TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerin ardından, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Anavatan Partisi (ANAP) grup başkanvekilleri ile Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar ve Genç Parti İstanbul Milletvekili Emin Şirin'in imzasıyla hazırlanan bir bildiri benimsendi.
Bildiride, Fransa Meclisi'nde tasarının beşte birlik bir katılımla oylanmasının ve tasarıya karşı çıkan vekillerin oy kullanmaya cesaret edememesinin "Fransa'nın iç politika hesapları ile Ermeni azınlığı etkisinde kaldığının açık bir göstergesi" olduğuna işaret edildi.
TBMM: Fransa ilişkilerinde onarılmaz yaralar açacak
Yakın tarihindeki bazı uygulamalarıyla Fransa'nın Cezayir'de, Hindi Çini'nde, Madagaskar'da ve diğer bazı Afrika ülkelerinde 1 milyondan fazla masum insanın ölümüne yol açtığı savunulan bildiride, başka ülkelerin tarihlerindeki olaylar konusunda dikkatli konuşulması gerektiğine dikkat çekildi.
Bildiride, kendi tarihiyle ilgili suçlamalar karşısında konuyu tarihçilere bırakmak gerektiğini ve tarihin yasayla yazılamayacağını savunan Fransız siyaset adamlarının, Türkiye'nin tarihine gelince, kendilerinde karar alma hakkı görmelerinin ibret verici olduğu ifade edildi.
Bildiride, "Türk milletinin, tarihinden utanmasını gerektirecek bir husus, tarihiyle yüzleşmek konusunda da bir sıkıntısı bulunmamaktadır" denildi.
Meclis bildirisinde, "Fransız Parlamentosunda bu yasanın kabulünün, Türkiye ile Fransa arasındaki siyasi, ekonomik, askeri ilişkilerde onarılmaz yaralar açacağı ise tabiidir" ifadeleri yer aldı.
Gül: "Asimilasyon olsaydı birçok kültür bugüne gelmezdi"
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ''Fransız Ulusal Meclisi'nde kabul edilen kararın, Türk-Fransız ilişkilerine zarar vermesi kaçınılmazdır, ilişkilerde derin yaralar açılmıştır. Bu yaralar, siyasi, güvenlik ve ekonomik konularda ortaya çıkacak'' dedi.
Burada Türkiye'nin bir hatası varsa o da kendi halklarının katledilmesini dünya kamuoyuna yeterince anlatmamış olmasıdır'' diyen Gül, ''burada bir iyi niyeti görmemiz lazım. Cumhuriyetimizi kuranlar, yeni devletimizi kin ve nefret üzerine kurmak istememişlerdir.
Bakan Gül, "400-500 yıl hakimiyetimiz altında kalan topraklarda bile asimilasyon uygulanmamış, farklı din ve etnik grupların hayatlarını bugüne kadar devam ettirmeleri sağlanmıştır. Atalarımızca eğer asimilasyon uygulanmış olsaydı, bugün çağdaş gezen, medeni geçinen ve bize ders vermek isteyen bazı ülkelerin daha çok yakın tarihlerde yaptıklarını yapmış olsaydılar, birçok dil, kültür bugüne gelmiş olmayacaktı'' ifadesini kullandı.
Geçtiğimiz yıl Türk ve Ermeni tarihçilerden oluşacak ve 1915 olaylarını etraflı olarak sadece iki ülke arşivinde değil, 3. ülke arşivinde de araştıracak bir ortak tarih komisyonu kurulmasının önerildiğini ve bunun TBMM'de kabul gördüğünü kaydeden Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde utanılacak hiçbir husus olmadığını yineledi.
"Girişimlerin yarı yolda kalmasını umuyoruz"
Yasa girişiminin yarı yolda kalacağını ümit ettiğini vurgulayan Gül, "ama bütün bu uyarı ve eleştiriler, dikkat çekmelere rağmen eğer bu kanun gerçekleştirilirse muhakkak ki Fransa için çok büyük bir ayıp olacaktır. Ama bu, Fransa için sadece büyük bir ayıp olarak kalmayacaktır" dedi.
Bakan Gül, "2001 yılında Fransa Ulusal Meclisi soykırımı kabul etti. Ondan sonra ilişkilerimizde çok büyük problem çıktı. Ama bu kez bu gerçekleşirse, onun gibi olmayacaktır. Açılan yaralar kesinlikle onarılamayacak. Açıkça Türk, Fransız ve dünya kamuoyuna sesleniyorum; Şüphesiz ki ilişkilerimiz siyasi, güvenlik, ekonomik alanda onarılamaz yaralar alacaktır. Bu açıdan hem Fransa kendi çıkarları için bu işi durdurması gerekir hem de attığı yanlış adımdan dönmesi gerekir" diye konuştu.
Elekdağ: "Ermenistan'a yaptırım uygulayalım"
TBMM Genel Kurulu'nda CHP grubunun görüşlerini açıklayan İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, 'Ermeni soykırımı' iddiaları ve bu yönde alınan kararlara karşı en etkili yöntemin, Ermenistan'a karşı yaptırım uygulanması olduğunu söyledi.
Fransa'nın bu yöndeki kararlarının, Türkiye'nin AB üyeliğini engellemeyi amaçladığını ifade ederek, son yıllarda Fransızların Müslümanlara karşı olumsuz bir tutum takındığını söyledi. Buna gerekçe olarak da Fransa'da yaşayan 6 milyon Müslümanın entegre olamamasının gösterildiğini anlatan Elekdağ, "Türkiye, kendisine karşı sıfır bedelli bir politika uygulanamayacağını, kendisine yönelik hareketlere karşılık vereceğini açıkça ortaya koymalıdır" dedi.
Türkiye'ye yönelik faaliyetlerin arkasında Ermenistan'ın bulunduğunu ifade eden Elekdağ, Ermeni diasporasının, artık Ermenistan'dan bağımsız çalışmadığını söyledi.
Elekdağ, Türkiye'de bulunan 70 bin Ermenistan vatandaşının da ülkelerine geri gönderilmesini istedi. Erivan-İstanbul karşılıklı uçak seferlerinin de iptal edilebileceğini kaydeden Elekdağ, Ermenilerin, ABD Temsilciler Meclisinden karar çıkarmak için etkili bir lobi faaliyetine başladıklarını da kaydetti.
Kamran İnan da Nişanı iade etti
Ayrıca, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erdoğan Teziç'in Fransa'dan aldığı Commandeur Nişanı'nı iade etmesinin ardından eski bakanlardan Kamran İnan da, eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın Légion d'Honneur nişanını bu ülkeye iade etti. (EÖ)