TİB'den kayıt istenmesi süreci Dink Ailesi'nin avukatlarının İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurmasıyla başlamıştı. Avukatlar cinayet öncesi ve cinayet sırasındaki kayıtlar incelendiğinde olay yeri fotoğraflarında görülen bir kişinin iki ayrı görüntüde telefonla görüştüğünü bildirmişti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de avukatların talebi üzerine, TİB'den olay günü Agos gazetesi önünde yapılan görüşmelere ait kayıtları istemişti.
TİB bu yöndeki ilk talebi şüpheli ya da sanık olmayan kişilerin kayıtlarının alınmasının özel hayatın ihlali anlamına geleceğini gerekçe göstererek geri çevirmiş, bir üst mahkeme olan 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak talebin geri çekilmesini istemişti. Ancak 9. Ağır Ceza Mahkemesi TİB'in itirazını yerinde bulmamıştı.
TİB'deki kayıtların saklanması için beş yıllık zaman sınırı bulunuyor. Davanın önemli kanıtlarından biri olan TİB'deki kayıtlar 19 Ocak'a kadar mahkemeye gönderilmezse silinecek. (YY)