"Sıkıntılar yaşanıyor ve görüşmeler yavaş ilerliyor. Çok zorlu bir süreç yaşanıyor; ancak gelecek haftaya kadar daha geniş konularda Rumlarla anlaşmaya varılabileceğine inanıyorum" diyen Talat, müzakere sürecine, heyetteki herkesin katkı sağladığını söyledi.
Talat, "Bakış açısı ve yorum farkları olsa da, heyet görüşmelerde uyum içinde hareket etti" diye konuştu.
"Denktaş gerçekleri kendi görüşleriyle yoğuruyor"
Başbakanlık Şeref Salonu'nda dün akşam (Perşembe) bir basın toplantısı düzenleyen Talat, Kıbrıs müzakerelerindeki gelişmeler ve hükümetin çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın hemen her gün "kendi görüşleriyle yoğurarak" açıklamalar yaptığını belirten Talat, müzakerelerle ilgili açıklamalarda asgari gizliliğe dikkat edilmesi gerektiği görüşünde olduğunu dile getirdi.
"Hayır diyen, bedelini öder"
Görüşme sürecinin sonunda, Türk ve Rum taraflarında yapılacak referandumlarda "hayır" diyenlerin çoğunlukta olmasını "zayıf bir olasılık" olarak değerlendiren Talat, referandumda sandık seçmen listesinde kayıtlı kişilerin oy kullanacağını kamuoyuna, Rum tarafına ve Birleşmiş Milletler'e (BM) açıkladığını da söyledi.
Görüşme sürecinin sürecin geri dönülmezliğinin bilinciyle hareket edilmesi halinde çözüme ulaşılabileceğini belirten Talat, "'Bir uzlaşı noktasına gelirsek ancak hareket ederiz' dersek, elde edeceğimiz yararı asgaride tutmuş oluruz" diye konuştu.
Uyum çalışmaları
Avrupa Birliği'ne (AB) uyum çalışmalarının sürdüğünü söyleyen Talat, bu çerçevede Başbakanlıkta bir koordinasyon merkezi ve bakanlıklarda bu merkeze bağlı birer koordinatör belirlendiğini açıkladı.
Talat, BM çatısı altında AB'yle müzakereleri yürütecek heyetin başkanlığına da Büyükelçi Peker Turgud'un getirildiğini söyledi. Talat, heyetin geçici dönem ayrıcalıklarını, derogasyonları sağlayıp AB'ye uyum çalışmalarını yürüteceğini belirtti.
"Bağış Konferansı" 15 Nisan'da
Kıbrıs için 15 Nisan'da düzenlenecek Uluslar arası Bağış Konferansı'na da değinen Talat, Annan Planı'nda öngörülen konferansla, olası bir barış sonrası, özellikle yer değiştirecek kişilerin rehabilitasyonu için gereken mali kaynağın elde edilmesinin amaçlandığını söyledi.
Talat, AB'nin düzenleyeceği konferansa, Avrupa Yatırım Bankası, OECD, Avrupa Konseyi Bankası, Dünya Bankası, Avrupa Yapılanma ve Kalkınma Bankası ile G7'lerin katılacağını belirtti.
"Cumhurbaşkanı bizi umutsuzluğa sürüklüyor"
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "müzakerelerle ilgili açıklama yapılmaması" yönündeki önerilerinin hatırlatılması ve dün yaptığı telefon görüşmesinde kendisine ne gibi telkinlerde bulunduğunun sorulması üzerine Talat, "Sayın Erdoğan'la görüşlerimiz uyum içindedir. Herhangi bir sorun yoktur, onu yeniden teyit etmiş olduk" diye konuştu.
İçerikle ilgili açıklama yapmanın esneklik imkanını azaltabileceğine değinen Talat, spekülasyonlara ve konunun maniple edilmesine imkan vermemek için asgari gizliliğe dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Talat, "Ancak, hiçbir şey açıklanmadığı için Cumhurbaşkanının üslubu öne çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanını dinleyen ve bana telefon yağdırıp 'Cumhurbaşkanı bizi umutsuzluğa sürüklüyor' diyen bir çok insan var" dedi.
Türkiye kökenli yurttaşlar
Başbakan Talat, bazı bölgelerde Türkiye kökenli nüfusun sayıldığı yönündeki iddiaları yalanladı; İçişleri Bakanlığı bünyesinde Türkiye kökenliklerle değil, yer değiştirecek nüfusla ilgili bir çalışma yapılacağını söyledi.
Annan Planı, kimseyi zorla dışarı çıkartmayacak" diyen Talat, planda bir değişiklik olmazsa, 45 bin Türkiye kökenli yurttaşın Kıbrıs vatandaşı olacağını, nüfusun yüzde 10'unun da Kıbrıs'ta sürekli kalma hakkına sahip olarak yaşayacağını söyledi.
Talat, geriye kalan nüfusun ise belli bir rehabilitasyon teşvikiyle yerlerine döneceğini belirtti. Rehabilitasyon için aile başına 10 bin Euro öngörüldüğünü; ancak Vasiliu Raporu'a göre, bu rakamın iki misline çıkarılabileceğini söyleyen Talat, geri dönüşlerin de gönüllülük esasına göre gerçekleştirileceğini vurguladı.
Talat, "Plana göre, oturma izni sürecinde, Türkiye ve Yunanistan kökenlilerin her bir taraftaki nüfusun yüzde beşini aşmaması öngörülüyor. Ancak bu zaten hiçbir zaman ulaşılamayacak bir rakamdır" dedi. (BB)