Ayvalık Belediyesi, üniversitelerin mimarlık fakülteleri ile çalışarak şehirde adeta tek tek eski bina avına çıkıp yok olmak ve yıkılmak üzere olan tarihi binaları tespit ediyor.
Önce 5 binada çalışma başladı
Bir süre önce Balıkesir Üniversitesi ile restorasyon roleve çalışması yapan Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen'in daveti üzerine Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Ana Bilim Dalı'nda 16 kişilik bir heyet Ayvalık'a geldi. Ekip ilk etapta Cunda Adasında 5 binada roleve çalışması başlattı.
Heyete başkanlık eden Prof. Dr. İsmet Ağaryılmaz, 2 asistan ve 13 yüksek lisans öğrencisi ile şehirdeki, özellikle Alibey (Cunda) adasındaki tarihi yapıların roleve çalışmalarına başladı.
Ağaryılmaz "Kent kimliğini nasıl koruyacağız başka türlü. Yeni tip binalar yapılınca bunlar kent kimliğini yok eden binalar. Amacımız burada fazla bozulan, yıkılmak üzere olan yapıları tespit edip onları projelendirmek istiyoruz ve bu projeye göre de belediye veya vatandaşa bir proje katkısı sağlamış oluyoruz. Böylece ekonomik imkanları olmayan kişilere bir nevi proje sunmuş oluyoruz. Belediye ile üniversitemiz arasında bir protokol imzalandı. Bu çerçevede eski evlerin rolevesi ve sahil düzenlemesi olanağı sağlanmıştır" dedi.
Yörenin den izlenimler
Alibey (Cunda) Adası, Şeytan Sofrası, Sarımsak Taşı, Ayışığı Manastırı, Saatli Cami, Rum evleri, zeytin ağaçları, zeytin ve zeytinyağı yörenin doğal zenginliklerini oluşturuyor.
Değişen dünyadan pek fazla etkilenmeyen Ayvalık ve Cunda'daki bin 700 tarihi evin önemli kısmı 'tarihi' özellik taşıyor.
Eski Rum yerleşim yeri olan Cunda'ya has eski yapılar, yeni yapılarla bütünleşerek insana eski ile yeniyi aynı anda yaşatıyor; ancak o güzelim tarihi doku da tarihten bir bir siliniyor.
Taş temeller üzerine oturtulan Cunda evlerinin ön duvarları dünyada sadece Sarımsaklıda çıkan 'Sarımsaklı Taşı'ndan yapılmış. Kapı kolları da yöresel motiflerle bezenmiş..
Genellikle iki kattan oluşan Cunda evlerinin, bulunduğu coğrafya itibariyle hiçbir yerde benzeri bulunmuyor. Tarihi evler Osmanlı'dan Cumhuriyete geçiş dönemini yansıtan en güzel Rum mimari özelliklerini bu güne taşıyor.
Dar sokak aralarındaki eski Rum evlerinin hepsinin duvarları 60 santimetrelik Sarımsaklı Taşı'ndan yapılmış; yaz günü dışarıda ateş yağarken evlerin içi klimalı gibi serin.
Yalnız evler tarihi eser olduğu için çivi bile çakılamıyor. Sırf bu yüzden eski evler yerli halkın ekonomik gücü olmadığı için dokunsan yıkılacak bir şekilde bir yana kaymış, içi boşalmış yeni sahiplerini bekliyor. Dışarıdan gelecek olanlar buradaki Rum evlerini ıslah edebilirlerse Ayvalık ihya olur. Tek şart var.
Buradan ev alacak olan Tarihi Eserler Kurulu'ndan da inşaat yahut onarım için izin alacak. Müracaat edince izni veriyorlar. Yani, aslına sadık kalarak onarım olabiliyor.
Kendi kaderi ile baş başa kalan, çetin doğa şartlarıyla mücadele eden Cunda hiç olmazsa tarihi evleriyle gündeme gelmek istiyor. Gözden uzak olan Cunda ne gariptir ki, yıllarca gönüldende uzak kalmış. (YS/BB)