TCK'nin 299 uncu maddesine göre Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
"Verilecek ceza, suçun alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılır." şeklinde suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiş olan maddenin ikinci fıkrası değiştirilmiştir.
Yani suçun basın yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılacağından 16 aydan 64 aya kadar hapis cezası olacaktı.
İkinci fıkrada yapılan değişiklikle "(2) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır." (Madde 299/2) şekline dönüştü. Böylece basın yayın yoluyla işlenmesi halinde cezanın üçte bir oranında artırımı madde metninden çıkarıldı.
TCK'nin 6 ıncı maddesinde her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar "basın ve yayın" yoluyla yapılmış sayılacağından, Cumhurbaşkanına hakaret gazete, dergi, televizyon veya radyo yayını ile işlendiğinde fiil basın yayın yoluyla işlenmiş sayılacaktır.
Bu durum suçun "alenen" işlenmesinin bir başka biçimidir. O halde Cumhurbaşkanına yapılan hakaretin basın yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek olan bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ikinci fıkraya göre altıda bir oranında artırılacağından yapılan değişiklikle verilecek ceza 14 aydan 56 aya kadar hapis cezasıdır.
"Devlete karşı savaşa tahrik" (Madde 304) suçu değiştirildi. Maddenin ilk haline göre "Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi, on yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Tahrik fiilinin basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır."
Yani savaşa tahrik suçu basın ve yayın yoluyla işlenirse gazeteci için yaklaşık 13 yıl ile 26 yıl arasında değişen hapis cezası verilebilecekti. Son yapılan değişiklikle TCK'nin 304 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi; yani tahrik fiilinin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde cezanın üçte bir oranında arttırılacağı cümlesi madde metninden çıkarılmıştır.
TCK'nin 305 inci maddesinde düzenlenmiş olan "Temel milli yararlara karşı hareket" suçu ve hem de gerekçesi çok tartışılmıştır. Yapılan yasa değişikliğiyle maddenin başlığı " Temel Milli yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama" olarak değiştirildi.
Maddenin ilk düzenlemesinin birinci fıkrasına göre; "Temel milli yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa, üç yıldan on yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunur." şeklindeydi.
Birinci fıkra; "1) Temel millî yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa ya da Türkiye'de bulunan yabancıya, üç yıldan on yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunur." olarak değiştirilmiştir. Görüldüğü gibi eskisi gibi sadece "vatandaş" değil yapılan değişiklikle "Türkiye'de bulunan yabancıya" da aynı cezanın verilmesi kabul edilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrası; "(2) Fiilin savaş sırasında işlenmiş ya da yararın basın ve yayın yoluyla propaganda yapmak için verilmiş veya vaat edilmiş olması halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır," şeklinde düzenlenmişti.
Yani suçun savaş sırasında ya da yararın basın yayın yoluyla propaganda için işlenmiş olması halinde verilecek ceza olan üç yıldan on yıla kadar hapis cezası yarı oranında artırılacaktı. Yapılan yasa değişikliği ile suçun basın yayın yoluyla işlenmesi halindeki artırım madde metninden çıkarıldı.
Böylece ikinci fıkra sadece fiilin savaş sırasında işlenmesi haliyle sınırlı olarak; "(2) Fiilin savaş sırasında işlenmiş olması hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır." şekline dönüşmüş oldu.
Bu arada maddenin 3 üncü fıkrası; "(3) Suç savaş hali dışında işlendiği takdirde, bu nedenle kovuşturma yapılması Adalet Bakanının iznine bağlıdır." ve 4 üncü fıkrası "(4) Temel milli yararlar deyiminden; bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güvenlik ve Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel nitelikleri anlaşılır." değiştirilmedi. Sonuçta basın yayın yoluyla fiilin işlenmesinde artırım oranı kalkarken, Türkiye'de bulunan yabancının da bu suçun faili olması hakkında düzenleme yapılmış oldu.
5377 sayılı "Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" intihar , hakaret ve kamu barışına karşı suçlarda artırım öngören ortak maddede, iftira suçuyla ilgili "etkin pişmanlık" halinde değişiklik yapmıştır. "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs", "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "Devlete karşı savaşa tahrik" "Temel milli yararlara karşı hareket" suçlarında basın yayın yoluyla cezanın artırımı kaldırılmıştır.
Sonuç olarak yasa değişiklikleri, TCK yazıcıları ve yapıcılarının değişikliği olarak kalmıştır. (Fİ/BA)