Gelen turistin nasıl bir tatil istediği, nasıl bir otelde kalmayı arzuladığı, nasıl bir hizmet beklediği, kendisine nasıl davranılmasını istediği ve turizmin sorunları...
Gerçi turizmin sorunlarını hep birlikte sürekli olarak konuştuk? Ancak bu hep konuşmada kaldı...
Çözüm üretemedik. Ürettiğimizi de uygulamaya koyamadık...
Hollanda'nın İnholland Üniversitesi öğrencileri Alanya Ticaret Odası'nın katkılarıyla aylardır süren bir çalışma yaptılar Alanya'da. Mezun olacak öğrenciler, Alanya turizmini irdeleyerek tezlerini hazırladılar.
Çok da iyi yaptılar...
Çok isabetli bir sonuç elde ettiler Hollandalı öğrenciler bana göre. Yani yaraya parmak bastılar!
"Kalitesiz turizm"
Hazırlanan tezin en önemli sonucu da Alanya turizminin imajıyla ilgiliydi.
Yani, bugün esnafın, otelcinin, "Kalitesiz turist geliyor" dediği konuya parmak basan Hollandalı öğrencilere göre, mutlaka bir fiyat politikası belirlenip, ucuz imajı yok edilmeli.
Bizim turizmciler gelen turist sayısı azaldıkça, fiyat düşürme yarışı başlattılar son yıllarda.
Artık fiyatlar tabana vurunca da kalitesiz turist geliyor diye kıyameti kopardılar.
Bir kere "kalitesiz turist" tanımı çok yanlış.
Mönü ve mutfak
İnsan tatile cüzdanına göre gelir. Demek ki bizim fiyatlarımız o "kalitesiz" dedikleri insanların cüzdanına göre olmalı ki tatile gelebiliyorlar.
Buradan şu sonuçta çıkmıyor mu?
Kim kaliteli hizmeti ucuza satar? Demek ki, verilen hizmetin de kalitesi düşük fiyatlarla paralel...
Alanya'da hangi restoranda yemeğini bitirmeyen turiste yemeğini neden bitirmediği soruluyor. Burada işletme mantığı maalesef herkes için demiyorum ama yemeğini satayım da ister yesin ister yemesin...!
Hangi restoranın mönüsünde yer alan yemek isimleri, mutfaktan çıkan yemekle aynı oluyor...!
Ama Avrupa'da böyle değil işte.
Kültür turizmi
Yemek tabakta kaldığı zaman size hizmet veren garson gelip yemeğin hangi nedenden dolayı tüketilmediğini soruyor? Yemeğin yapılışından dolayı mı? Yoksa müşterinin damak tadına mı? Hitap etmiyor bilmek istiyor.
Tabii bu hizmette kalite konusu üzerine yazılıp konuşulacak aslında çok şey var.
Hollandalı öğrenciler tezlerini hazırlarken yaklaşık 70 kadar acentacı ile konuşmuşlar. Çıkan sonuçlardan biri de kültür turizminin gelişmemiş olması.
Bir çok acentacının da kültür turizminden bihaber olduklarını söylüyorlar öğrenciler.
Yemeklerinden gelenek ve göreneklerine kadar Osmanlı'dan günümüze uzanan kendine özgü çok zengin bir kültür potansiyeline sahip olan bizler maalesef bu potansiyeli turizm alanın da kullanamıyoruz.
Gelen turist eğleniyor, güneşleniyor, denize giriyor bir de otel de kalıp çekip gidiyor...
Gittiği zaman aklında kalan tek şey de bunlar oluyor...
Artık Alanya turizminin bir standardı olmalı. Onları yeniden getirtecek özelliklerimizi ortaya çıkarıp onlara sunmalıyız.
Otellerimizi pazarlarken, kültürümüzü de pazarlamalıyız... (ÜÇ/NM)