Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) oluşturduğu Kanser Danışma Kurulu, mahkum koğuşunda tutulduğu hastanenin son raporuna dayanarak, kanserli mahkum Güler Zere'nin serbest bırakılmasını istedi.
Bugün İstanbul Tabip Odası'nda açıklama yapan TTB Kurulu*, Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nin 16 Ekim tarihli raporundan "hastalığın herhangi bir gerileme göstermediği, tekrarladığı, geri dönülmez bir aşamaya girdiğinin" anlaşıldığını açıklarken "Hastalığın seyri bize beklenen yaşam süresinin çok kısa olduğunu göstermektedir" dedi.
Kurul, bu nedenle Zere'nin "vedalaşma ve huzur hakkı"nın tanınmasını, cezasının infazının ertelenmesini veya Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün af yetkisini kullanmasını istedi.
"Zere durumu en ağır olan kanserli mahkum"
Damakta başlayan kanseri bütün vücuduna yayılan Zere, Kurul'un değerlendirmesine göre, kanserli mahkumlar içinde en ağır durumda olanı.
Kurul, diğer kanserli mahkumları şöyle sıralıyor:
Erol Zavar,Taylan Çintay (mesane kanseri); Avni Uçar (böbrek kanseri), Nizamettin Akar, Latif Badur,Naci Akyol, İsmet Demir (akciğer, larinks kanseri); A. Samet Çelik (kan kanseri), Gülezar Akın (beyin kanseri), Halil Güneş, Divali Kaya (kemik kanseri), Aynur Epli (bağırsak kanseri).
Kılavuz hazırlanıyor
Cezaevlerindeki sağlık sorunlarının giderek arttığını, bunun kendilerine yapılan başvurulardaki artışla da doğrulandığını vurgulayan TTB, yaklaşık bir ay sonra tamamlayacağı raporunda, bir de "Mahkum veya Tutuklu Kanser Hastalarına Standart Yaklaşım Önerileri Rehberi"nin de yer alacağını duyurdu.
Rehber, mahkum ve tutukluların kanser tanı ve tedavilerinde gecikme olmaması ve iyileşmesi mümkün olmayan durumlarda infaz yasasının kendilerine tanıdığı haklardan gecikmeden yararlanmalarını sağlayabilmek amacıyla hazırlanıyor.
Zere aylardır karar bekliyor
14 yıldır cezaevinde tutulan Zere, 12 Ekim'de üçüncü kez ameliyat edilmişti.
Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu, ağustos sonundan beri Zere'yle ilgili kararını veremiyor.
Zere için Elbistan savcılığı Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan rapor istedi. Çukurova Adli Tıp, 22 Haziran tarihli raporda Zere'nin "ağır özürlü sayıldığı, yaşamının ağır risk altında olduğu, bir başkasının bakım ve gözetimine muhtaç olduğu, radyoterapi de içerecek yoğun ve ağır tedavinin cezaevi koşullarında yerine getirilmesinin mümkün olmadığı, iyileşinceye kadar cezasının ertelenmesinin uygun olacağı"nı yazdı.
Savcılık bunun üzerine 25 Haziran'da hastanenin mahkum koğuşunun uygun olup olmadığını sordu ve olmadığı yanıtını aldı. Bunla da yetinmeyen savcılık Zere'yi 14 saatlik yolculukla İstanbul Adli Tıp Kurumu'na muayene için gönderdi. ÇHD, bu tutumu nedeniyle savcı için de suç duyurusunda bulunmuştu.
Başkanlığını, daha önce işkenceyi gizlediği için İstanbul Tabip Odası'nın meslekten men cezası verdiği Nur Birgen'in yaptığı İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu, raporda Zere'nin hastanenin mahkum koğuşunda tedavi olabileceğini yazdı.
Şu an Balcalı Hastanesi'ndeki koğuşta tutulan Zere, bu rapor için yapılan muayenenin üstün körü olduğunu anlatmıştı. (TK)
* TTB Kanser Danışma Kurulu şu adlardan oluşuyor: Uzm. Dr. Ali Çerkezoğlu (Başkan,TTB Merkez Konsey Üyesi,Adli Tıp Uzmanı); Prof. Dr. Pınar Mualla Sadıklar Saip (Üye,İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi); Prof. Dr. Musa Altun (Üye, İÜ Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü, Radyasyon Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi); Doç. Dr. Abdullah Coşkun Yorulmaz (Raportör, İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Adli Tıp Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi); Uzm. Dr. Ali Özyurt (Sekreter, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı); Doç. Dr. Çetin Vural (Üye, KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi); Prof. Dr. Tunçalp Demir (Üye, İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi); Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu (Üye, İÜ Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usulü Hukuku Anabilim Dalı).