Neden BİA Manifest? BİA Medya Gözlem artık her ay “Manifest”le gündem dışı bırakılan haber/habercilik/medya ve ifade özgürlüğü meselelerimizi görünür kılmayı amaçlıyor. Dikkat çekmek, tartışmak, itiraz etmek, talep yükseltmek, taleplerimizin peşine düşmek istiyoruz. Özetle bu bir davet! Manifest Ağustos 2019’da konumuz Basın Kartı. BİA Medya Gözlem 2001’den beri, 18 yılda öncelikle her yıl dört kez yayınlanan üçer aylık raporla ifade/basın özgürlüğü ihlallerinin kayıtlarını düştü. Hak odaklı habercilik bir ihlaller çetelesinden ibaret olmadığı için 2011 itibarıyla Medya Gözlem’e kısaca “Mücadele” dediğimiz yeni bir parça ekledik. Böylece protestolar, kınamalar, işsiz bırakılma ve ihlallerle ne yazık çok bağlantılı ödüller, habercilik, medya/ifade özgürlüğüyle ilgili açıklamalar, yasal düzenlemeler, toplantılar, toplaşmalar da gün be gün Medya Gözlem’de yerini aldı. Medya Gözlem’e yapılan her yeni eklemeyi medya ortamında yaşanan ihlaller belirledi: “İsim İsim Hapis Gazeteciler”, “İktidar Medyasından Yükselen Tehditler”, "Cemaat" ve Kürt Medyasına OHAL Kapatma ve Tutuklamaları”, “Erdoğan ve "Hakaret": TCK 299/125'in Üç Ayı”, “61 Kişi Erdoğan Mahkumu/ Sanığı/Şüphelisi", ”Erdoğan'dan Haberciye İki Seçenek: Hapis ve Para”, “Erdoğan'ı Eleştiren Kendini Mahkemede Buluyor; İşte Davalar!”, “YSK-RTÜK İşbirliği: Üç Ayda 176 Yayın Durdurma.” BİA Manifest'i de konjonktür yarattı. Onlarca sayfalık BİA Medya Gözlem'de üzerinde iki cümle bile konuşulmayan öyle çok ihlal var ki. BİA Manifest daha çok konuşabilmek için bir fırsat olacak. BİA/bianet |
Gazetecilerin ve genelde tüm yurttaşların siyasilerin icraatlarının, tutum ve söylemlerinin açıkça eleştirmesi bir hak. Oysa son yıllarda ise gazeteciler ve yurttaşlar TCK'nın "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu düzenleyen 299. maddesinden gözaltına alınıyor, yargılanıyor ve tutuklanıyor.
TCK 299
Türk Ceza Kanunu’nun “Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar” bölümünde Cumhurbaşkanına hakaret suçu “özel” olarak yer alıyor. Maddeye göre cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır. (5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 29 Haziran 2005)
2005 yılından önce eski TCK'nın 158. maddesinde tanımlanan "Cumhurbaşkanı'na hakaret" fiili, Avrupa Birliği reform sürecinde yenilenen 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu'na (TCK) aktarılmamalıydı.
Türk Ceza Kanunu "Cumhurbaşkanına Hakaret" (TCK madde 299), "Devletin egemenlik alametlerini aşağılama"(TCK madde 300), "Türk Milletini ve anayasal kurumları aşağılama"(TCK madde 301), "Yabancı devlet bayrağına karşı hakaret"(TCK madde 341) düzenlemelerini özel tahkir suçları olarak kabul ediyor.
Üç talep* Cumhurbaşkanı'na hakaret" başlıklı TCK 299 maddesi yürürlükten kaldırılmalı. * TCK 299'dan açılmış soruşturma ve dava dosyaları, Türkiye'nin Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bakımındaki taahhütlerine uygun olarak ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına uygun olarak durdurulmalı, düşürülmeli, kapatılmalı. * TCK 299 kapsamında gözaltına ve tutuklamalara son verilmeli. Cumhurbaşkanı, "çağdaş normlar altında hukuk korumasında görülemeyecek söz ve isnatlar" açısından her yurttaş gibi, Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde tazminat hukukunu işletebilir. |
Avrupa Konseyi
Avrupa Konseyi uzman hukukçu kurulu Venedik Komisyonu “Cumhurbaşkanı’na hakaret” maddesinin “demokratik bir dünyada yeri olmadığı” gerekçesiyle yürürlükten kaldırılmasını istedi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 12 Şubat 2004 tarihindeki 872. oturumunda kabul ettiği tavsiye kararlarının 6. bölümünde yer alan, “Siyasi veya kamu şahsiyetleri daha geniş şekilde eleştirilebilir” şeklinde özetlenebilecek “Siyasi şahsiyetler ile kamu görevlilerinin itibarı” başlıklı bölümünde şu ifadelere yer veriliyor:
“Siyasi şahsiyetler itibarlarının ve haklarının korunması için diğer kimselerden daha geniş haklara sahip bulunmamalıdırlar. Bundan hareketle iç hukukta, siyasi şahsiyetleri eleştiren medya kuruluşlarına karşı daha ağır cezalar öngörülmemelidir. Bu ilke kamu görevlilerine de uygulanır. Bu ilkeye istisnalar, sadece kamu görevlilerinin görevlerini iyi yapmalarını sağlamak bakımından zaruri hallerde kabul edilebilir.”
Avrupa ve ABD
* Macaristan ve Çekya’da “hakaret” suç değil. Avusturya, Hollanda, Belçika, Portekiz, Romanya ve İspanya’da düzenleme var, pratikte kimisi en az yarım yüzyıldır kullanılmıyor.
* Avusturya’da “Cumhurbaşkanına hakaret”i düzenleyen bir madde (Madde 171) var; ancak bu madde ceza davalarına çok nadiren neden oluyor. 2000’den bu yana hareket yok… kişinin başvurusu, ya da dava açılması için izin gerekiyor.
* Polonya ve İtalya’da ceza hükmü varsa da nadiren uygulanıyor, para cezasıyla sınırlı.
* Fransa 2013’te AİHM’de mahkum olunca yasayı yürürlükten kaldırdı.
* Almanya’da düzenlemenin yanı sıra Federal Anayasa Mahkemesi çok ağır bir eleştiri olsa dahi bunun bir suç sayılamayacağı kararı sözkonusu.
* Avrupa Konseyi gözlemci üyelerinden ABD’de ise başkana hakaret tehdit suçu düzenlenmiş.
* İngiltere & Galler hukukunda teknik olarak "egemen unsuru aşağılama"yı engelleyen genel kanun en son 1840’da uygulandı. Düzenleme, Kralın kendisinden ziyade, temsilcilerine yönelik aşağılamaları susturmaya yönelikti.
Türkiye'de gazetecilere dava
Bianet Medya Gözlem Raporları’na göre, Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014’te Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştiri ve isnatlarla mücadele etmek için yaygın şekilde kullanılmaya başlanan madde, 1 Ekim 2019’a kadar en az 60 gazetecinin hapis, ertelemeli hapis ve para cezasına mahkum edilmesine zemin oluşturdu. Örneğin; 2018 yılında toplam 20 gazeteci bu madde temelinde toplam 38 yıl 5 ay 4 gün hapis (6 yıl 10 ay 12 günü ertelendi) ve 35 bin TL de adli para cezasına mahkum edilmişti.
Örnekler: Mahkumiyet: Kazım Kızıl, Sedef Kabaş, Perihan Mağden, Ahmet Altan, Tunca Öğreten, Nazlı Ilıcak, Hüsnü Mahalli, Hüseyin Aykol, İnan Kızılkaya, İhsan Çaralan vs. Gözaltı: Son yıllarda, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" şüphesiyle yürütülen soruşturmalardan Sedef Kabaş, Mustafa Sönmez ve Ali Ergin Demirhan gibi çok sayıda medya temsilcisi gözaltına alındı. Tutuklama: Kazım Kızıl (Belgeselci), Berivan Bila (üniversite öğrencisi), Ozan Kaplanoğlu (gazeteci). |
Erdoğan döneminde arttı
Cumhurbaşkanlarının dönemlerine göre hakkında mahkûmiyet kararı verilen sanık sayılarını incelediğimizde ; 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel döneminde ilgili sanık sayısı 71, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde 82, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde 233, 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 4 yıllık döneminde ise hakkında mahkûmiyet kararı verilen sanık sayıları bir önceki döneme göre yaklaşık 23 kat artış göstererek toplam 5.683 oldu.
Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nce yayınlanan adalet istatistiklerine göre 2009 yılından bu yana yer alan hapis cezası kararları da son yıllarda oldukça artış gösterdi. TCK tarafından 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminin son 6 yılında toplam 65 hapis cezası kararı verilmişken, 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk 4 yıllık döneminde ise bu rakam 1575’e çıktı.
(EÖ/APA/DB)