Açıklamada, sendikanın yaklaşık 10 bin THY çalışanını temsilen yürüttüğü toplu iş sözleşmesinde 42 maddede uyuşmazlığa gidildiği belirtilerek, uyuşmazlık maddelerinin 13'ünün sendikanın üzerinde değişiklik önermediği konularda işverenin karşı teklifi nedeniyle oluştuğuna dikkat çekildi.
"Esnek çalışmaya da karşıyız"
Sendikadan yapılan açıklamada, çalışma koşulları ve sosyal açıdan en önemli uyuşmazlık konuları, "işverenin yeni iş yasasındaki düzenlemelerin toplu iş sözleşmesine bire bir girmesini ve çalışanların kazanılmış haklarını ortadan kaldıran öneriler getirmesi", "toplu iş sözleşmesinde haftalık 45 saat olan ve günlere eşit dağıtılması gereken çalışma saatlerini esnetmek istemesi", "fazla mesaileri esnek hale dönüştürüp ücretsiz hale getirmek istemesi", "hafta tatili gününü esnek kullanmak istemesi" olarak sıralandı.
Hava-İş Sendikası'nın her türlü anlaşma ve uyum zeminini sağlamak için çaba harcamaya hazır olduğunu vurgulayan açıklamada, uyuşmazlığın sorumluları arasında THY yönetimi ve Türkiye Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti de gösterildi.
Uçuş güvenliği çalışma koşulları ile bağlantılı
Hükümetin Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (TÜRK-İŞ) yönelik yüzde 0 zam teklifini de eleştiren açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
* Hava-İş Sendikası, uçuş güvenliği ile sivil havacılık çalışanlarının çalışma koşulları ve yaşam standartları arasında önemli bir ilişki olduğunu düşünmekte, politikalarını buna göre belirlemektedir.
* Bu nedenle "Yorgunluk Öldürür, Önce Güvenlik" diyerek esnek çalışmaya bilimsel verilerle karşı çıkıyoruz.
* İş Kanunu kapsamı dışında bırakılan pilot ve kabin memuru çalışanların yönetmeliklerle tek taraflı düzenlenen ve bilimsel, uluslararası kurallarla çelişen çalışma koşulları konusundaki önerilerimize bugüne kadar hiçbir yanıt verilmedi.
* Dünyada NASA'nın ve diğer bilimsel kuruluşların yaptığı tüm araştırmalarda 1940'dan bu yana periyodik olarak yayınlanmakta olan veriler "her dört uçak kazasından üçünün insan unsurundan kaynaklandığını" göstermektedir.
* Biz uluslar arası kurallar ve bilimsel veriler ışığında uçucu ekiplerin uçuş görev süreleri ve dinlenme sürelerinin yeniden belirlenmesini, ayda 6 gün olan boş gün sayılarının 7 güne çıkarılmasını, birikmiş yorgunluğun giderilmesi için bu boş günler dışında boş süreler verilmesini talep ediyoruz.
* Uçucu ekiplerle ilgili, işveren yönetmelikleriyle düzenlenen temel konuların toplu iş sözleşmesinde düzenlenmesini öneriyoruz.
* Ayrıca iş kanunu kapsamı dışında olmaları nedeniyle iş güvencesi kapsamı dışında da kalan pilot ve kabin memuru üyelerimizin toplu iş sözleşmesinde düzenleme yapılarak bu Anayasal haktan yararlandırılmalarını istiyoruz.
İstihdam ile ilgili uyuşmazlık konuları
* 1998'den bu yana daimi kadrolu personel alınmayan THY'de işverenler öncelikle yoğun yarı zamanlı ve sözleşmeli istihdamı ile dengeleri bozdular.
* İşverenler, aynı işi yapan kabin memuru, lisanslı uçak teknisyeni, mühendis, bilet satış yolcu hizmetleri memurları ve operatörler arasındaki bu ücret uçurumunun oluşturduğu sorunu çözmek zorunda.
* İstihdamdaki bir büyük yanlışlık da sivil havacılık sektörünün denetimsizliğe olan duyarlılığını hiçe sayarak oluşturulan taşeron sisteminin yaygınlaştırılmasıdır. Taşeron sistemi işi büyük paralarla almakta ancak çalışanları asgari ücretle ve kölelik şartlarında çalıştırarak kanını emmektedir. Çalışanların SSK primlerini bile yatırmamaktadır.
* Taşeron sisteminin yasal olarak da asıl işlerde kullanılmaması gerekirken bu hiçe sayılmış, uçak bakım ünitesi, yükleme boşaltma uçak temizlik gibi işler uçuş güvenliği riske atılarak taşeronlara devredilmiştir. Sendikamız bu sistemin ortadan kaldırılması için mücadele etmektedir.
Ücret ile ilgili uyuşmazlık konuları
* AKP hükümeti, sıfır zam önererek, asgari ücret ve işsizliği tehdit unsuru olarak göstererek toplu iş sözleşmesi ve grev hakkına sahip tek kesim olan kamu çalışanlarını toplumdan izole etmek istiyor.
* Bugün THY'de toplam personel giderlerinin genel giderler içindeki oranı yüzde 12-13 civarındadır. Bu Avrupa'da tarifeli sefer yapmayan düşük fiyatlı (LOW COAST) havayollarındakiyle aynı noktadadır. Emek maliyeti THY'na eşdeğer SAS havayolunda 100 alınırsa THY'da bu 37'dir.
* Dış hatlarda 100'den fazla noktaya bu rekabet koşulları ve teknolojik yapısıyla verimlilik içinde dünya kalitesinde hizmet üreten THY çalışanlarına asgari ücretin örnek olarak gösterilmesi "Size bu nedenle yüzde 0 ücret artışı öneriyoruz denilmesi" abesle iştigaldir.
* Sendikamız işyerinin mali koşulları ve sektörel özellikler göz önüne alınarak ücret talep edilmesi ve savunulmasını esas almaktadır. Bu nedenle hükümetin oluşturduğu toptan ücret sistemine karşıdır.
* Bu açıdan sadece enflasyonu ve kayıpları baz alan bir ücret artışı değil, çalışanların üretimde yarattığı değerden de pay istemektedir. (BB/NK