Cinsel taciz iddialarını kanıtlamakta güçlük çektiği için şikayette bulunamayan ve suçlanmaktan korkan kadın işçilere ve tecavüz mağduru kadınlara yönelik olan Yargıtay kararının benzerinin, geçen yıl da verildiği belirtildi.
Yargıtay'dan kadın işçilere gelen desteğin, geçen yıl da eski TCK'nın 421. maddesine göre, Yargıtay 5. Dairesi'nce verildiği belirtildi.
Yargıtay'ın, sekreterinin cinsel taciz iddiasıyla şikayet etmesi üzerine işinden olan bir bölge müdürünün açtığı tazminat davasında, tanıkların "Müdürümüze komplo kuruldu" ifadelerini dikkate almazken, cinsel taciz mağduru sekreterin anlatımlarını yeterli buldu.
Yargıtay'ın emsal kararına neden olan olay nasıl gelişti?
Sekreter, çalıştığı iş yerinin bölge müdürü tarafından, odasında cinsel tacize uğradı. Sekreter, daha sonra, bölge müdürünün baskısı nedeniyle bu kişinin eylemlerine göz yummak zorunda kaldı.
Ancak bir süre sonra, kıskançlık krizine giren müdür, sekreterinin başka erkeklerle konuşmasını yasakladı ve işyerinde odasına gelenleri göndermesini istedi. Bölge müdürü bununla da kalmayarak, sekreteri işten çıkarmakla tehdit ederek, ilişkiye zorladı.
Sekreter istifa etti
Sekreter, baskılara dayanamayıp, işyerinden istifa etti. Genel müdürüne bir mektup göndererek, başına gelenleri ayrıntılarıyla anlattı ve bölge müdürünü şikayet etti.
Genel müdür, bunun üzerine, bölge müdürünün iş sözleşmesini feshetti. Taciz nedeniyle işten atılan bölge müdürü, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücretini alabilmek için mahkemeye başvurdu.
Mahkemede, ifade veren tanık işçiler ise sekreterin bir başka işçi ile ilişkisinin olduğunu ve bu yüzden davacıya karşı komplo kurulduğunu kaydetti.
Mahkeme, davacının bölge müdürü konumunda çalıştığı ve mesaisini kendisinin belirlediği gerekçesiyle fazla çalışma ücretinin yanı sıra, kıdem ve ihbar tazminatlarının da reddine karar verdi.
Davanın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay'a taşındı. Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi, cinsel taciz mağdurları için emsal olacak bir karar verdi.
Sekreterin açıklaması hayatın akışına aykırı
Yerel mahkemede, tanık işçilerin "bayan sekreterin bir başka işçi ile ilişkisinin olduğunu ve bu yüzden davacıya karşı komplo kurulduğu" yönündeki ifadelerini değerlendiren Daire, kararında şöyle denildi:
"Gerçekten bir bayan işçinin nedensiz yere kendisinin cinsel tacize uğradığı yönünde bu kadar ayrıntılı olarak açıklamada bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır.
Yönetici konumun baskısı
Bölge müdürü, daha sonra da bayan işçinin rızasıyla bu tür eylemlerine devam etmişse de davacının işyerinde haiz olduğu yönetici konumu sebebiyle baskı oluşturarak bu eylemlere giriştiği ve son dönemlerde kadın işçinin karşı çıkmaları üzerine işten çıkartmakla tehdit ettiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda bölge müdürü ile sekreter arasında yaşananlar iş düzenini bozacak nitelikte olduğu gibi doğruluk ve bağlılığa da aykırı eylemler niteliğindedir."
İşyerinde tacizden artık kurtuluş yok
Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi, bölge müdürünün ihbar ve kıdem tazminatlarının reddine karar verdi. Daire, bölge müdürünün, alt kademelerde çalıştığı dönemlere ilişkin fazla çalışma ücretinin ise ödenebileceğini öngördü.
Hukukçular, Yargıtay 9. Mahkemesi'nin iş kanunu yönünden incelediği davanın emsal olmasının, işyerlerindeki tacize de hukuksal bir nitelik kazandırdığı için önemli olduğunu söyledi.(AD)