Mektubunda 26 Aralık'ta 169 aydının başlattığı girişime desteğini açıklayan RSF Genel Sekreteri Robert Ménard, düşünceyi cezalandıran 301 ve 305. maddeleriyle ilgili Schüssel'den, Ankara nezdinde girişimde bulunmasını istedi.
"Tabular oldukça TCK bir kovuşturma aracı"
301. maddenin keyfi şekilde ve eleştirel sesleri kısmak için kullanılmasını üzüntüyle karşıladıklarını bildiren Ménard, "Agos" gazetesi yazarı Hrant Dink ve yazar Orhan Pamuk gibi Türkiye'nin tarih kesitleriyle ilgili açıklama yapanlar da dahil olmak üzere, 20'den fazla gazeteci, yazar ve yayıncıya çoğu 301. madde temelinde kovuşturma yürütüldüğünü bildirdi.
RSF, Hrant Dink'e, 301. maddeden 6 ay hapisle cezalandırıldığı dava ile ilgili bir yazıya yer verdiği için son olarak bu kez "yargıyı etkileme" iddiasıyla dava açıldığını belirtti.
Yazar Orhan Pamuk'a 301'den açılan davanın Adalet Bakanlığı'nın görüşü için durdurulduğunu hatırlatan Ménard, "Datça Haber" gazetesinin eski sahibi Sinan Kara'nın, 19 Ekim'de "yayın yoluyla hakaret ettiği" gerekçesiyle 9 ay hapisle cezalandırılmasını da eleştirdi.
Bazı tabuların Türkiye'de ifade özgürlüğü üzerinde belirgin bir engel oluşturduğunu daha önce de açıkladığını bildiren örgüt, düzenlemelerin, hükümet veya ordunun Ermeni soykırımı iddialarını tartışan, Kıbrıs'ta asker çekilmesini savunan, asker-iktidar ilişkilerini veya Kürt sorununu ele alan gazetecilere karşı kullanılma tehlikesi bulunduğunu savundu.
"Düşünce suç olmaktan çıkarılmalı"
169 aydının ifade özgürlüğünü kısıtladığını ve demokratikleşme sürecine zarar verdiği düşüncesiyle 301. ve 305. maddelerinin kaldırılmasını istediğini anımsatan RSF, buna karşılık Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de, Pamuk'a açılan davanın ülkenin imajına zarar verdiğini, gerekirse yasaların değiştirilebileceğini ifade ettiğini aktardı.
Yeni TCK'ye dair umutların kısmi bir hayal kırıklığına yol açtığını bildiren RSF, duruma müdahale etmesini istediği Schüssel'e, "Türkiye'de gerçek bir ifade özgürlüğünün tesisinde rolünüz önemli" diye yazdı.
Örgüt, Avusturya Başbakanı Schüssel'den, üyelik süreci kapsamlı toplantılarda bu duruma değinmesini isteyerek, düşüncenin suç olmaktan çıkarılmasını ve TCK'de ilgili maddelerin gözden geçirilmesini sağlamasını istedi. (EÖ)