Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin vurulduğu yerde yapılan son olay yeri inceleme ve keşif çalışmasının bilirkişi raporu tamamlandı.
Raporda, “Mevcut verilerle kişinin ölümüne neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği” belirtildi.
Adli Tıp, Olay Yeri, Balistik ve Teknik Fotoğraf Analiz uzmanından oluşan beş kişilik bilirkişinin hazırladığı raporda, Doğan Haber Ajansının Diyarbakır muhabiri Felat Bozarslan’ın haberine göre, “mevcut verilerle Elçi'nin ölümüne neden olan atışın nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği” belirtildi.
Olay yeri dört ay sonra incelendi
Elçi, 28 Kasım 2015’te Diyarbakır’daki Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaparken vurulmuştu. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Daha önce iki kez çatışmalar nedeniyle yarıda kesilen olay yeri inceleme ve keşif çalışması, olaydan yaklaşık dört ay sonra 17 Mart’ta, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve Baro yetkililerinin katılımı ile yapıldı.
İl Jandarma Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen kriminal uzmanlar tarafından yapılan ve iki gün süren incelemede özellikle Elçi'yi vuran mermi çekirdeğinin isabet ettiği düşünülen işyerinde yoğun inceleme yapıldı.
23 kanı Ankara’ya gönderildi
Olay yeri incelemesinde, Elçi'nin vurulduğu noktanın tam karşısında bulunan ve 150'ye yakın merminin isabet ettiği işyerinde iki tabanca ve bir uzun namlulu silaha ait çekirdek bulundu.
Keşif çalışmasında toplam 23 parça kanıt bulundu, deliller özel kurye ile Ankara'ya gönderildi. Mermi çekirdeklerinin incelemesine, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarı'nda devam ediliyor.
“Olay yeri zarar gördü”
Jandarma incelemesinde, “çatışmalar nedeniyle bölgenin zarar gördüğünü ve olay sırasındaki özelliklerini kaybettiğini” ifade etti.
Olay yeri incelemesinde saldırı sırasında Elçi'nin bulunduğu noktaya cansız manken konularak lazer ışığı ile vurulma noktası tespiti de yapıldı.
Olay anına göre sokaktaki noktalardan Elçi'nin boy ölçüsüne uygun olan cansız mankene doğru lazer ışığı tutularak yapılan çalışmada, 8 muhtemel atış açısı tespit edildi.”
Atış yeri ve mesafesi tespiti
Adli Tıp uzmanı Dr. Yusuf Tanrıkulu, Balistik İnceleme uzmanları Erdal Sarıbey ve Mustafa Erdoğan, Teknik Fotoğraf Analiz uzmanı Mustafa Yargı ile Olay Yeri İnceleme uzmanı Sedat Mert'in hazırladığı 17 sayfalık raporda “bilirkişiden, muhtemel ateş edilen yerlerin tespiti, ölüme sebebiyet veren silahın özellikleri ve ateş mesafesinin tespitinin istendiği” belirtildi.
Elçi'ye ait otopsi tutanağı ile başlayan bilirkişi raporunda, incelemede kullanılan cansız mankenin olay yeri görüntülerinde tarif ve tespit edilen şekilde, minarenin 2 numaralı ayak sütununa yaklaşık 15 santimetre mesafede, yüzüstü yatacak şekilde yerleştirdiği belirtildi.
Raporda, ateşli silah giriş-çıkış yaralarından oluşabilecek muhtemel açıların temsili canlı manken kullanılıp, Elçi'nin yatış pozisyonundaki ayaklarının bulunduğu konuma göre lazer işaretleyici kullanılarak canlandırma yapıldığı ifade edildi.
Raporda ne var? |
Bilirkişi raporunda 1,75 santimetre boyunda olan Elçi'nin ayakta dik olarak durması, boynu zemine eğik olması, eğilmesi ve çömelmesi ihtimali ile zemine göre mesafe tespiti yapıldığı kaydedildi. Raporda, Elçi'nin ayakta dik durması kabulünde ense sol yan kısmındaki ateşli silah yarasının, zeminden dik olarak 160 santimetre, boynu zemine doğru eğik olarak 150 santimetre, eğilmesi sırasında 94 santimetre, çömelmesi kabulünde ise 89 santimetre olduğu belirtildi. “Maktulün vurulma anında hangi baş ve vücut pozisyonunda olduğunun net bilinmediğini” kaydeden bilirkişiler, tanımlanan vücut ve baş pozisyonlarının yapılacak ölçüm ve saptamalara örnek teşkil etmesi için seçildiğini belirtti. Bilirkişi raporunda olay yeri ve belgelerinin incelenmesinden Elçi’ye isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısına ilişkin açıklamalar da yapıldı. Canlı ve cansız manken ile lazer işaretleme yoluyla 8 ayrı açının tespit edildiği belirtilen raporda, maktulün pozisyonları dikkate alınarak ölçüm yapıldığı belirtildi. “Olay yerindeki aracın önünde ateş eden şahısların bulunduğu pozisyonda, 4 ayaklı minarenin sütunlarının atış istikametini kapattığı, ancak ateş edenler ve maktülün hareketli oldukları düşünülürse, maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısı ortaya çıkabilir.” Raporda, aracın yanında ateş eden kişinin bulunduğu pozisyon, Dökmeciler Sokak'ta ateş eden şahsın bulunduğu pozisyonlar ve Dört Ayaklı Minare istikametine koşarak ilerleyip ateş eden şahısların bulundukları pozisyonlarda isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği belirtildi. Raporda ayrıca olay yerinde Dicle Sokak, Aliemiri Sokak ile Yenikapı sokak birleşim yeri ve olay anında mevcut olduğu bildirilen cami duvarı kenarında ateş eden şahısların bulunması halinde, maktule isabet eden mermi çekirdeğine uygun atış istikameti ve açısının ortaya çıkabileceği belirtildi. “Maktulün vurulma anında refleks bir hareketle olay yerindeki yatış pozisyonunda yüzüstü yatar vaziyette düşmesinin tıbben ve fiziken mümkün olduğu belirtilen raporda, vurulma anındaki baş ve vücut pozisyonu net olarak bilinmediğinden bu konuda kesin bir yorum yapılamayacağı” da değerlendirildi. Raporda “farklı bölge ve istikametlerden yapılabilecek atışların da maktülün vücudunda meydana gelen ateşli silah mermi çekirdeği giriş çıkış yaralarına neden olabileceği” vurgulandı. Raporda Elçi'yi öldüren ateşli silah mermi çekirdeğinin kısa veya uzun namlulu ateşli bir silah ile atıldığı ve uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu belirtilirken, ölümü üzerinde ateşli silah yaralanması dışında başka bulgu tarif edilemediği kaydedildi. Mevcut verilerle kişinin ölümüne neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi: “Olay anında çekilmiş görüntülerde şahısların ateş ettikleri istikamet ve açılardan meydana gelebileceği gibi başka açı ve istikametlerden de meydana gelebileceği, bunlar arasında ayırım yapılamayacağı, bununla birlikte ateşli silah mermi çekirdeğinin vücudun içerisinde izlediği yolun ense soldan kafasına isabet ederek, arkadan öne, hafif aşağıdan yukarıya ve soldan hafif sağa seyirle kafatası kemiklerinde kırıklar meydana getirip, beyin beyincik kanaması ve harabiyeti yaparak sol kaş üzerinden vücudu terk etmiş olduğu sonucuna varıldığı kanaatindeyiz.” |
(AS)