BDP (Barış ve Demokrasi Partisi) Parti Meclisi'nin sonuç bildirgesinde Suriye'deki gelişmelere değinilerek Beşar Esad sonrası Suriye'ye dair "halklar lehine bir programı olmayanların, Suriye'de herkesin hamisi olma ve herkesi yönetme yaklaşımında olanların Suriye hesaplarının" çöktüğü ifade edildi.
"Kürtlerin bir kısmını çatışmaya çekme ve PYD'yi diğer Kürt kesimlerinden Suriye muhalefetinden soyutlama planları tutmadı" denilen bildirgede hükümetin politikası eleştirildi.
"Başbakan, Suriye'de Kürtleri dışlayan ve haklarının tanınmaması üzerinde şekillenen politikasının çökmesinin telaşı ve öfkesiyle, büyük bir çatışmanın ortasında çatışmasız bir biçimde oluşan halk meclislerini hedef alıyor, böyle bir gelişmeye 'müsaade etmeyeceğini' söylüyor. Başbakanın, söz konusu Kürtler olduğunda, başka bir ülkenin sınırları içindeki demokratik bir gelişmeye bile tahammülü yok."
Sonuç bildirgesinde savaş karşıtı bir cephenin gerekliliğinden de söz edildi.
"Şimdi Suriye'de Kürtlerin kazanımlarını koruyacak, Türkiye'de Kürt sorununun çözümünü hızlandıracak, partimize ve halkımıza uygulanan psikolojik savaşı çökertecek, demokratik dönüşümün yanında olan çözüm yanlısı savaş karşıtı bir cephe acildir. Halkların eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden yana demokratik birliği, hem Türkiye'nin hem de tüm Ortadoğu'nun biricik umududur."
Olağanüstü kongre kararı
Bildirgede BDP olağan kongresinin üzerinden daha bir yıl bile geçmemiş olmasına rağmen parti meclisinin 80 asil ve 40 yedekten oluşan 120 kişilik kadrosundan 56 kişinin "çalışamaz hale geldiği" de not düşüldü ve olağanüstü kongre yapılacağı duyuruldu.
"Çoğu tutuklanmış olan ya da tutuklamalar nedeniyle görev değişikliği yapmak durumda kalan arkadaşlarımızın boşluğunu tamamlamak kaçınılmaz hale geldiğinden 14 Ekim'de olağanüstü kongre yapılması kararı alınmıştır."
Cemevinde ibadet doğal hak
BDP Parti Meclisi'nin yayınladığı sonuç bildirgesinde Türkiye gündemine dair şu ifadeler de yer aldı:
* "Çeşitli yargı paketleriyle 'demokratikleşme' umudu yaratan AKP iktidarının 3. Yargı paketi de boş çıktı. Cezaevleri yangın yeri. En ufak bir eyleme katılanlar, parti faaliyeti yürütenler tutuklanıyor. Cezaevlerini boşaltmak ve koşulları düzeltmek yerine, Kürt tutsaklar en uzak cezaevlerine sürgün ediliyor."
* "İşkenceci, tecavüzcü emniyet mensupları adeta ödüllendirilerek terfi ettiriliyor, böylece sorgu odalarında işkence ve tecavüzün önü açılıyor."
* "Aleviler'in en doğal hakkı cemevlerinde ibadet. Meclis Başkanı Cemil Çiçek'ten sonra Yargıtay da Alevileri dışlayan, yok sayan, kararlar alıyor, ibadetin nerede yapılacağına devlet eliyle karar veriyor."
*"Topluma "özgürlükçü bir anayasa" sözü vererek oy alan AKP, anayasa çalışmalarında da özgürlükleri sınırlayan bir tutum alıyor." (YY)
BDP Parti Meclisi'nin sonuç bildirgesi için tıklayınız.