Dün (12 Ekim) sempozyumda Boğaziçi Üniversitesi Bio-Medikal Mühendisliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yekta Ülgen, hastanelerde hemşireler ya da doktorların tek kullanımlık malzemeleri üç ile 15 kez kullandığının saptandığını vurgulandı.
Ülgen ameliyat masasında ölümlerin bir bölümünün de hastaların yattığı elektronik tedavi cihazından elektrik kaçağı olması sonucu meydana geldiği ve doktorların çoğunun da hastanın doğal sebeplerden öldüğünü zannettiği açıklandı.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, "Pahalılaşan sağlık, sektörün sanayileşmesi, daha insanilik, daha az hoşgörü" dedi.
Ülgen: "Ölümlere ameliyat hataları da sebep oluyor"
İki gün sürecek Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Sempozyumu Türk bilim insanlarının yanı sıra İngiltere, İsviçre, Tayland gibi ülkelerin de tıp bilim insanları da yer alıyor.
Boğaziçi Üniversitesi Biomedikal Mühendisliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülgen, bazı sağlık kuruluşlarında sağlık personelinin çok dikkat edilmesi gereken tedavi gereçlerini yanlış kullandığını söyledi.
Ülgen, bu yanlış kullanımın, sterilize edilmesi gereken araçlar üzerinde ortaya çıktığını söyledi.
Ülgen, "Maalesef bazı sağlık kuruluşlarımız tek kullanımlık tıbbi tedavi araçlarını üç ile 15 defa kullanıyor; hal böyle olunca hastanın enfeksiyon kapması çok kolay oluyor" dedi.
Teknolojiyi bilmeyen eğitimsiz personel, hatalara neden
Ülgen, ayrıca elektronik cihazların da yeni olmasının doğru çalıştığı anlamına gelmediğini belirtti.
Tedavi yöntemlerinde son teknolojiden yararlanan hastanelerde mutlaka biomedikal mühendislerin bulunması gerektiğini ifade eden Ülgen, böyle bir uygulamanın arttırılmasının yaşanan hasta kayıplarını ve hastalardan gelen çeşitli şikayetleri önleyeceğini açıkladı.
Ülgen, Türkiye'de ve dünyada ameliyathanede gerçekleşen hataların oranının çok yüksek olduğunu ifade etti. Ülgen, böyle olayların sebebinin elektronik alete ya da o aleti kullanan personellerin yeterince eğitimli olmamasına bağlanabileceğini söyledi.
Ülgen, ameliyathanelerde çok önemli olarak gördüğü hataların başında metal araçların, hastaların yattığı elektronik tedavi aracında elektrik kaçağı olması sonucu yaşanan elektrik şoklarından kaynaklandığını açıkladı. Doktorların çoğunun da böyle bir sonuç karşısında hastanın doğal sebeplerden öldüğünü sanmasının da bir yanılgı olduğunu belirtti.
Fincancı: Pahalılaşan sağlık sanayi haline gelince...
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fincancı, teknolojinin hızla pahalandığını sağlık sektörünün bir sanayi haline geldiğini söyledi. Korur, sağlık sektörünün insani değerlerin ötesinde olumsuz bir açı kazandığını kaydetti.
Fincancı, yeni nesil doktorların veya öğrencilerin teknolojiyle iç içe kaldıklarını ve teknolojiyi tek gerçek kabul ettiklerini söyledi ve ayrıca böyle bir neslin insani özellikleri unutup daha az hataya alıştığını ve hoşgörü özelliğini de yitirdiğini belirtti.
Teknoloji ve sağlık
Sempozyum Başkanı İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öztan Öncel günümüzde bilim dünyasının teknolojiden ayrı düşünülemediğini söyleyerek "Dünün bilim-kurgu yazarlarının düşledikleri, kısa sürede gerçeğe dönüştü. Teknolojiden yararlanmayan ve soyutlanmış bir yaşam ise neredeyse mümkün değil. Günümüzde teknoloji insanı ikinci bir deri gibi sarıyor" dedi.
Öncel teknolojinin yenilikleri getirdiğini fakat bunun yanında da tartışmaları da beraberinde getirdiğini söyledi.
İstanbul Vali Yardımcısı ve İnsan Hakları Kurulu Başkanı Mehmet Seyman, bireylerin yaşam hakkının korunmasında hekimlerin çok önemli sorumlulukları olduğunu söyledi.
Hekimlerden etik değerlere eksiksiz uyulmasının beklendiğini ifade eden Seyman, "Bireylerin yaşam haklarının korunmasında hekimlerin çok önemli sorumlulukları var" dedi.
Hasta onayı almak sorumsuz kılıyor
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Köksal Bayraktar da tıp hukuku alanında bulunan çalışmalarına işaret ederek, ''Hekim faaliyetleri ceza hukukunu çok yakından ilgilendiriyor'' diye konuştu.
Prof. Dr. Bayraktar, çağdaş hukukta hekimin, hastasını aydınlattıktan sonra onayını alması durumunda, mesleğinin gereklerini yerine getirdiğinde ceza hukuku açısından sorumsuz olduğunu anlattı. (MK/EZÖ)