Bianet'e bilgi veren Av. Hülya Gülbahar ise, yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) tasarısında, "tecavüzün kolluk kuvvetlerince yapılmasının ceza artırımını gerektirdiği" maddesinin kaldırıldığını hatırlattı.
Karakaş, "cinsel işkencenin" belgelendiğini ve iki genç kadının 15 gün iş göremez raporu aldığını hatırlatarak, "Suç duyurusu sonrası 10 polisten sadece 4'üne dava açıldı, savcı iddianamesinde ırza tasaddi suçunu kötü muamele kapsamına sokarak, sanıkların en az cezayı alması için uğraşıyor" dedi.
Sultanahmet Adliyesi 4 Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmayı çeşitli kadın kuruşlarından kadınlar izleyip davacı kadınlara destek verdi. Dava, sanıkların görevde oldukları gerekçesiyle duruşmaya katılmaması nedeniyle 21 Ekim'e ertelendi.
Cinsel taciz suçu tanımlanmıyor
24 Eylül 2002'de "örgüt üyeliği" suçlamasıyla gözaltına alınan Çoğaltay ve Yeşildağ, duruşmada, gözaltında tutuldukları 5 gün boyunca 10'un üzerinde polisin hortumla dayak, cinsel taciz gibi işkencelerine uğradıklarını ağlayarak anlattı.
İki kadının "fiziksel ve ruhsal travmaya" uğradıkları Adli Tıp raporlarıyla belgelenmiş, Bakırköy ve Çocuk ve Kadın Tutukevi'nde tutuklu bulunan Çoğaltay ve Yeşildağ, geçtiğimiz günlerde tahliye edilmişti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım bürosu avukatlarından olan Karakaş, TCK'nın cinsel tacizi bir suç olarak tanımlamamasına, tecavüz suçunun tanımının ise yetersizliğine değindi. Karakaş, varolan yasaların da bu davadaki gibi kullanılmadığını vurguladı.
Avukat Hülya Gülbahar ise, TCK tasarısında tecavüz suçunun kişiye değil topluma karşı işlenmiş suçlar kapsamında gösterilmesini eleştirdi.
"Adalet Bakanlığı'nın bir önceki tasarı için hazırladığı; tecavüz ve tecavüze kalkışma suçlarının kolluk kuvvetlerince işlenmesi halinde ceza artırımına gidilmesi yönündeki maddeler, yeni TCK'da yok. Herhangi bir aracın cinsel organa sokulması, tecavüz sayılmıyor. Irza tasaddi ve cinsel taciz suçlarının kapsamları açık değil. Bu dava, Türkiye'de gözaltında taciz ve tecavüzün ne kadar yaygın olduğunun göstergesi ve bu alandaki yasaların mağdurları değil, kimi koruduğu da çok açık." (ÖG/BB/NK)