DİYARBAKIR'DA ÖZGÜRLÜK MİTİNGİ'NE POLİS ABLUKASI
"Talebimiz özgürlük, muhatabı Sayın Öcalan"
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) çağrısıyla düzenlenen Özgürluk Mitingi günler önce Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklandı.
İstasyon Meydanı’ndaki miting alanına varmak isteyen DEM Parti ve DBP yöneticileri ve halk Ofis semtindeki AZC Plaza önünde ablukaya alındı.
Aralarında DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar, Keskin Bayırdır, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, DEM Parti Milletvekilleri Mehmet Öcalan, Çiçek Otlu, Adalet Kaya, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Serra Bucak, Doğan Hatun, Kürt siyasetçi Sebahat Tuncel ve EMEP Milletvekili Sevda Karaca’nın bulunduğu pek çok siyasetçi ablukaya alındı.
Siyasetçilerin ve halkın bekleyişi devam ediyor.
Yaşar Kemal Caddesi'nde halk TOMA'nın önüne oturdu, geçişine izin vermiyor. Miting için müzakerelere başlandı.
Müzakereler sonucunda Ofis AZC Plaza önünde basın açıklaması yapılmasına izin verildi.
İlk olarak söz alan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Bugün özgürlük günüdür. Kürt halkı ve sayın Öcalan için özgürlük günüdür. Bu ülkenin en büyük sorunu özgürlük sorunu bütün bu sorunun temeli Kürt sorunu. Bu kadar zaman geçti kürt sorununa karşı doğru bir çözüm sunulmadı. 9 Ekim komplosu bugün yaşadığımız 3 Dünya Savaşı'nın temeliydi. Bu Kürt sorunu nedir? Kürtlerin ana vatanının parçalanarak inkar edilmesidir. Kürt sorunu Kürt halkının özgür yaşmama ulus olmaktan çıkarılma sorunudur. Bu Sayın Öcalan'ın tespitidir. Kürt sorunu bir güvenlik sorunu değil, özgürlükler ve statü sorunudur. Peki kimdir bu sorunun demokratik çözümün muhatabı? Halkıma sormuyorum" diyen Uçar'a burada halk hep bir ağızdan "Abdullah Öcalan" dedi.
Ardından devam eden Uçar, "Yüzyıldır bu halkı terör kavramıyla kandırıyorsunuz. Terör dediğiniz şey bu halkın değerleridir. Türkiye'nin her yerinde barış icin bağıranlara karşi törerist diyemezsiniz. Toplumsal barışı tecritin inkarı üzerine mi kuracaksınız? Barış bir erdemdir. Sayın Öcalan'i hangi hukukla tecritte tutuyorsunuz. Sayın Öcalan bu ülke için çok güçlü bir fırsat. Dünü kaçırdık ama bugün bizim yarın da bizim bütün herkese sesleniyorum sayın Öcalan'ın tecritine karşı durmaya demokratik bir ülke için mücadeleye davet ediyorum. Bu halkın taleplerini duymak zorundasınız. Bizim talebimiz özgürlüktür tüm Türkiye halkları için özgürlüktür. Bunun da muhatabı Sayın Öcalan'dır" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Abdullah Öcalan'ın avukatı Rezan Sarıca:
"İmralı kapılarında gedik açıldı. Bizler bu mücadele sonucu 2019 yılında Sayın Öcalan ile görüştük. Sizleri onun umudu ve coşkusuyla selamlıyorum. Selam olsun özgürlük umudunu diri tutanlara. Hatırlarsınız Türkiye de ve bölgede toplumsal sorunlar için kalıcı barış ve demokratik yöntemlerin uygulaması talep edilmiştir. O dönem Sayın Öcalan bu savaşları ön görmüştü. Bu tespitlerin ne denli kritik olduğu ortadadır. O tarihten bu yana erkeklik kültüründen beslenenler kadınları ve çocukları katlediyor. Türksüz Kürdün, Kürtsüz Türkün var olamayacağını Sayın Öcalan söylemişti. Sonra barış için yol açılmış ama bu yolu devlet aklı yok saymıştır. Bu ortamdan bu hukuku ortadan kaldıranlar sorumludur. Gelin bu sorunu çözün. Bu bir çağırdır"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncel Bakırhan:
"Türkiye barışı böyle sağlanamaz. Türkiye barışı eş genel başkanımızın konuşmasına müdahale edemez. Ortamı provake etmeyin. Bakın on binlerce insan bu tecrit kınamak için yola çıktı. Zannetmeyin bu kadar insanız on binler kapılarda bekliyor. 22 yıldır var olan iktidara sesleniyorum. Bu tecrit sadece bize değil Türkiye halklarına prangadır. Ekonomi çöktü. Ortadoğuda savaş çıktı. Türkiye hem içeride hem dışarıda sıkıştı. Bizler özgür ve eşit yaşam istiyoruz. İmralı, tarihsel Kürt ve Türk halkının bir arada yaşamasi için mücadele etti. Bu tecrit Türkiye'yi bitirdi, batırdı. Bu ülkenin 3 milyon dolarını kürt dilini konuşmasın diye kullandınız."
Bakırhanı'ın konuşması sırasında polis araya girerek engellemeye çalıştı. Polis, "Devletin bütünlüğünü bozuyorsunuz" deyip konuşmaya izin vermedi.
Bakırhan polisin engelleme çabalarına rağmen ısrarla konusmaya devam etti, "Türkiye'nin toplumsal bir barışa ihtiyacı var bu barışın sağlanmasınin bir adresi İmralı'dır bir adresi de Ankara'dır. Tecritin kapılarını açin bu ülkeye huzur ve barışı getirin. DEM Parti bu barış için mücadele eden bir partidir. Sayın Öcalan'in uzattığı barış eli tutulmalıdır. " dedi.
Tuncer Bakırhan'ın konuşmasının ardından halk sloganlar ve alkışlar eşliğinden dağıldı. (ED/AD)