Haberin İngilizcesi için tıklayın
"Herkese iyi bayramlar. Biz bayramı ailemizle geçiremedik çünkü çalışmak zorundaydık."
"Asgari ücrete sizden yapmanızı istedikleri: Kasada durmanız, kahve hazırlamanız, yiyecek bölümüyle ilgilenmeniz, bulaşıkları yıkamanız, temizlik yapmanız ve çöpleri toplamanız."
2021 yılının sonlarından itibaren işçi direnişlerine, özellikle kurye direnişlerine tanıklık ettik. Yemeksepeti kuryeleri, Getir kuryeleri işçi direnişlerinin simgesi haline geldi. Şimdi ise Starbucks işçilerinin direnişi ve sendikal mücadelesi gündemde.
Sadece Türkiye'de değil dünya genelinde de Starbucks işçileri maruz kaldıkları hak gasplarını ve taleplerini duyurmaya çalışıyor. Son olarak Denver'da (Amerika Birleşik Devletleri) greve giden Starbucks işçileri sendikalaştı ve bu an, ABD'deki işçi direnişinin tarihi yükselişinin bir parçası olarak değerlendirildi.
Teachers like their coffee brewed union strong!! pic.twitter.com/tz0BXCxfoy
— SB Workers United California (@sbwuca) May 2, 2022
ABD'de ilk olarak Buffalo'daki Starbucks işçileri greve gitmiş ve kazanmışlardı. Amazon işçilerinin direnişi, bu direnişler için yol gösterici olmuştu.
ABD merkezli bir çağrıyla dünya genelinde sendikalı olmaları yönünde çağrı yapılan Starbucks işçileri Türkiye'de neler yaşıyor, gelin birlikte bakalım.
Starbucks işçileri anlatıyor
bianet'e konuşan Starbucks işçileri, herhangi bir iş tanımlarının olmadığını, her an her işi yapabildiklerini söylüyor. Bu işler arasında kahve yapmak, kasada durmak, çöpleri boşaltmak, mağaza temizliği gibi başlıklar var.
Starbucks işçilerinin mola saatleri belirsiz, anlatımlarına göre sigara molalarına dahi mağaza müdürleri tarafından göz dikilmiş durumda.
Çalışma saatleri günde 8,5 iken uzakta çalışan işçilerin kentin farklı noktalarındaki mağazalara ulaşması saatler alıyor. Hâl böyleyken işçiler sabah 05:00'dan çıktıkları evlerine, gece 23:00'da girebiliyorlar.
İşçilerden biri durumu şöyle özetliyor:
"Starbucks'ta üç yıla yakındır çalışıyorum ve yaşamadığım mobbing kalmadı. Sigara molalarımız bile mağaza içerisinde ayrı bir gündem. Hatta tuvalete gitmemiz de. Tuvalet bu sonuçta, insanın ihtiyacı.
"Resmen süre tutuluyor tuvalete gittiğimizde. Molaya çıktığımızda da aynısı yaşanıyor: 'Hadi, bitti mi, ne zaman bitecek?' Yarım saatlik molayı kullanmamız azarlanma sebebi haline geldi."
Fotoğraf: Sosyal Medya
Mağaza müdürlerinin baskısı
Mağaza müdürlerinin iş ile alakası olmayan sorular ve gündemlerle, kişisel bir ilişki örüp ardından da çalışanları aşağıladığını söyleyen Starbucks çalışanı şöyle devam ediyor:
"Defalarca mağaza müdürünün değiştiğine tanıklık ettim. Her gelen müdürün ayrı bir tarzı var, siz de buna uyum sağlamaya çalışıyorsunuz.
"Benim son mağaza müdürüm hem iş anlamında hem de psikolojik olarak baskı uyguluyordu. Yönetici pozisyonuna getirilen bu insanların çoğu hiçbir eğitimden geçmiyor."
İş bölümü yok
Mağaza içindeki işler dışında bir de dışarıdan gelen siparişlere yetişmeye çalıştıklarını söyleyen işçi şunları kaydediyor:
"Bir iş bölümü yok. Asgari ücrete sizden yapmanızı istedikleri: Kasada durmanız, kahve hazırlamanız, yiyecek bölümüyle ilgilenmeniz, bulaşıkları yıkamanız, temizlik yapmanız ve çöpleri toplamanız.
"Yemeksepeti'nden gelen siparişlerin yoğunluğu cabası. Yemeksepeti siparişlerine mi yetişeceğiz, mağaza içindekilere mi? Temizlik mi yapacağız, kahve mi? Bunları dile getirdiğimizde başka mağazaya sürgün ediliyoruz.
"Çöp toplama, çöp boşaltma, çalışırken azarlanma, hırsızlıkla suçlanma ama sonrasında bunun kendi aralarında bir 'geyik' muhabbeti olduğunu öğrenmemiz gibi süreçler yaşıyoruz. Hiç hırsızlıkla suçlanmanın ne demek olduğunu bilmedikleri o kadar ortada ki."
Çalışma koşulları
Başka mağazaya "sürgün edilme" gündemine de değinen işçi şunları kaydediyor:
"Bir kahvenin 40 lira olduğu Starbucks'ta bizim yol paramız sadece 250 lira. Sürgün edildiğimizde günde iki-üç vasıtayla işe gelmek zorunda olan arkadaşlarımız oluyor. Ek bir ödeme yapılmıyor asla. Çöp boşaltma, temizlik işleri derken zaten mağazadan 23:00'da anca çıkabiliyoruz.
"Sabah işe yetişebilmek için ise 05:00'da uyanmak zorunda kalan arkadaşlarımız oluyor. 4250 liraya günün 18 saatini ayakta geçiriyoruz ve her birimiz en az dört kişinin yapması gereken işi yapıyoruz."
Ne olmuştu?Sosyal medya platformu Twitter'da kendilerini "Starbucks çalışanları" olarak tanımlayan bir grup işçi: "Ağır çalışma şartları biz Starbucks çalışanlarının belini bükmekte," diye başlayan bir zincirle seslerini duyurmaya çalıştı. İşçiler açıklamalarına şöyle devam etti: "Bugün hemen hemen her şubesinde çalışan arkadaşlarımızın birçoğu çok mutsuz ve sosyal hayattan yoksun. O kadar kazanılan paraların yanında işçinin bu kadar sömürülmesi gerçekten akıl alır gibi değil. "Evimize ekmek götürmeye çalışırken müdürler tarafından hırsızlık şakalarına maruz kalıyoruz. Bizim onurumuz onlar için bir eğlence malzemesi."
|
(TY)