Heyet-i Tahrir’uş Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı gruplar ile Türkiye destekli ‘Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı unsurlar, 27 Kasım’dan bu yana devam eden saldırılar kapsamında Halep, Hama Humus, Dera, Kuneytire, Süveyda kentlerini ele geçirdikten sonra, bugün erken saatlerde başkent Şam’ı da kontrol altına aldı.
Böylece, 1971 yılında Hafız Esad ile başlayan ve oğlu Beşar Esad’la devam eden 53 yıllık Esad yönetimi sona erdi.
SURİYE ORDUSU DİRENMİYOR
Cihatçılar Şam banliyölerine girdiklerini söylüyor
SOHR: Esad ve ailesi ülkeyi terk etti
Londra merkezli muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) haberine göre, gece saatlerinde Şam Uluslararası Havalimanı’ndaki asker ve subaylara mevzilerini terk etmeleri talimatı verildi. SOHR kaynakları, özel bir uçağın havalimanından ayrılmasının ardından çekilme emrinin verildiğini aktardı.
SOHR Direktörü Rami Abdurrahman ise “Beşar Esad’ın akşam saat 10’da özel bir uçakla Suriye’den ayrılacağına dair elimizde bilgiler vardı. Ancak Mahir Esad inatçıydı ve bu uçakla çıkmayı reddetti. Berze gibi bölgelerde binaların çatılarına keskin nişancılar yerleştirdi. Ardından Kefer Suse ve Esad banliyö bölgeleri arasında çatışma sesleri duyuldu” dedi.
Öte yandan, Esad ve ailesinin nereye gittiği henüz bilinmiyor.
Katar merkezli El-Cezire televizyonu, Şam’daki stratejik noktaların boşaltıldığını, Suriye askerlerinin üniformalarını çıkararak mevzilerinden çekildiğini bildirdi.
Dubai merkezli El-Arabiya televizyonunun haberine göre ise “Suriye ordusunun geri çekilmesi ve Beşar Esad ile ailesinin Suriye’yi terk etmesinden sonra, Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na baskın düzenlendi.”
بعد انسحاب الجيش السوري ومغادرة #بشار_الأسد وعائلته #سوريا.. اقتحام القصر الجمهوري في #دمشق #العربية pic.twitter.com/hMTESTrzTR
— العربية سوريا (@AlArabiya_SY) December 8, 2024
Tutuklular serbest bırakıldı
Suriye devlet televizyonunda yayımlanan bir videoda, muhalif bir grup, Esad yönetiminin devrildiğini ve cezaevlerindeki tüm mahkûmlarının serbest bırakıldığını duyurdu.
Videoda konuşan bir temsilci, halkı ve muhalifleri "özgür Suriye devletinin" kurumlarını korumaya çağırdı ve "Yaşasın özgür Suriye" dedi.
Suriye'de sil baştan
El-Celali: Yeni hükümetle çalışmaya hazırız
Suriye Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali, sosyal medya hesabından paylaştığı video mesajında, “Suriye’de halkın seçeceği bir hükümetle çalışmaya hazır olduklarını ve her türlü desteği sağlamaya hazır olduklarını” belirtti. El-Celali, Esad'ın ülkeyi terk ettiği iddialarına ilişkin ise yorum yapmadı.
Kamu mallarına zarar verilmemesi çağrısında bulunan El-Celali, “Kimseye dokunmayacağını söyleyen ve bize elini uzatan muhaliflere elimizi uzatıyoruz” dedi.
El-Celali, “Suriye tüm Suriyelilerin. Bu ülke normal bir ülke olabilir, bu ülke komşularıyla ve dünyayla iyi ilişkiler kurabilir. Bu tercih, Suriye halkının seçeceği yönetime kalmış. Biz, seçilecek yeni yönetimle işbirliğine hazırız. Onlara her türlü desteği sağlayıp devlet dosyalarını kolayca onlara aktarmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, El-Celali’nin, hükümeti HTŞ öncülüğündeki ‘Askeri Operasyonlar İdaresi’ liderliğine devretmek üzere evinden götürüldüğü anlara ait görüntüler paylaşıldı.
#عاجــــــــــل
— المحرر لحظة بلحظة (@Almohrar1) December 8, 2024
لحظة خروج رئيس وزراء النظام السابق "محمد غازي الجلالي" من منزله والاتجاه لأحد الفنادق في دمشق لتسليم السلطة لقيادة "إدارة العمليات العسكرية" #سوريا_حرة pic.twitter.com/pn29uxWZR0
El-Culani: Kamu kurumlarına yaklaşmak kesinlikle yasak
HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Culani (Ahmed eş-Şera), sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Şam’da kamu kurumlarına yaklaşılmaması konusunda uyarıda bulundu.
El-Culani, “Kamu kurumlarına yaklaşmak kesinlikle yasaktır. Bu kurumlar, resmen devredilene kadar eski Başbakanın gözetimi altında kalacaktır. Havaya ateş açılması da yasaktır” ifadelerini kullandı.
HTŞ hakkında neler biliyoruz?
Kürt güçlerinden olağanüstü hal ilanı
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Esad yönetiminin devrilmesi ve Şam’ın düşmesinin ardından kontrolündeki bölgelerde olağanüstü hal ilan etti.
Yönetim, halkı ve güvenlik güçlerini "provokasyonlara karşı uyanık olmaya ve savunma konusunda dikkatli hareket etmeye" çağırdı.
Mazlum Abdi: Sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalışıyoruz
İsrail'den Suriye'ye operasyon
Şam’ın cihatçı gruplar tarafından kontrol edilmesinin ardından, İsrail ordusu Suriye’nin güneyindeki Kuneytire bölgesine yönelik kara saldırısı başlattı.
İsrail gazetesi Maariv, “İsrail tankları, 1974’ten bu yana ilk kez İsrail-Suriye sınır çitini geçti” ifadelerine yer verdi.
İsrail ordusu, operasyonun "sınır güvenliğini sağlama" amacı taşıdığını açıkladı. Operasyon sırasında Şam’da bir tesisin vurulduğu ve Kuneytire’de bazı bölgelerin İsrail güçleri tarafından ele geçirildiği bildirildi.
53 yıllık Esad, 61 yıllık Baas yönetimi çöktü
Arap Sosyalist Baas Partisi Suriye’de 1963’te darbeyle iktidara geldi.
Beşar Esad’ın babası Hafız Esad, Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevindeyken, 13 Kasım 1970 tarihinde kansız bir askerî darbeyle iktidarı ele geçirdi. Mart 1971'de yapılan halk oylamasıyla da devlet başkanı seçilerek iktidarını resmileştirdi.
Hafız Esad’ın 2000 yılındaki ölümünün ardından, yerine oğlu Beşar Esad geçti ve Suriye Cumhurbaşkanı oldu.
8 Aralık 2024 itibarıyla, hem 53 yıllık Esad yönetimi hem de 61 yıllık Baas Partisi iktidarı sona erdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin verilerine göre, 2011 yılında başlayan iç savaşta 500 binden fazla insan hayatını kaybetti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ise 6,8 milyon Suriyelinin ülke dışına kaçtığını ve 6 milyon kişinin ise ülke içinde yerinden edildiğini belirtiyor. Toplamda 13 milyon kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Savaş sırasında Suriye'nin altyapısı büyük ölçüde tahrip oldu; ülke, sağlık, eğitim ve temel yaşam hizmetlerinin büyük kısmını kaybetti. Suriye’nin yeniden inşası, ülkenin karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri olarak öne çıkıyor.
Diğer yandan, HTŞ öncülüğündeki cihatçı grupların Suriye’de kontrolü ele alması, bölgede selefi cihatçılığın güçlenmesi tehlikesini artırırken, Türkiye destekli SMO’nun Kürtlerin kontrolündeki bölgeleri hedef alması, yeni ve kapsamlı bir çatışma riskini gündeme getiriyor.
Rusya’nın hava ve deniz üslerinin bulunduğu ve Alevi nüfusunun yoğunlukta olduğu Lazkiye-Tartus hattındaki belirsizlik, bölgesel güç dengelerini sarsarak hem yerel hem de uluslararası gerilimlerin tırmanmasına yol açma potansiyeli taşıyor.
(EMK/VC)