PKK örgütünün Aktütün Saldırısı ve "İrticayla Mücadele Eylem Planı" ile ilgili haberleri yapan Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, telefonunun Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ve Van Jandarma Alay Komutanlığı'nca bir yılı aşkın bir süredir dinlendiğini açıkladı.
Dinlendiğinin ortaya çıkmaması için bir dizi kanunsuzluk yapıldığını iddia eden gazeteci, öncelikle, jandarmanın ismini ve telefon numarasını "tespit edilemediği" gerekçesiyle mahkemeden gizlediğini, mahkemeye ise cep telefonunun IMEI numarasını ibraz ettiğini savunuyor.
Dinlenmesi için Baransu, "Şükrü Özkan" oldu!
"Dinlendiğim ortaya çıkmasın diye sahte bir isim üzerinden dinleme kararı çıkartılmış. 'Mehmet Baransu' ismini ve telefon numarasını mahkemeden saklayan Jandarma, kullandığım telefon cihazının IMEI numarasını nöbetçi hâkime sunup, 'PKK/Kongre-Gel Terör örgütüne karşı yürütülen çalışmalar kapsamında Serdar Kod isimli Şükrü Özkan'a ait olan IMEI numarasını dinleyeceğiz' diyerek, beni dinlemeye başlamış."
İddiaya göre, jandarmanın sağladığı bu IMEI numarasını kontrol etmeyen Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi de PKK'li Şükrü Özkan adına dinleme kararı verdiğini zannederek, Baransu'nun dinlenmesine izin verdi.
"Kararı alanlarla yargıda hesaplaşacağım"
Dinleme kararını "hukuk tarihine skandal olarak geçecek bir olay" olarak nitelendiren gazeteci, "Türkiye'nin büyük bir bölümü dinlendiğini düşünüyor. Düne kadar ben de dinlendiğini düşünenlerdendim. Artık düşünmüyor, dinlendiğimi biliyorum. Sahte delillerle, numaram gizlenip üstüne üstlük bir de PKK'lı birini dinliyoruz diye hakkımda bu kararı alanlarla yargı önünde hesaplaşacağım" diye açıkladı.
12 Haziran'da duyurduğu "İrticayla Mücadele Eylem Planı" haberinden sonra resmi olarak kendisinin de dinlenmeye başlanacağını düşünmeye başladığını kaydeden Baransu, "Yanılmadığımı anlamam uzun sürmedi. Telefon görüşmelerimin iki veya üçüncü saniyesinde, 'bippp' sesiyle birilerinin kayda girdiğini duyabiliyordum. Bazen -işlerinin yoğunluğundan olsa gerek- konuşmanın 20. saniyesinde, koştur koştur kayda girdikleri de oluyordu. Birkaç gün önce bana ulaşan belgeleri görünce, deyim yerindeyse, küçük dilimi yuttum. Dinlendiğime dair mahkeme kararlarının yanı sıra artık beni dinleyen kişiyi de öğrenmiş, fotoğrafı da ele geçirmiştim" dedi.
"Dinleme talebi hukuksuzluk"
Hakkındaki ilk dinleme kararının 24 Ekim 2008'de, askerlik yaptığı sırada alındığını, Van Jandarma İl Komutanı Jandarma Kurmay Albay Vecihi Halil İyigün'ün, dinlenmesi için müracaat ettiğini, İyigün'ün, dört adet IMEI numarası ve iki adet GSM telefon numarasının dinlenilmesi için karar verilmesini istediğini ifade etti; "Bu iki IMEI numarası da bana ait" dedi.
Baransu, hukuksuz ve kanunsuz talepte bulanan" kişinin Albay İyigün, dinleme kayıtlarını tutan ve her gün üst makamlara rapor veren kişinin de Jandarma Kademeli Başçavuş Yusuf Ataman olduğunu ileri sürdü.
Gazeteci, teknik takip ve izleme kararının halen sürdüğü, aynı gerekçe ve sahte belgelerle, Ocak 2009'dan sonra da her üç ayda bir teknik izleme kararının, Van Ağır Ceza Mahkemesi'nce çıkarıldığını açıkladı. (EÖ)