Ancak, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üyelerinin yetkililerle görüşme talepleri kabul edilmedi.
F tipinde intihar iddiası
TAYAD üyeleri İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül ile birlikte görüşmeleri sürdürürken, Kandıra F Tipi Cezaevi'nde hükümlü Volkan Ağırman'ın öldüğünü öğrendiler.
Anadolu'nun Sesi, "Haber Analiz" programında, görüşmelere katılan heyette bulunan Öndül ve TAYAD üyesi Ahmet Kulaksız'la görüştü.
Öndül: Tecrite karşı sistemli mücadele
Görüşmeleri anlatır mısınız?
Ailelerin ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinden oluşan heyetler Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı'na dilekçeleri götürdü, yetkililerle görüşme talepleri ise kabul edilmedi.
Ben Adalet Bakanlığı'na gidecek heyetteydim. Orada da yalnızca dilekçe verme hakkımızı kullandık. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ile görüştük. Aileler sorunları, tecridi, sakat kalan çocuklarını anlattı.
Demokratik kitle örgütü temsilcileri olarak bizler de, Saadet Partisi'nin tecridin kaldırılması, ölümlerin durdurulması talebiyle Adalet Bakanlığı nezdinde girişimde bulunmasını istedik.
Ağırman'ın babası uyarmıştı
Abdi İpekçi Parkı'na geri döndüğümüzde, Kandıra F Tipi Cezaevi'nde hükümlü Volkan Ağırman'ın yaşamını yitirdiğini öğrendik. Gelen bilgi, intihar ettiği yolunda.
Ağırman'ın babasıyla, Cuma günü TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hüseyin Akgül'le birlikteydik. Oğlunun üç kişilik hücrede tek başına kaldığını, konuşmayı unuttuğunu ve birbiriyle çelişen sözler sarf etmeye başladığını söyledi. Oğlunun durumunun çok ciddi olduğunu, çıldırmak üzere olduğunu anlattı. Ben de hem Hüseyin Akgül'e hem de yanımdaki danışmana Volkan Ağırman'ın tutuklu bulunduğu cezaevini, adını, soyadını yazdırdım. Yani, bu durum kayıtlara geçti.
Demokratik kitle örgütlerinin etkinliğe ilgisi nasıldı?
İstanbul ve Ankara'dan sınırlı sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. Bu, eleştirilmesi gereken bir konu. Ancak hep birlikte mücadele edersek tecride karşı başarılı olabiliriz.
Tecride karşı mücadelenin sistemli ve sürekli olması gerekiyor. Tecrit, yalnızca cezaevinde bulunanların sorunu değil. Bu nedenle, demokratik kamuoyuna çok büyük sorumluluk düşüyor.
Kulaksız: 100 bin insanın iradesi
Tecridin kaldırılması talebiyle, tutuklularla dayanışmak için dışarıda sürdürdükleri ölüm orucu eyleminde yaşamlarını yitiren Zehra ve Canan Kulaksız kardeşlerin babası, TAYAD üyesi Ahmet Kulaksız da, "Tecridin kaldırılması noktasında, ölüm orucu direnişlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. " dedi.
"TAYAD olarak, bizim asli görevimiz bu. Cezaevlerindeki çocuklarımızı sahipleneceğiz. Tecrit kalkana kadar çalışmaya devam edeceğiz, çünkü ölüm oruçları hala sürüyor." (BB)