EMO'dan yapılan yazılı açıklamada, Türk Telekom`un özelleştirilmesi operasyonunun bir dizi hukuksuzluğa sahne olduğu öne sürüldü.
EMO adına 3.01.2000 tarihi itibariyle açılan dava:
"*Türk Telekom`un yüzde 33.5`luk, hissesinin blok olarak, stratejik bir ortağa satılmasıyla ilgili, Bakanlar Kurulu kararının ve ihale ilanının iptal edilmesini" hedefliyor.
Dava, Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı`na karşı; Danıştay'da açıldı.
Elektrik Mühendisleri Odası'nın konuyla ilgili açıklamasında, şu görüşlere yer veriliyor:
"Hükümetin, ülkemizin en stratejik ve en kararlı kamu kuruluşlarından birini satmakta gösterdiği telaş, İMF ve Dünya Bankası talimatlarını bir an önce yerine getirme isteğinden kaynaklanmaktadır. Türk Telekom'un satışıyla ekonominin düzeleceği tezi tam bir masaldır.
"Bu telaş, Kurumun satışında her türlü hukuk ilkesini çiğnemeyi de beraberinde getirmiştir. Bağımsız yargının, yapılan bu hukuksuzluklara dur diyeceğinden emin olarak, ülkemizin kaynaklarının yağmalanmasına ve uluslararası tekellere peşkeş çekilmesine karşı verdiğimiz mücadeleyi sürdüreceğiz."
Stratejik Ortak: Belirsiz bir tanım
EMO adına Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yiğit ve HABER SEN adına Yönetim Kurulu Kelam Keleş'in yaptığı yazılı açıklamada şu hatırlatmalar yapılıyor:
"*Bir süredir tartışmaları kamuoyuna yansıyan 'stratejik ortak' tanımının ne olduğu da halen belirsizliğini korumaktadır. TT hisselerinin blok satış yapıldığı yabancı şirkete, yönetimde çoğunluk hakkı tanınmış olması, hukuk mevzuatımıza ve doğal tekel konumundaki TT eliyle yürütülen telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülüş tarzına aykırıdır."
"(....)haberlerden Ulaştırma Bakanlığı'nın teklifi olmaksızın Bakanlar Kurulu kararı oluşturduğu anlaşılmaktadır. Ulaştırma Bakanı, bakanlığın görüşü aksine, kendi açıklamalarıylayla çelişen ve ülke yararlarına bu kadar aykırı bulduğu bir konuda karar alan hükümette kalmaya devam edecek midir? Yoksa başında bulunduğu bakanlığın "siyasi irade" adı altında, İMF ve Dünya Bankası tarafından yönlendirilmesine göz yummaya devam mı edecektir? Bunu hep beraber göreceğiz."
"Bakanlar Kurulu kararıyla "stratejik ortağa" yönetimde çoğunluk hakkı verilmesiyle, mevcut yasal düzenlemelere ve bu yasal düzenlemelerin gerekçelerine aykırılık söz konusu olmuş ve bu stratejik kamu hizmeti üzerindeki "devlet denetimi"nin en önemli unsurlarından vazgeçilerek bu alan "stratejik ortak" lakaplı yabancı bir şirkete terkedilmiştir."
#Stratejik ortak nasıl denetlenecek?
"İcra Heyeti'nde çoğunluğu verdiğiniz "stratejik ortak" nasıl denetlenecek?" sorusunu gündeme getiren açıklamada yapılan bir uyarı da şu:
"Bilindiği gibi, tahkim konusunda Anayasa değişikliği yapılmadan önce de, yabancı sermayenin kapıda beklediği, Anayasa değişikliği yapılırsa, bu sermayenin ülkeye akacağı kandırmacası bizzat sorumlu kişilerce ileri sürülmüştü."