TCK'deki düzenlemeleri endişeyle karşılayan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) temsilcisi Ferai Tınç, IPI Direktörü Johann P. Fritz başkanlığında bir heyetin, ay sonunda Türkiye'ye gelerek gazeteci ve yetkililerle görüşeceğini açıkladı.
Hükümeti verdiği sözünü tutmamakla eleştiren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), "Özgür ve ilkeli gazeteciler, tüm engellere rağmen, hapis cezası tehdidi altında bile, halkı özgürce bilgilendirme ödevini yerine getirmekten vazgeçmeyecektir" açıklamasını yaptı.
Tınç : Bu yasa ve zihniyet kabul edilemez
IPI'ın Türkiye'yi çok yakında izlediğini açıklayan Tınç, Başbakan'ın kasım ayında Türkiye'ye gelen IPI yönetim kuruluna, "Hükümetimiz basın için bir güvencedir" dediğini hatırlatarak, "Şimdi, yeni TCK, bırakın güvence olmayı, basın özgürlünün önünde ciddi bir tehdit" dedi.
Yasa yapıcıların bu yasanın iyi gazetecileri hedef almayacağını, gazetecilik adına yapılan suiistimalleri önlemek için çıkarıldığını ileri sürdüklerini söyleyen gazeteci Tınç, "Bu zihniyet kabul edilemez. Özgürlük ortamı olmadan iyi gazetecilerin mesleklerini düzgün şekilde yapmaları da mümkün değil" diye konuştu.
"TCK'nin bu haline karşı çıkıyoruz" diyen Tınç, muğlaklıkların dikkat çektiğini, yasadaki hapis cezalarının da yolsuzluklarla ilgili haber yapmanın önünde engel oluşturduğunu, genelde düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtladığını savundu.
Tınç, sözlerini "Dernek ve biz, gazeteciler olarak, iyi gazetecilik yapmak için ne gerekirse, buna sahip çıkmaya ve basın özgürlüğünü gölgeleyen yasalara, girişimlere ve anlayışa karşı mücadele etmeye kararlıyız" ifadesiyle bitirdi.
TGS : Kasten yaralamaya 3, basına 4,5 yıl hapis
TGS, sendikal haklara saygının kalmadığı gazetecilik işkolunda çalışan basın emekçileri için yeni TCK'deki "İş ve çalışma hürriyetinin ihlali"ne dair 117. ve "Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi"ne ilişkin 118. maddelerin sendikal etkinlikler için bir güvence olduğunu açıkladı.
Bundan sonra, "hukuka aykırı olarak", "tehditle" basın emekçilerini sendikadan istifaya zorlamanın, Anayasal bir suç olmasının yanı sıra TCK uyarınca hapis cezasıyla yaptırıma bağlanan yasadışı bir eylem olduğunu belirten TGS Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklamada "Basın emekçilerinin ücretini azaltmaya ya da çalışma koşullarını kötüleştiren anlaşmalar imzalamaya zorlamak da hapis cezasını gerektiren bir suç olacak" dedi.
Yasanın, basın, düşünce ve ifade özgürlüğüyle ilgili maddelerinin yasanın varsayılan felsefesiyle çeliştiğini savunan TGS, medyaya uygulanacak cezanın artırılması ilkesinin korunmasının, 61. maddedeki "hakime takdir yetkisi" ile çelişki oluşturduğunu açıkladı.
Basın, düşünce ve ifade özgürlüğüyle ilgili maddelerde verilen hapis cezaları ile diğer bazı maddelerdeki yaptırımları kıyaslayan TGS, bu açıdan "Kanunun, kişilik haklarının korunması felsefesiyle de uyuşmadığı"nı bildirdi ve şöyle gerekçelendirdi:
"'Kasten yaralama' fiilini düzenleyen 86. maddede, insan bedenine 'acı' verilmesi ya da kişinin 'sağlığının' veya 'algılama yeteneğinin' bozulması halinde uygulanacak ceza 1-3 yıl arasında hapis cezası iken, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntülerin basın-yayın yoluyla yayımlanması halinde verilecek ceza 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapistir ve para cezasına da çevrilememektedir.
Yeni TCK'nin basınla ilgili hükümlerinin, kişilik haklarını korumaktan ziyade özgür ve eleştiren haberciliği sindirmek için hazırlanmış olduğu kanaatimiz her geçen gün ortaya çıkan gelişmelerle pekişmektedir.
Yasadışı eğitim kurumu açılması halinde verilecek cezaları, para cezasına çevrilebilecek ve tecil edilebilecek düzeye düşüren iktidar partisi iradesinin; basın, düşünce ve ifade özgürlüğüne hapis cezası uygulamaktan vazgeçmek için neden gösterilmediğini sormak hakkımızdır." (EÖ/TK)