Bahri Çevik ve Mahmut Çetin'in, 8-10 Ocak tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilen Birinci Su Kongresi çerçevesinde yayınlanan çalışması, Güneydoğu Anadolu'da kuru tarımdan sulu tarıma geçişle birlikte yaşanan çelişkileri ortaya koyuyor:
Aşırı su kullanma
"Kuru tarımdan sulu tarıma geçerken, çiftçilerin en önemli zaafiyeti; aşırı su kullanmaya eğilimli olmalarıdır. Sulama şebekesinin tamamının henüz sulamaya açılmaması nedeniyle, sulama suyunun fazla oluşu da aşırı sulamayı özendiren etkenlerden biri olmaktadır."
Fazla su fazla ürün değil
Sulu tarıma geçişle birlikte Güneydoğu'da yılda 2-3 ürün alınması gerekirken; aşırı sulama eğilimi, beklentileri tepetaklak eden ciddi sakıncaları beraberinde getirdi.
Etkenler ve çokbaşlılık
Çevik ve Çetin'in çalışmasında "aşırı sulamaya" neden olan etkenler şöyle sıralanıyor:
* Çiftçilerin aşırı su kullanmaya eğilimi ve alışkanlıkları.
* (...) Projenin yürütülmesindeki çok başlılık. Konuyla doğrudan ilgili kuruluşlar; GAP İdaresi, DSİ, Köy Hizmetleri, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü, Tarım Reformu, Tarım Müdürlüğü ve Ziraat Bankası'dır (...) Her ne kadar projenin koordinasyonundan ve yönlendirilmesinden GAP İdaresi sorumlu ise de fiziksel yatırımların ve diğer hizmetlerin yerine getirilmesi diğer kuruluşların görevleri arasındadır.
* GAP İdaresi'nin bu kuruluşlar üstünde temelde yaptırıcı bir işlevi yok. Bu da projenin yürütülmesinde kopukluklara yol açıyor.
* GAP'ta sulama işletmesinin sulama birliklerine hemen devredilmesi. DSİ'nin teknik yardım ve desteğine karşın; Sulama Birliği yönetiminin "ne zaman ve ne kadar" su verileceği konusundaki deneyimsizliği, bakım-onarım için gerekli makine ve ekipman yetersizliği.
Sakıncalar
Güneydoğu'da kuru tarımdan sulu tarıma geçiş sırasında aşırı ya da hatalı su kullanımının yarattığı en önemli sakıncalar ise iki uzmana göre şunlar:
* " Sulu tarım arazilerinde, özellikle salma sulama yapılan ve eğimi yüzde 1-2'yi geçen alanlarda, tesviye de yapılmadığı için toprak erozyonu meydana gelmektedir.
* Bu durum nedeniyle "verimli üst toprak katmanı aşınıp taşınmakta, bitki besin maddelerini de beraberinde götürmektedir.
* "Toplayıcı drenajlara gelen kirli su, ana drenaj kanallarına boşalıyor. Ana drenaj kanalları, taşıdığı toprak materyali nedeniyle çamur renginde bir nehir gibi akarken bu kanallar ulusal sınıra dayandığı için o civarda büyük ölçüde toprak birikimine" neden olmaktadır.
* "Kanal temizliği ve toprak taşınması ayrı bir maddi külfete yol açıyor."
* Toprağın tuzlanması. Sulama suyunda ve toprak profilinde her zaman az veya çok eriyebilir tuzlar bulunuyor. Ve bunların bir bölümü toprağın tuzlanmasına neden olacak nitelikte.
* "Drenaj ve tuzluluk sorunu bulunan topraklarda, bir süre sonra bitki yetiştirilmesinin mümkün olmayacağı" bu tür toprakları ıslah etmenin çok "pahalıya mal olabileceği" biliniyor.
* "Benzer durum, bölgede Akçakale Yer Altı Sulama Projesi'nde ortaya çıkmış" ve "bir kısım topraklar tarımsal açıdan kullanılamaz hale gelmiştir". (CS/NU/YÖ)