Basınla ilgili olanlardan 84'üncü maddedeki "intihar" başlığı "intihara yönlendirme" olarak değiştiriliyor. Maddenin 3. fıkrasındaki "Bu fiilin basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" cümlesi çıkıyor.
Yani "Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" cümlesi kalıyor, fiilin basın yayın yoluyla işlenmesi halindeki ceza artırımı kaldırılıyor. TGC üçüncü fıkranın madde metninden çıkarılmasını önermişti.
Teklife göre 125'inci maddede düzenlenen "Hakaret" suçundan "ya da yakıştırmalarda bulunmak" ibaresinin çıkarılması önerilmiş. Yine maddenin 4'üncü fıkrasında, hakaretin basın yayın yoluyla alenen işlenmesi halinde cezanın üçte bir oranında arttırılması hali metinden çıkarılıyor ve (4)'üncü fıkra "Hakaretin alenen işlenmesi halinde, ceza altıda biri oranında artırılır." olarak düzenleniyor.
(5)'inci fıkrada yer alan "Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi halinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır." cümlesinden sonra da "Ancak bu durumda aynı neviden fikri içtima hükümleri uygulanır" cümlesi madde metnine ekleniyor. Böyle bir ekleme yapmanın gerekçesi "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine hakaret edilmesi halinde kurulu oluşturan kamu görevlisi sayısınca hakaret suçunun işlendiği şeklinde" yanlış yorumlandığı gözlendiği içinmiş.
"Bir fiille birden fazla kişiye hakaret edilmesi halinde bir suç vardır ve fail hakkında bir ceza hükmolunur." diyorlar. TGC olarak "yakıştırma" ve "olgu isnadı"nın ve 3'üncü ve 5'inci fıkralarının da madde metninde çıkarılmasını istemiştik. Cezaların yüksekliğine de öncelikle karşıydık.
Teklife göre TCK'nın 218'inci maddenin birinci fıkrası "Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır. Ancak, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturma" şeklinde değişiklik önerilmiştir.
TGC önerisine göre; (Md 213) Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, (Md 214) Suç işlemeye tahrik, (Md 215) Suçu ve suçluyu övme, (Md 216) Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama, (Madde 217) Kanunlara uymamaya tahrik suçlarının; basın yayın yoluyla işlenmesi halinde yarı oranında artırılacağına dair (Madde 218) ortak hükmün kaldırılması veya "Ancak, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz" cümlesinin eklenmesini önermiştik. Nasıl olduysa "kabul edilmiş"...
304'üncü maddedeki "Devlete karşı savaşa tahrik: Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi, on yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Tahrik fiilinin basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır." düzenlemesine TGC olarak karşı çıkmıştık.
304'üncü maddedeki düzenlemeye göre "tahrik fiilinin basın ve yayın yolu ile işlenmesi" daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir. Maddenin ikinci cümlesindeki "hasmane hareket" kavramına göre; bazı eleştiri ve yorum yazıları veya bazı haberler "hasmane hareket" olarak kabul edilebilecektir. Böylece, örneğin savaşa karşı çıkmak için yazılan eleştiri veya yorum yazıları yabancı devlet yetkililerinin tahrik edilmesi olarak değerlendirilebilecek ve suç sayılabilecektir. Madde yeniden düzenlenmelidir. Basın yayın fiilleri açısından bu hüküm uygulamada sorun yaratabilecektir. "Hasmane hareket" ve tahrik fiilinin basın yayın yoluyla işlenmesi halinin madde metninden çıkarılmasını önermiştik. Teklife göre 304'üncü madde birinci fıkrada yer alan " veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik ecteA7"cümlesinin madde metninden çıkarılması önerilmiştir.
TGC olarak 305'inci maddedeki "Temel Milli Yararlara Karşı Hareket" suçunun bilgi edinme, ve ifade özgürlüğü, çok tehlikeli olduğunu ve maddenin kanun metninden çıkarılmasını önermiştik.
Düzene uygun düşünmeyenleri, yazanları, basını, gazetecileri, fikrini söyleyenleri cezalandırmak arpacıyla kabul edilmiş bu maddedeki "Temel millî yarar" kavramının uygulamada sürekli sorun yaratacağını belirtmiştik. Neyin temel milli yarar olduğu tartışmalıdır. Yayınlanan haberlerin, eleştirilerin temel milli yararları ihlal edeceği veya ettiği görüşüyle birçok ceza davası açılacaktır, basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmaması için maddenin savaş halinde / "savaş zamanı" için geçerli kabul edilmesi ve savaş halinde uygulanmak üzere düzenlenmesi daha uygundur.
Maddenin 2'nci fıkrası; (2) Fiilin savaş sırasında işlenmiş olması hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır."biçiminde değiştirilmesinde ve madde içinden"...ya da yararın basın ve yayın yoluyla propaganda yapmak için verilmiş veya vaat edilmiş"cümlelerinin de çıkarılmasını önermiştik. Teklife göre 305'inci maddenin başlığı "Temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama" olarak değiştiriliyor. Birinci fıkrada suç sadece vatandaş için değil "ya da Türkiye'de bulunan yabancıya" da uygulanmak için genişletiliyor ve basın yayın yoluyla propaganda yapmak hali 2'nci fıkradan TGC önerisine uygun olarak çıkarılıyor.
Türk Ceza Kanunu'nda, basın yayın ve herkesin ifade özgürlüğü için bir arpa boyu yol aldık...(Fİ/EÖ/EÜ)