Bugün Deutsche Welle'de yayınlanan Ralph Sina imzalı yorumda, Almanya'daki Suudi Arabistan'a tank satışı tartışmalarından hareketle ABD'nin Suudi Arabistan'a yaptığı silah satışına dikkat çekildi. "68 milyar dolar hacmindeki bu silah satışına ne Demokratlar'dan, ne de Cumhuriyetçi Parti'den ses çıkıyor" denen yazıda şu bilgiler verildi: "ABD önümüzdeki yıllarda Suudi Arabistan'a F-15'lerin en yeni versiyonu olan savaş uçaklarından 84 adet teslim edecek. Silah satışı Amerikan Kongresi'nde onaylandı. Suudi Arabistan hava kuvvetlerinin elindeki 70 adet F-15 de Hellfire roketleriyle teçhiz edilecek. Suudi Arabistan, ABD'den Black Hawk, Apache ve Little Bird tipi 190 savaş helikopteri ile 12 bin 667 roket, 18 bin 350 bomba ve çok sayıda modern gece görüş sistemi almayı planlıyor."
Günlerdir Almanya'nın gündeminin üst sıralarında, Suudi Arabistan'a 200'den fazla Alman zırhlı tankı satılacağı iddiası yer alıyor.
Der Spiegel'de yayınlanan iddialar üzerine patlayan tartışmalarda, muhalefet hükümete ağır eleştirilerle yüklenirken Merkel Hükümeti net bir açıklama yapmaktan kaçınıyor.
Almanya'da, ihracat yönetmeliğine göre "kritik" sınıfına giren ülkelere silah satışı için Federal Güvenlik Komisyonu'ndan onay gerekiyor. Geçen gün Deutsche Welle'de çıkan habere göre, "Almanya'nın müttefiki olmayan ülkelere yapacağı silah ihracatı konusunda sıkı kurallar bulunuyor. Eğer silah satın almak isteyen ülke, insan haklarını ihlâl ediyorsa ya da bulunduğu bölgede gerginlik söz konusuysa, silah ihracatına izin verilmiyor. Bu madde, ilgili yönetmelikte 'Kriz ülkelerine ihracat yasağı' başlığı altında geçiyor. Ancak yine de uygulamada istisnalar yapılıyor. Kamuoyunun ise bunlardan, ancak bir iki yıl sonra hükümetin silah ihracat raporu açıklandığında haberi oluyor."
Almanya'da bir başka iddia da tankların 44'ünün teslim edildiği yönündeydi, ki bunun üzerine muhalefet sesini daha da yükseltti. (Sosyaldemokrat Parti) SPD Genel Sekreteri Andrea Nahles, Suudi Arabistan'ı barut fıçısına benzeterek "Değil tank, kibrit bile gönderilmemeli" dedi.
Tartışmanın en önemli kısmı ise Bahreyn'deki başkaldırı esnasında bin kadar Suudi Arabistan askerinin Bahreyn güvenlik güçlerini desteklemiş olması.
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth "Demokrasi hareketini tanklarla bastıran Bahreyn'in yardımına koşan" ve "Uluslararası terör sanayisine büyük ölçüde adı karışan ve Taliban yapılanmasına her fırsatta destek veren Suudi Arabistan'a tank satışını "Alman dış politikası açısından felaket" olarak değerlendirmişti.
Sol Parti Başkanı Klaus Ernst de "Suudi Arabistan bölgede insan haklarını ayaklar altına alanların başında geliyor" diyerek hükümeti ''en tehlikeli tankları en baskıcıların eline vermek''le eleştirmişti. (YY/ŞA)