Midyat Süryani Kültür Derneği Başkanı Yuhanna Aktaş, Favlus Ay isimli Süryani bir vatandaşın soyadını değiştirmek için yaptığı başvurunun mahkeme tarafından reddinin ardından, Soyadı Kanunu'yla ilgili olarak Anayasa Mahkemesine yapılan başvurunun da reddedilmesine tepki gösterdi. Çağdaş toplumların en vazgeçilmez unsurlardan birinin, temel hak ve özgürlükler olduğunu belirten Aktaş, bu hakların başında insanın maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının bulunduğunu söyledi.
Aktaş, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ret kararının Süryanileri derinden üzdüğünü belirterek, "Bu bir insan hakkı ihlalidir. Yıllardır sürdürdüğü üvey evlat muamelesinin bir tezahürüdür. Aynı zamanda asimilasyoncu, ötekileştirici, çağdışı ve yasakçı bir zihniyet olarak görüyoruz. Mevcut yasaların bu ülkede yaşayan sadece Türk ve Müslüman olanlar için var olduğunu bir daha ortaya çıkmıştır. Bu yasaların çağımıza uymadığını ve bir an evvel değişmesi gerektiğine inanıyoruz." dedi.
Aktaş, "Geçmişi 5 bin yıl öncesine dayanan, bu ülkenin en kadim ve asli unsurlarından olan Süryani asıllı bir vatandaşımız olan Favlus Ay, soyadını dünyanın en eski dillerinden olan Süryanice ile 'Bartuma' (ikizin oğlu) olarak değiştirmek için Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açmıştır. Ancak mahkeme, 1934 yılında çıkarılan Soyadı Kanunu'nun 'yabancı ırk ve millet isimleriyle soyadı alınamaz' hükmü var diyerek Ay'ın soyadını değiştirme talebini reddetmiştir. Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi, verdiği kararın ardından Soyadı Kanunu'nun 3'üncü maddesinin Anayasa'nın kanun önünde eşitlikle ilgili 10'uncu maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, Türkçe kökenli olmayan soyadların kullanılmasını yasaklayan hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Ancak, Yüksek mahkeme başvuruyu 8'e karşı 9 oyla reddetti." dedi.
"Buradan, devlete ve hükümete bir çağrı yapıyoruz" diyen Aktaş, şöyle konuştu:
"Biz Türk değiliz, Müslüman da değiliz. Biz Süryaniyiz, Hıristiyan dinine mensubuz. Ama vatandaşlık bağıyla bağlı ve vatandaşlık görevini layıkıyla yerine getiren Türkiye Cumhuriyeti'nin en eski vatandaşlarıyız. Çok köklü bir tarihimiz ve çok zengin bir kültürümüz var. Kendimize özgü isimlerimiz ve soyadlarımız var. Bu manevi değerlerimizi yaşatmamız için Süryanice soyadı en temel hakkımızdır. Yeni anayasa çalışmalarında, bu ülkenin farklı etnik unsurlarını ötekileştirmeyen asimile etmeyen aksine birleştiren, çoğunluğun içinde azınlığın hak ve hürriyetlerinde ayrımcılık yapılmasını engelleyen bir anayasanın yapılmasını istiyoruz. Bu sorunun bu şekilde çözüleceğine inanıyoruz." (MHİ/ŞA)