Olası Amaçlar Açısından: "Taneyle ilaç satılması" diye adlandırılan düzenlemenin amaçları ve kapsamı, önerenlerce açık biçimde ortaya konulmamıştır. Yine de bazı olası beklentiler üzerinde durulabilir.
Akılcı ilaç kullanımına katkıda bulunmak
Ülkemizde ilaç kullanımıyla ilgili temel sorun "akılcı olmayan" ilaç kullanımının getirdiği yüklerdir. Önerilen sistemin, bu açıdan katkı getireceği yolunda bir iddiasının olup olmadığı bilinmemektedir. Akılcı ilaç kullanımını kurumsallaştırmanın -tek değilse de- en önemli koşulu iyi bir "tıp eğitimi" ve ilaç endüstrisi tarafından değil bağımsız otoritelerce yönlendirilecek "sürekli tıp eğitimi"dir.
Yeterli miktarda ilaç kullanımını sağlamak; gerekmeyen miktardan tasarruf etmek
Bazı ilaçlar için tane yerine "kutu hesabı" yapıldığında, önerilen tedavi süresi bittiği zaman kutunun yarım kalabildiği "sıkça karşılaşılan" bir durumdur . Amaç, tedaviden arta kalacak ilaç miktarını en aza indirgemekse bu uygulama yarar sağlayabilir. Ancak hastanın ilaca ulaşmasını zorlayacak bürokratik ve mali kriterler işin içine katılırsa bu durum "yetersiz tedavi" gibi hem halk sağlığına aykırı hem de astarı yüzünden pahalıya gelecek bir sonuç yaratacaktır.
İlaç tüketimini azaltmak
İnsan sağlığının sürdürülebilmesi için gerekli bir maddenin gerektiği durumlarda, gereken ölçülerde ve kurallarına uygun biçimde kullanılmasının engeli olabilecek her türlü düzenlemeye karşı çıkmak gerekir. Görünen, "taneyle ilaç satılması"nın en azından bu haliyle böylesi bir engel oluşturmayacağıdır.
İlaç tüketiminin ikinci boyutu akılcı biçimde kullanılmayan ilacın tüketilmesidir ki gerçek "tüketim" budur. Taneyle ilaç uygulaması, barkod ve benzeri önlemler önerilen sisteme uygun ve sağlam biçimde yeniden düzenlenerek güvenlik açısından desteklenmezse, düzmece reçetelerle sağlanan tüketimi bırakın zorlaştırmayı çok daha kolaylaştıracaktır.
İlacın sosyal güvenlik kurumlarına mali yükünü azaltmak
Sağlık harcamalarında ilacın yeri ülkemizde yüzde 40'dan aşağı değildir . Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 10-15 düzeyinde tutulmaya çalışılmakta, yüzde 20'yi aşınca da acil önlemler alınmaya çalışılmaktadır. Ülkemizde sosyal güvenlik kurumlarının ilaç için harcadığı para, bütçelerinde önemli bir kalem oluşturmaktadır. Sosyal güvenlik kurumlarının ve elbette ki finansörleri olarak devletin bu harcamaları -halkın sağlık hakkını elinden almaya kalkışmadan- kısmaya çalışmasını doğal karşılamak gerekir. Taneyle ilaç uygulaması bazı açılardan tasarruf olanağı sağlayacaktır.
Tasarruf olanağı yaratabileceği ilk nokta ambalajın getireceği maliyeti azaltmak olabilir. Ambalajın maliyeti ilaç fiyatının yüzde 5'i ile 15'i arasında değişmektedir. Çöpe atılan -ve ülkemizde geri kazanımı hiç düşünülmeyen- bu unsur için sosyal güvenlik kurumlarının ciddi paralar ödediği ve ödeyeceği anlaşılmaktadır. Hastane ambalajı gibi daha büyük boyutlardaki ambalajlamaların -kendilerinin de yaratacağı bir maliyete karşın- maliyeti ne kadar düşüreceği teknik bir tartışma konusudur ama rakamı kestirmek güç olsa bile maliyeti düşüreceği kesindir. Bu düzenlemelerin de kendi içinde yeni ambalaj maliyetleri yaratabileceği (hastaya verilecek ilaçlar için külah, poşet, kağıt, vs.) hesaplamalar yapılırken bunların da dikkate alınması gerektiği unutulmamalıdır. Ama yine de global bir değerlendirmeyle maliyeti önemli bir miktar aşağı çekeceği söylenebilir. Çünkü taneyle ilaç satılmasının olmazsa olmaz noktası hastane ambalajları üzerinden sistemi kurgulamaktır .
Tasarruf açısından ikinci boyut, tedavi süresi bittikten sonra kutularda arta kalan ve "israf" kabul edilebilecek ilaç tanelerinin kurtarılmasıdır. "Taneyle ilaç satılması" uygulamasında bu olanaklıdır. Tek riski yanlış hesaplamaya bağlı eksik tedavidir ve yaygın biçimde rastlanılacakmış gibi görünmemektedir.
İlacın ülke ekonomisi üzerindeki yükünü azaltmak
Yalnızca sosyal güvenlik kurumlarının harcamaları arasında değil, cepten yapılan sağlık harcamaları arasında da ilaç önemli bir yer tutmaktadır. Üstelik bu alanda -patent uygulamasıyla keskinleşen- önemli ölçüde bir dışa bağımlılık söz konusudur. Bu anlamda "sosyal güvenlik şemsiyesi" parametresi dışında da ilacın başka birçok yönüyle ekonomik açıdan değerlendirilmesi gerekir.
İlacın ekonomiye olan yükünü azaltmak verili koşullarda kolay değildir. Taneyle ilaç uygulamasının da ötesinde çok daha ciddi, radikal önlemler alınması gerekir. En başta gelebilecek önlemler, en az ambalaj kadar maliyete katkıda bulunan promosyonun önlenmesi , orijinal ilaç-jenerik ilaç tartışmasının "güvenilir" ve hekimler açısından "inandırıcı" biçimde "bilimsel" bir çözüme kavuşturulması , akılcı ilaç kullanımını destekleyecek eğitsel önlemlerin tıbbın her aşamasında yaşama geçirilmesi olabilir. Taneyle ilaç uygulamasının olumlu katkısı son derece kısıtlı olacaktır.
Pratik Uygulama Açısından:Bu uygulama hekimlerin reçete yazmasını -tedavi süresine uygun miktarı belirleme- açısından kolaylaştıracaktır. Hekimler en azından bir kutunun içindeki ilaç sayısını bilmek zorunda kalmayacaklardır. Olumsuz bir etkisi de olabilecek gibi görünmemektedir.
Hasta açısından ise bilinç düzeyi yeterli bir hasta için önemli bir sorun beklenmeyebilir. Okuma-yazma bilmemek gerçekten bir sorun oluşturabilir. Ancak bunların çok zor olmayan olası önlemleri vardır.
Belki de en önemli sorun hijyen açısından çıkabilir. Eczaneden taneyle verilecek ilaçların hijyenik kurallara uygun biçimde verilmesini sağlamak zor olsa da olanaklıdır. Hastanın bu ilaçları uygun şekilde koruması için bilgilendirilmesi, kendisine verilecek bireysel doz ambalajının da buna uygun biçimde tasarlanması yeterli bir önlem olabilir. Şu anda var olan uygulamada "artık ilaçlar"ın saklanmasında hijyenik koşullar da ayrıca düşünülmeli, var olan sistemle önerilen sistem arasında yapılacak karşılaştırmalarda bu nokta da dikkate alınmalıdır.
Birden fazla sayıda ilaç kullanan hastalarda " ilacın görüntüsünü tanıma " üzerinden yerleştirilmiş olan bir uyunç, bazı önlemlerle bu uygulama için de olanaklı hale getirilebilir.
Genel Değerlendirme
Taneyle ilaç verilmesi / satılması uygulaması geç kalınmış bir uygulamadır. Halk sağlığı açısından sakınca yaratacak bir uygulama gibi görünmemektedir. İlaç maliyetini düşürmek açısından nisbi bir katkı sağlayabilecek bir uygulama olabilir.
Bu uygulamaya geçmek için bazı önemli adımların atılması, altyapının teknik anlamda düzenlenmesi gerekir. Öte yandan bu uygulamanın, hekimlerin ve eczacıların katılımı ve desteği olmaksızın zorlanacağı dikkate alınarak dayatmalardan kaçınılmalı , aceleye getirilmemeli, makul bir hazırlık süresi tanınmalıdır.
İlaçtaki en büyük kayıp ambalaj ve artık ilaç değildir. Asıl yüklenilmesi gereken yer " akılcı olmayan ilaç kullanımı " ve bunu kolaylaştıran ilişkilerdir. İlaç sorununun gerçek çözümü akılcı ilaç kullanımının tıbbi uygulamaların her alanında yaygınlaştırılmasıdır. Büyük bir tasarruf, akılcı ilaç kullanımını yaşama geçirecek olan yeterli tıp eğitiminin, tarafsız ve düzenli bir sürekli tıp eğitiminin verilmesiyle sağlanacaktır.
İlacın " irrasyonel kullanılması " ülkemizde bir bataklık halini almıştır. Bu bataklığı besleyen ve sürekli aktif kılansa "promosyon"dur. Sağlık otoritesi ilaçta en büyük tasarrufu "tıbbi" ve "etik" değerleri de altüst eden promosyonu engelleyerek gerçekleştireceğini her zaman aklında tutmalıdır.
İhmal edilmemesi gereken, "taneyle ilaç uygulaması"yla doğrudan ilişkisi yokmuş gibi görünen bir başka önlem de Türkiye'de pazarlanmış olan ilaçlar için biyo yararlanım ve biyo eşdeğerlilik çalışmalarının zorunlu kılınmasıdır. Bu tür çalışmalardan onay almış ucuz ilaçlar hekimler tarafından güvenle kullanılabilecek ve çok ciddi bir ekonomik önlem sağlanmış olacaktır. Bu tür belegeleri alamamış ilaçların da piyasadan yok olması yetersiz tedavi için harcanacak kaynakların da tasarrufunu sağlayacaktır.
Taneyle ilaç satılması uygulaması, diğer önlemlerle desteklendiği sürece istenilen sonucu sağlayabilir. Aksi takdirde tek başına getirisi sınırlı olacaktır .