Mastrogiacomo'yla birlikte, güneydeki Helmand kentinde 5 Mart'ta kaçırılan Nakşibendi ile ilgili açıklama yapan Taliban'ın önde gelen yöneticilerinden Molla Dadullah, önceki gün (8 Nisan) çevirmeni öldürdüklerini açıkladı.
FIJ, "tarif edilemez hoyratlık"; RSF "Dehşet ve isyan ettirici"
Brüksel merkezli Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ) Genel Sekreteri Aidan White, cinayeti "insanlıkdışı ve tarif edilemez hoyratlıkta" diye nitelendirdi ve bu grubun saldırılarının hafife alınamayacağını bildirdi.
Uluslar arası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü de, "Cinayet nedeniyle dehşet ve isyan içerisindeyiz" diyerek yabancı gazetecilerin Afganistan'da birlikte çalıştıkları yerel meslektaşlarının korunmasının önemine işaret etti.
Süresi yarın dolacak ültimatomdan önce Nakşibendi'yi öldürmeye karar verdiklerini duyuran Dadullah, buna gerekçe olarak da, Afgan yetkililerinin, bazı Taliban militanlarının serbest bırakılması konusunu görüşmeye yanaşmamalarını gösterdi.
"La Repubblica" gazetesinin savaş muhabiri Mastrogiacomo, 19 Mart'ta beş Taliban militanının serbest bırakılması karşılığında serbest bırakılmıştı. İtalyan gazeteci özgürlüğüne kavuşmadan önce, Afgan şoförü de Taliban yönetiminin kararıyla infaz edilmişti.
İtalya'ya "rehineliği teşvik etti" suçlaması
İtalyan hükümetinin, ABD ve AB ülkelerinin uyarılarına karşın, Taliban'la pazarlığa oturduğu iddiaları gündeme gelmişti. Diğer bir iddia da, Roma'nın Kabil'de cezaevinde bulunan beş militanın serbest kalmasının yanı sıra bir milyon dolar da fidye ödediğiydi.
İtalyan gazetecinin beş militanın serbest bırakılması karşılığında salıverilmesi, Afganistan'da faaliyet gösteren çeşitli ilk yardım ve insan hakları örgüt temsilcilerinin eleştirisine neden olmuştu.
Bu kuruluşlar, rehine karşılığında militanlarının serbest bırakılmasında sonuç elde eden Taliban yönetimini daha fazla yabancı kişiyi kaçırmaya teşvik edeceği ve bu ülkede çalışan tüm yabancıların can güvenliğinin tehlikede olacağını bildirdi.(EÖ/TK)