Ailesinin 15 günlük yasal süre içinde Diyarbakır Devlet Hastanesi Morgu'ndan almaması nedeniyle Belediye görevlilerince defnedilen Allak'ın cenaze namazını da kadınlar kıldı.
Adalet Bakanı Çiçek: Olay münferit
Öte yandan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mardin milletvekili Muharrem Doğan, dün Meclis'teki konuşmasında, Şemse Allak'la ilgili Cumhuriyet Gazetesi Pazar Eki'ndeki Berat Günçıkan'ın yaptığı röportajı örnek göstererek "Adli bir olayın farklı şekilde yansıtıldığını ve Mardin'in hoşgörü anlayışının zedelendiğini" savundu. Doğan Mardin'de töre yasalarını değil Anayasa'nın yürürlükte olduğunu söyledi.
Doğan, gündem dışı konuşmasına yanıt veren Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Münferit olan bu olayı bir bölgeye mal ederek ve genelleme yaparak bir sonuca varmak, o bölgenin saygıdeğer insanlarına haksızlık, insafsızlık olur" dedi.
Çiçek "Keşke, bu neviden olaylar olmasa; ama, ne yapalım ki, çok değişik sebeplerden dolayı, ister eğitim yetersizliğinden ister sosyokültürel sebeplerden ister ekonomik yetersizlikten, yetmezlikten ya da insanlık hali, maalesef, bu neviden, hepimizi üzen, hiç tasvip etmediğimiz olaylar meydana geliyor; ama, bunun, sadece o bölgeye mahsus gibi gösterilip, o bölgenin insanlarını töhmet altında bırakmak doğru değildir" diye konuştu.
Çalışlar: Töre cinayetini inkar, gerçeği değiştirmiyor
Cumhuriyet Dergi Editörü İpek Çalışlar, "Milletvekilleri, gazeteciler olayı yanlış yansıtıyor demek yerine, konuyu araştırarak, gerekenleri yapmalı" diyerek Çiçek ve Doğan'ın konuşmalarına tepki gösterdi.
* Töre adına işlenen cinayetler inkar edilemez, ve bu inkar yaşanan gerçeği değiştirmez. Yeni TCK tasarısındaki, namus ve töre adına işlenen cinayetlere ceza indirimini korumak, bu cinayetleri teşvik etmek anlamına gelir.
* Eski Adalet Bakanı Aysel Çelikel, dünkü basın açıklamasında "TCK'nın, kadına bakış açısını yansıttığını" söylemişti. Daha çok kadının parlamentoya girip, bu bakışı değiştirmesi gerekiyor.
* Bölge insanının töhmet altında olduğunu, milletvekilleri kendileri gündeme getiriyor. Bizim haberimiz olayı, taraflarıyla konuşup aydınlatma amacı taşıyordu. Milletvekilleri konunun yanlış yansıtıldığın düşünüyorsa, bu olayda gerekli araştırmanın yapılmasını sağlayıp, tüm sorumluların cezalandırılması için gerekli yasa değişikliklerini yapmak için uğraşmalılar.
Av. Kaya: Adalet Bakanı cinayetlere göz yumuyor
Doğan ve Çiçek'in konuşmalarına tepki gösteren ve "Şemse Allak'ın kanına ellerini bulaştırdıklarını" söyleyen avukat Ayşegül Kaya, "Güneydoğu'da töre nedeniyle kadınların öldürüldüğünü bir Adalet Bakanı'nın görmezden gelmesi, bu olayların devamına gözünü yumması anlamına gelir" dedi:
* Tüm dünyanın bir töre cinayeti olduğunu bildiği, namus bahanesiyle Şemse Allak'ın öldürülmesi olayının vahametini açıklamak için, 'adli vaka' yorumunu yapıyorlar.
* Töre ve namus gerekçesiyle kadınların öldürüldüğünü inkar etmek, onların cinayetlerini onaylama anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu tasarısında, namus adına işlenen cinayetlerde ceza indiriminin tartışıldığı şu günlerde, Adalet Bakanı'nın sözlerini, konuyu gizleme amacına bağlıyorum. Güneydoğu bölgesinde bu cinayetlerin yaygınlığı reddedilemez bir gerçek.
* Birleşmiş Milletler'in Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine (CEDAW) onay koyan Türkiye'nin, "namus" gerekçesiyle işlenen cinayetleri önlemek için bir an önce toplumsal dönüşüm projesi başlatması gerekiyor. Yaşananları inkar ederseniz bir yere varamazsınız.
Allak'a kadınlar sahip çıkmıştı
Hastanede yattığı sürede başta Diyarbakır Kadın Merkezi'nden (Ka-Mer) kadınlar, 35 yaşındaki Şemse Allak'ın bakımı ve masraflarını üstlenmişti.
İmam nikâhıyla yaşadığı Halil Açıl'dan beş aylık hamile olan Allak, ailesinin taşlaması sonrası bebeğini kaybetmiş ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Servisi'de tedavi altına alınmış, ailesinden 8 kişi hakkında da dava açılmıştı. (ÖG/BB)