Müzisyen Tanju Duru, Niğde'deki Aladağlar'da Demirkazık'a tırmanış sırasında 150 metre düştükten sonra kurtarılmayı beklerken hayatını kaybetti.
Radikal'deki habere göre dün (1 Ekim) saat 16:00 sıralarında, dört kişilik ekipteki Duru, ayağı kayınca dengesini kaybedip yamaçtan sürüklendi. Sarp kayalıklarla kaplı bölgede yaklaşık 150 metre kayan Duru, Yıldızbaşı Akçaygeçiti'ne düştü.
Arkadaşları AKUT ve jandarmadan yardım istedi. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) bugün saat 12:30 sularında Duru'nun bulunduğu yere kurtarma ekibini indirdi. Öldüğü anlaşılan Duru, ambulansla Çamardı Devlet Hastanesi'ne morguna götürüldü.
Ezginin Günlüğü'nün ilk kadrosundan
45 yaşındaki Duru, Ezginin Günlüğü'nün 80'lerde ve 90'ların başındaki ilk kadrosunda gitarist ve besteci olarak yer almıştı. 1986 tarihli Sabah Türküsü albümündeki Ataol Behramoğlu şiirinden yapılan "Sen Giderken'in", 1988'deki Bahçedeki Sandal albümünün "Bakışımlar" parçasının bestecilerinden ve aynı albümdeki "Düş"ün, 1990'daki Ölüdeniz'de yer alan "Musahipzade"nin bestecisiydi.
Duru, Ezginin Günlüğü'nden ayrıldıktan sonra belgesel müzikleri yaptı; birçok -kendi deyişiyle- "kalburüstü" müzisyenin albümlerinin kaydını gerçekleştirdi. Aynı zamanda Barışa Pedal hareketinin de aktivistlerindendi.
Ölen dağcı dostlar için beste: Ağrı Zamanı
Duru, yıllar sonra 2007'de yaptığı ve bestelerinden bir seçkiyi içeren "Duru Zamanlar" albümünde, tırmanışta ölen dağcı dostları İskender Iğdır ve Uğur Uluocak için bestelediği belgesel müziği Ağrı Zamanı'na da yer vermişti. Bu parça için Evrensel gazetesindeki röportajında "Ağrı'nın ağrısı, acısı oldu bizlere" demişti.
Hrant Dink için parça
Duru, aynı albümde yer alan "Hüzn" adlı parçayı da Ocak 2007'de öldürülen gazeteci ve insan hakları savunucusu Hrant Dink için bestelemişti.
"Hüznün içinde umut da vardır"
Müzisyen, Duru Zamanlar albümü için "Albümün genel karakterini hüzün oluşturuyor. Ben zaten çok neşeli, gittiği yerlere neşe götüren bir kimse değilim. Durgun ve dingin sayılabilecek bir yapım var. Doğal olarak yaptığım müziğe de yansıyabiliyor. Ama yaptığım müziğin sadece hüzünlü olarak algılanmasını istemem. O hüznün içinde umut da vardır. Veya o hüznün bize kazandıracağı belki bir dönüştürme kaygısı, bir şeylere farklı bakabilme yetisi..." demişti.
"Ürettiğin şeyleri insanlara sunmak istiyorsan..."
Duru, albümündeki üç parça "Aklım Hep Sende", "Hüzn" ve "Nihai"yi İnternet'ten indirilebilir halde yayınlamayı tercih etmiş, daha sonra bütün albümü İnternet'ten dinlenebilir hale getirmişti.. Bunun için şöyle konuşmuştu:
"Her işte olduğu gibi müzik sektöründe de bir yanda işin üreticisi, bir yanda alıcısı, ortada da o işin kurtları vardır. Şimdi bu korsan yayıncılık olayından en zararlı çıkan taraf bu işin kurtları. Bakmayın siz bu kadar koparılan yaygaralara. Müzisyenler konserlerle, etkinliklerle bir şekilde para kazanabiliyorlar. İşte bu kurtlar ortadan kalkarsa durum düzelecektir. Bu anlamda ben gidişatı olumlu görüyorum aslında. Artık müziğinizi insanlara ulaştırma şansınız o kadar fazla ki... Durumu bundan 20 yıl öncesiyle karşılaştırdığınızda çok net bir şekilde göreceksiniz. Örneğin, İnternet'e koyduğum üç şarkımı, Avustralya'dan insanlar girip dinlemiş. Ürettiğin bir şeyleri insanlara sunmak istiyorsan, bundan daha rahat bir yol var mı?" (TK)