Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin grup toplantısında konuştu. Grup toplantısına 19 Ağustos’ta İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden alınarak yerlerine kayyum atanan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan ile Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk de katıldı.
Temelli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Siyaset üretemeyen bu iktidar şiddet üretmeye devam ediyor. 19 Ağustosta siyasi darbe gerçekleştirdi. Sandığa tahammülü kalmamış bir iktidar var karşımızda. İstanbul’da aldığı ağır seçim yenilgisinin acısını şimdi partimizden çıkarmaya çalışıyor.
“Bu kayyum rejimi faşizmdir. O yüzden tüm topluma çağrı yapıyoruz. Kayyum sadece Amed’e, Van’a Mardin’e atanmadı, tüm Türkiye’ye atandı. Kayyum rejimi seçmenlerin iradesini yok sayan bir anlayıştır. Televizyonlara bakıyorsunuz. Sabah akşam yalan çukuruna dönüşmüş TV’lerde HDP’yi konuşuyorlar. HDP’siz, HDP’yi konuşuyorlar. Şunu söylüyorlar, kayyumlar çalışıyor, hizmet ortaya koyuyorlar.
"Tüm anneleri grup toplantımıza çağırıyoruz"
“Bugün Diyarbakır İl Binası önünde oturan annelere de oraya ulaşamayanlara da Cumartesi Anneleri’ne de Barış Anneleri’ne de, Harbiye Anneleri’ne de sesleniyoruz. Sizi Meclis’e bekliyoruz. 8’indeki grup toplantımıza Şehit Anneleri de dahil olmak üzere hepsini buraya bekliyoruz. Çözümün adresi Meclis’tir. Madem acılarımız ortak o zaman mutlaka ama mutlaka ortak çözümü de birlikte üreteceğiz.
"21 yıldır bu ülkede tecrit var"
“Dört buçuk yıldır bu ülkeye mutlak tecridi dayattılar. 21 yıldır bu ülkede tecrit var, tecrit hukuku yaygınlaştığı her yeri kapladı. Tecrit hukuku sadece Sayın Öcalan ile sınırlı kalmadı. Bu tecrit devam ettiği sürece Türkiye’de adalet adına bir şey yapmamız mümkün değil. Hukukun yolunu gösterdik, adaletin yolunu gösterdik bunun barıştan, çözümden geçtiğini söyledik. Bunun muhatabını gösterdik. Demokratik siyasete düşen masayı var etmektir dedik. Üretmediğiniz sürece savaş politikalarına mahkum kalırsınız.
“Reform paketi değil bir göz boyama paketi”
“Mayıs ayında Cumhurbaşkanı çıktı Yargı Reformu Strateji Belgesi açıkladı. Anlattı, anlattı, anlattı. Yalandan kim ölmüş. Sonra bu paket geldi. Pakete baktık tam bir fiyasko. Pakette siyasetçilere özgürlük yok evrensel özgürlük yok. Bu bir reform paketi değil bir göz boyama paketi. Gerçek anlamda bir yargı reformuna ihtiyacımız var. Bu gelen paketle reform filan söz konusu değil bu bir göz boyama gerçek bir reform için HDP’ye kulak vermek lazım. Bir yol temizliğine ihtiyaç var. Bunu yapabilmek içinde TMK'den başlamamız gerekiyor. TMK’den kurtulmadan bu ülkede yargı adına atılacak bir adım yok.
"Cumhurbaşkanı değil sanki emlak ofisi"
"Dünkü (Meclis açılışı) konuşmasında Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı sıfatı ile konuşuyor ama bir partinin genel başkanı olarak konuşuyor. Suriye meselesini ele aldı. Daha önce BM'de de konuştu. Orada bir harita gösterdi. Dünyaya bir harita gösterdi o harita Suriye haritası. Suriye haritasının bir bölümünü çizip aldıkları bölümü üzerine neler yapacaklarını anlatıyor. Cumhurbaşkanı değil sanki emlak ofisi. Yok, köy yapacakmış, yok bina yapacakmış. Tahammülümüz kalmadı diyorlar. Bence tahammülü kalmayan müteahhitler battıkça müteahhitlere alan açmaya çalışan bir devlet. Böyle bir iktidar olabilir mi?
"Mültecilerin sorunlarını birlikte çözmeliyiz"
"Suriyeli mültecilerin sorunlarını da hep birlikte çözmeliyiz. Ama Hafız Esad’ın yaptığı gibi Arap kemeri modeli ile değil Suriye’de barışı demokrasiyi inşa ederek buna katkı sağlayarak. Bugün Suriye'de barış ve demokrasi konusunda atılacak adımlar dediğimizde Kuzey Suriye önemli bir örnek ortaya koyuyor.
"Meclis başkanına çağrı yapıyorum. Bu kürsülerde savaş çağrılarını yapanlara yer vermeyin, bu kürsülerde savaşla şiddetle arasına mesafe koymayanlara yer vermeyin. Cumhurbaşkanı olsa bile. Bu meclis yurtta sulh cihanda sulh anlayışı üzerine yükselmiş bir meclistir. Bu meclis 1910’ların İttihatçı anlayışına reddiyedir.
"Ekonomik kriz çok derin"
"Ekonomik kriz çok derin. Ama dinleseniz aslında mucizeyi bulmuşlar. Cari açık düşecek bütçe açığı düşecek. Peki nasıl olacak bu mucize? Kaynağı bulmuşlar. Kaynak halk. Halkı yoksullaştırmak ve halkın elinde ne varsa almak.
"Demokratik bir cumhuriyete ulaşmak için hiç geç kalmadan bir anayasa çalışması yapmak zorundayız. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen bu uydurma sistemle yol almamız mümkün değil. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hasta, ölmüş neyi rebabilite edeceksiniz.
Birisi çıkıp diyor ki Cumhurbaşkanını yüzde 50 +1 ile değil yüzde 40 ile seçelim. Tamam, iki kişi yüzde 40 alınca eş cumhurbaşkanlığı sistemi mi olacak? Bunlar aritmetik de bilmiyorlar birinci sınıfa gitmişler, oradan terk etmişler. Sen şimdi yüzde 40 dedin ama son araştırmalara bakmamışsın. Son araştırmalar diyor ki küçük ortağınla birlikte yüzde 40 bile etmiyorsun. Haftaya yüzde 35 sonra yüzde 30. Böyle gider.
“Üçüncü yolu hep birlikte açabiliriz”
“Eğer cumhuriyeti demokratikleştiremezsek tek adam yönetimine kapı aralamaya devam edeceğiz. 100’üncü yıl. 1920’nin yüzüncü yılını bu yıl hep birlikte yaşayacağız. Meclis başkanı dünkü açılışta buna bir gönderme yaptı. Çok sevindim. 1920 önemli bir tarihtir. O Meclisin hukuku önemlidir. O günden bugüne yaptığımız hatalarla övünmek yerine hatalardan ders çıkararak 1920'deki hukukun gereğini yapmalıyız. Günün koşullarında bugünün dinamikleri bugünün siyaseti ile yeni bir yol, üçüncü bir yolu hep birlikte açabiliriz.” (RT)
Fotoğraf: AA