"Küresel ekonominin tüm isteklerini koşulsuz yerine getirmenin ulusal çıkarlara aykırılığını açıkça gözler önüne seren bir ibret belgesidir."
"Yasa Tasarısı' nın asıl amacı ; ülkenin ulusal ve evrensel çevre ve kültür değerlerini korumaya yönelik tüm yasa ve kurumlarını işlevsiz kılmak, "uluslararası tahkim" boyunduruğundan önce alınan Yüksek Yargı Kararlarını işlemez duruma sokmaktır ."
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nın yaptığı basın açıklamasında, söz konusu yasa tasarısının, "Ulusal çıkarlar-kamu yararı' adına olumsuz görüş bildirecek veya çekinceler koyacak ilkeleri içeren tüm yasal mevzuatı değiştirmeyi amaçladığı " belirtildi.
En kısa sürede teslimi amaçlıyor
Yönetim Kurulu Adına Başkan Prof. Dr. Gürol Ergin'in imzasını taşıyan basın açıklamasında şu değerlendirmelere yer veriliyor:
"Bu düzenlemenin amacı;
*Birinci sınıf tarım topraklarını, ormanları, meraları, kıyıları, tarihi ve kültürel alanları yabancı ve/veya yabancı sermaye ile bütünleşmiş yerli sermaye yatırımlarının koşulsuz ve sınırsız talanına açmaktır,
*Yatırımcıların bu yasaya bağlı yatırım izin taleplerini, 15 iş günü içinde karşılamaktır,
Memuru "kul" yapmak
*Yatırımcı kuruluş adına yapılan izin, ruhsat ve benzeri başvurulara ilişkin hizmetleri 10 iş günü içinde gerekçesiz olarak öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırmayan ilgili kamu kurum ve kuruluşları , belediyeler ve "meslek odalarının" yöneticileri hakkında , her türlü ödemeler dahil beşer aylıklarının kesilmesinden memurluktan çıkarılmasına kadar değişen yaptırımlar uygulayarak, kamu yöneticilerini "kul"konumuna dönüştürmektir,
* Seçimle göreve gelen, gücünü üyelerinden ve dayanağını Anayasa' dan alan meslek odası yöneticilerini, " memur "konumuna sokmaya çalışmaktır.
Bu düzenlemenin amacı ;
*Kendi ülkelerinde aynı özelliklere sahip olması nedeniyle korunan alanlarda yatırım yapamayan yabancı yatırımcıların, karşılıklılık koşulu getirilmeksizin "talan özgürlüğüne" kavuşmasını sağlamak,
* Toplumu bilinçlendirecek ve yönlendirecek baskı grupları olan meslek odalarını susturmaya çalışmak,
* İnsanlarımızı çok uluslu şirketlerin "kulları-köleleri" durumuna düşürmeye çalışmaktır,
"Yeni teknoloji" adı altında
* Ülkeye yeni teknoloji transferi sağlayan, katma değeri yüksek , istihdamı arttırıcı nitelikte ve sabit yatırım tutarı 10 milyon ABD Doları karşılığı Türk Lirasının üzerinde yatırım yapacak büyük yerli yatırımlara izin vermektir ,
* Orta ve küçük ölçekli yerli yatırımcıların ise Yasa' dan yararlanması için en az yüzde 60 oranında yabancı yatırımcılarla ortaklık kurmasını zorunlu hale getirmektir.
"Yüzde 60" koşulu: Bir tuzak
Bu düzenlemenin amacı;
* Çok uluslu sermaye ile rekabet edebilecek orta büyüklükteki yerli sermayeye yatırım yapma olanağı vermemek ve yüzde 60 gibi anlaşılması güç bir oran koyarak yerli şirketlerin yabancılaşmasını sağlamaktır.
* Yabancı ortağa verilecek oranın yüzde 60 gibi yüksek bir değerde tutulmasında, bu yasadan yararlanarak doğal ve kültürel değerlerin orta-küçük ölçekli yerli yatırımcılara talan edileceği korkusu ön planda çıkmışsa, bu yasanın mantığına uygun ama, daha utanç verici bir durumdur.
*Uluslararası Tahkim'in yasalaştırılmasından önce, yargı tarafından "ulusal çıkarlara aykırı olması" nedeniyle faaliyeti durdurulan yerli ve yabancı
yatırımlarının faaliyetlerine kaldıkları yerden devam etmesini sağlamak amacıyla, tahkimi geçmişe doğu işletmek, yani çok uluslu şirketleri kapsayan bir " imar affı " çıkartmaktır.
Dikensiz gül bahçesi
Bu düzenlemenin amacı ;
*Uluslararası tahkimi geçmişe doğru işleterek çok uluslu şirketlerin çalışmalarını dikensiz gül bahçesinde yapmalarını sağlamaktır,
*Yargı kararı ile faaliyetleri durdurulmuş veya Danıştay' a yargılaması süren, sermaye tutarları belirtilerek adları açıkça belirtilmeyen yabancı-büyük yerli yatırımcıları kapsayan bir "imar affı" çıkartmak ve bu aftan yararlanmak için yerli şirketleri yabancı ortak bulmaya zorlamaktır .
Bir çağrı:
"Bir sömürge ülkesine dayatılabilecek hükümleri içeren ve koşulsuz teslimiyeti öngören bu yasa tasarısını ulusal çıkarlarımıza aykırı buluyor
ve şiddetle kınıyoruz." denilen açıklama, bir çağrı ile son buluyor:
"Tasarının yasalaşmasını engellemek amacıyla meslek toplumumuz adına, Sayın başbakan' a, Bakanlara, Siyasi Parti Genel Başkanlarına, tüm Milletvekillerine, ilgili Bürokratlara, basına ve kamuoyuna sesleniyoruz.
"Tasarı hemen geri çekilmezse, inanın yarın çok geç olabilir."