Bildiriyi imzalayanlar arasında hak örgütleri, kadın örgütleri, eşcinsel örgütleri, yazar ve akademisyenler de bulunuyor.
Ortak bildiri, Çiçek'in konferansın düzenleyicilerine yönelik açıklamalarının çok seslilik, akademik özgürlük, ifade ve toplantı özgürlüğü, eleştirel yaklaşım gibi demokratik bir ülkenin olmazsa olmaz kriterlerini yok saydığını, hakaret ve hedef gösterme boyutuna vardığını dile getiriyor.
"Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, daha başlamamış bir toplantıyı düzenleyenleri 'millete küfretmekle', 'millete ihanet etmekle' suçlaması, siyasi ve vicdani sorumsuzluk olmasının yanı sıra, tipik bir yargısız infaz örneğidir; Bakan Çiçek'in 'Keşke dava açma yetkimi devretmeseydim,' ifadesi, yakın geçmişte yaşanan hukuk dışı uygulamalara duyulan bir özlem olarak da ele alınmalıdır. Demokrasilerde ve demokratik yönetimlerde, hukuku böylesine çiğneyen bir bakana, hele hele bir Adalet Bakanına yer olmamalıdır.
Keza, CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ'ın 'hain proje' ve benzeri ifadeleri de kaygı vericidir. "
Bildiri, açıklamaların "üzücü gelişmelere davetiye çıkardığını" da vurguluyor:
"Bu tür kışkırtmalar, Türkiye'de demokrasinin gelişmesine büyük darbe vurduğu/vuracağı gibi, sonuçları önceden kestirilemeyecek üzücü gelişmelere de davetiye çıkartmaktadır. Bu kışkırtmaları yapanlar, yaşanabilecek tehlikeli sonuçların sorumluluğunu üstlenmelidir.
Demokrasiye ve hukuka aykırı bu tavırların sahiplerini protesto ediyor, hukuk dışı davranan ve kışkırtıcı açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i kınıyor ve istifaya davet ediyoruz."
Cemil Çiçek, 24 Mayıs Salı günü, TBMM'deki birleşimde, konferansla ilgili şunları söylemişti:
"Hükümet olarak bir yetkimiz olsaydı gereğini yapardık. Keşke, Adalet Bakanı olarak dava açma yetkimi devretmeseydim. Şimdi, YÖK ne yapacak onu merak ediyorum, şimdi, Boğaziçi Üniversitesi ne yapacak onu merak ediyorum; ben de merak ediyorum, biz de merak ediyoruz, milletimiz de merak ediyor. Bu ciddiyetsizlik, bu sorumsuzluk, bu millete küfretme, bu milletin nüfus cüzdanını taşıyanların bu milletin aleyhine propaganda yapma, ihanet etme dönemini artık kapatmamız lazım. Çünkü, milletin vicdanı rahatsız oluyor."
CHP milletvekili Elekdağ da şunları söylemişti:
"Değerli arkadaşlarım, hazin olan, bu hain projeye Boğaziçi Üniversitesi'nin alet edilmesidir. Boğaziçi Üniversitesinde, bu ülkenin çıkarlarına sahip çıkacak, bu hıyanete karşı koyacak, bilimsel dürüstlüğü ve nesnelliği savunacak kimse yok mu?! Amacı Türkiye'yi kötülemek ve suçlamak olan, hiçbir bilimsel yönü bulunmayan, Türkiye'nin dünyadaki imajını karartmayı hedefleyen bir konferansa Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü nasıl müsaade ediyor?!"
Aynı birleşimde söz alan AKP milletvekili Ramazan Toprak konferansın "yalan, iftira ve propaganda", Bayburt milletvekili Ülkü Gökalp Güney de, "ülkemiz için bir hıyanet" olduğunu söylemişti. (TK)
Bildirinin tam metni:
Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i İstifaya Davet Ediyoruz!
Sabancı, Bilgi ve Boğaziçi üniversitelerinin düzenlediği ancak son anda iptal edildiği için gerçekleştirilemeyen "İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları" başlıklı üç gün sürecek konferansın düzenleyicilerine yönelik ithamlar endişe verici boyutlardadır.
Demokratik bir ülkenin temellerini oluşturan çok seslilik, akademik özgürlük, ifade ve toplantı özgürlüğü, eleştirel yaklaşım gibi olmazsa olmaz kriterleri yok sayan; eleştiri sınırlarını aşarak, hakaret ve hedef gösterme boyutlarına varan suçlama ve saldırılar, demokrasiye, hukuka ve temel saygı kurallarına aykırıdır.
Daha da vahim olan, bu anti-demokratik ve hukuk dışı saldırının, ülkenin Adalet Bakanı tarafından yapılıyor olmasıdır. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, daha başlamamış bir toplantıyı düzenleyenleri "millete küfretmekle", "millete ihanet etmekle" suçlaması, siyasi ve vicdani sorumsuzluk olmasının yanı sıra, tipik bir yargısız infaz örneğidir; Bakan Çiçek'in "Keşke dava açma yetkimi devretmeseydim," ifadesi, yakın geçmişte yaşanan hukuk dışı uygulamalara duyulan bir özlem olarak da ele alınmalıdır. Demokrasilerde ve demokratik yönetimlerde, hukuku böylesine çiğneyen bir bakana, hele hele bir Adalet Bakanına yer olmamalıdır.
Keza, CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ'ın "hain proje" ve benzeri ifadeleri de kaygı vericidir.
Akademik bir toplantıya bile tahammül edemeyen bir zihniyetin, demokratik reformlara ve bunların hayata geçirilmesine ilişkin samimiyeti kuşkuludur. Bu tür kışkırtmalar, Türkiye'de demokrasinin gelişmesine büyük darbe vurduğu/vuracağı gibi, sonuçları önceden kestirilemeyecek üzücü gelişmelere de davetiye çıkartmaktadır. Bu kışkırtmaları yapanlar, yaşanabilecek tehlikeli sonuçların sorumluluğunu üstlenmelidir.
Demokrasiye ve hukuka aykırı bu tavırların sahiplerini protesto ediyor, hukuk dışı davranan ve kışkırtıcı açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i kınıyor ve istifaya davet ediyoruz.
İmzacılar (Alfabetik sırayla)
AMARGİ Kadın Akademisi
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Baskın Oran
Beyoğlu Gazetesi Genel Koordinatörü Yurdagül Erkoca
Barış Girişimi
Buluşma Forumu
Düşünce Suçuna Karşı Girişim
Halkların Uluslararası Mücadele Ligi
Helsinki Yurttaşlar Derneği
IPS İletişim Vakfı Başkanı Nadire Mater
İnsan Hakları Derneği
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanı Orhan Kemal Cengiz
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy
İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Zafer Kaplan
İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Rıfat Yüzbaşıoğlu
İzmir Üniversiteleri Öğretim Elemanları Derneği
Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)
KAOS-GL
Lambdaistanbul Eşcinsel Girişimi
Mayınsız Bir Türkiye Girişimi
MAZLUMDER Genel Başkanı Ayhan Bilgen
Sabancı Üniversitesi Barış Platformu
Tarih Vakfı
Türkiye İnsan Hakları Vakfı
Türkiye PEN Merkezi
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
Uçan Süpürge
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Tahsin Yeşildere